1983’de Rize Fındıklı’da sel felaketi olmuştu.

Yağmur öylesine yağmıştı ki yerlerden çimenler kopmuş ve heyelan olup akmıştı.

Anadolu Ajansı haberi 12 ölü var diye geçmişti.

Trabzon, Rize ve tüm bölge yıllarca sellerle boğuştu.

Deprem kuşağında değiliz ama sel ve heyelanlar canlarımızı aldı.

1989 yılında otobüsü yutan Maçka Çatak heyelanında askerde idim. Psikolojik olarak feci şekilde etkilenmiştim.

Bir yıl sonra bu kez 47 kişinin öldüğü Trabzon, Akçaabat sel feleketine Demirkırlar sitesinde gazetede yakalandım.

Gece geç saatlere kadar Gazeteyi hazırlamış ve sonra gazetenin bir odasında uyumuştum. Sabah Demirkırların zemini 2 metre su ile dolmuştu.

Söğütlü deresi taşmış, Akçaabatta folklorcu kaybolmuş ve Ragıp Ağa da bulunamamıştı.

Değirmedere’nin yeni köprüsü göçüp gitmiş ve tarihi köprü ayakta kalmıştı!

Son yıllarda Yanbolu ve Yomra vadisinde de seller oldu.

Yomra’da iki vatandaşımızı kaybettik. Rize’ye baktığımızda Gündoğdu bölgesinde yaşanan sel, sonrasında Hopa da 8 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği felaketler.

Birkaç gün önce de Rize Çayeli, Muradiye ve Güneysu’yu sel aldı.

Ve Arhavi ve Fındıklı’daki felaketler.

Peki neden?

İklim değişikliğinden söz ediliyor. Dünyadaki ısı 3-4 derece artacak.

Bu buzulların bile erimesine neden oluyor.

Rize ve Artvin’deki heyelan ve sellere şöyle bakabilir miyiz?

Geçmişte Samsun’da yağmur yağdığında Trabzon’da da yağmur olurdu.

Şimdi öyle değil.

Yağmur ilçe, ilçe köy, köy düşüyor.

Rize’de geçmiş yıllarda haftanın büyük bir bölümü yağmurlu geçerdi.

Yağmur toprağa düşer ama sindire, sindire düşerdi.

Şimdi günlerce yağmıyor sonra  bir  saat yağıyor ve  çaylıkları alıp ırmaklara oradan derelere götürüyor.

Dereler taşıyor ve etrafını sürüklüyor.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve 22.Bölge Müdürlüğü büyük yatırımlar yaptı.

Güneysu deresi ıslah edilmeseydi ilçeyi Dereli gibi sel suları alıp götürecekti.

Heyelanların olduğu ilk günden itibaren İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, Ulaştırma ve Alt yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum bütün sorunlara müdahale ettiler.

Arhavi’de yaşamı normale çevirmek için çalışma yapıyorlar.

İçme suyu sıkıntısı ve kapanan yolların açılması için ekipler bölgede.

Milletimize geçmiş olsun,

Allah devletimize zaval vermesin.

Ortada büyük bir felaket var. Ama buna bağlı olarak da büyük bir dayanışma var.

Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Ortahisar Belediyesi de elindeki makinelerden bölgeye gönderdiler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’da geldi ve hemşehrileri ile hasbihal oldu. Devlet hizmetinizde dedi.

Ama sitemleri de vardı.

Ağaçları sökmeyin, dere yataklarına ev ve tesis yapmayın.

Artık duyarsız olmayalım, dersimizi alalım.

Tüm hemşehriliremize geçmiş olsun diyorum.