Son 40 yılda ABD’nin tüm kirli operasyonyonlarında imzası olan sadece 15 Temmuz darbesini başaramayan Biden’in ‘Soykırım’ kelimesini kullanması ve Ermeniler üzerinden siyaset yapmasından sonra Kızılay eski Genel Başkanı ve Vakıfay’ın mevcut Başkanı sevgili Tekin Küçükali’den bir mektup aldım. Önce Küçükali’nin mesajı aktarayım:

‘Vakıfay kurucusu ve mali genel sekreteri değerli arkadaşımız Avedis Kevork Hilkat’in facebook sayfasında yayınladığı itirazını var, yönetim kurulu olarak bizler de destekliyor ve herkesi bu itiraza ortak olmaya davet diyoruz.’

İTİRAZIM VAR !

‘Türkiyeli bir Ermeni olarak Emperyalist güçlere ve onlarle aynı safta yürüyen devletlere sesleniyorum. Aldığınız “Soykırım kararlarına itirazım var.’ Her Nisan ayı geldiğinde ABD ve işbirlikçileri Ermeni meselesini derin dondurucudan çıkarıyor. Mikro dalga fırına sokuyor. ABD’nin bölgedeki çıkarları doğrultusunda gündem yaratıyor. Bu gelişmeler, Türkiye’de her iki toplumu da sebepsiz yere geriyor. Şu güzel ülkem Türkiye’de vatandaş olarak birlikte yaşıyoruz.

En son ABD başkanı Biden’in, bölge politikaları uğruna Ermeni meselesine karışması ve tarihte yaşanmış olayları “Soykırım” diye tanımlamasını son derece yersiz ve hatalı buluyorum. Biz Türkler ve Ermeniler; kendi özgün tarihi, kültürü ve medeniyeti olan iki halk olarak, binlerce yıl bu coğrafyada, tam bir dayanışma içinde, birbirine karışarak, birbirini etkileyerek ve birbirinden etkilenerek, birlikte ve siz emperyalist güçler olarak ortaya çıkana kadar barış içinde yaşadık.

Tarih bize, bu iki bin yıllık süreçte Ermeni toplumunu kültürel ve dinsel olarak düşman görüp saldıranların, Ermenileri değiştirip dönüştürmeye çalışanların, Türkler olmadığını gösteriyor. Aksine iki toplum arasında kültürel ve dinsel bir kaynaşma olduğunu, sayıları binleri aşan Ermeni Alfabesi ile Türkçe literatürlerin varlığından anlıyoruz. Tersi de olmuştur. Bunlar yok sayılamayacağı gibi bu kaynaşmanın iki toplum arasında bir sorun yaratmadığı da ortadadır.

19.yüzyılın son çeyreğinde; Anadolu üzerinden sıcak denize inmek isteyen bir güç ile, menfaatlerine halel getirecek bu olayı, bir tampon bölge yaratarak engellemek isteyen güçler arasındaki kirli ve kanlı bir tezgâh kuruldu. Son sahne, Birinci Dünya Savaşı esnasında yaşandı. Burada kurban olan masum halklardır. Dün olduğu gibi bugün de sürdürülen bu kanlı oyunda Ermeniler, Türkler ve bu coğrafyada yaşayan tüm halklar, bu kanlı ve kirli oyunun kurbanıdırlar. Hem tarih hem de coğrafya bunu böyle söylüyor.

19.yy , emperyalist aşamaya ulaşan ve gittikçe daha büyük, daha zengin olanların, geleneksel ilişkiler içinde ve bir denge oluşturarak yaşayan tüm toplumların kanı ile beslenmenizi sizin tarihçileriniz  “Emperyalizm Çağı” diyerek makyajlasa da geçmişiniz o kadar masum değil.  Sizler konuya siyaset olarak baktığınızdan, kendi çıkarlarınız doğrultusunda biz Ermeniler dahil olmak üzere bölgede yaşayan tüm halkları birbirine karşı kullandınız. Sizin menfaatleriniz için bedeli, yakın geçmişte olduğu gibi bölge halkları ödedi. Bunu ben değil tarih söylüyor. Bakın tarihinize. Siz zenginliğinizi ve refahınızı masum halkların kanları ile elde ettiniz. Bırakın geçmişi, her sabah televizyonlarımızı açıp baktığımızda, spikerler bombayı atanın haklı olduğunu söylese bile, bizler attığınız bombaların hangi masum vücutları paramparça ettiğini, masumların evlerini yurtlarını ateşe verdiğinizi görüyor ne olduğunu anlıyoruz.

Beni benden daha iyi tanıyan var mı?  Bizler, Türkiye Ermenileri olarak aynı Anneden(Anadolu) doğmuş ama birbirinden ayrı kalmış kardeş gibiyiz. Bizi bizden daha iyi tanıyan var mı? Bırakın burada kardeş olarak yaşayalım. Bir güç öbür güce üstün gelecek diye bizi düşman etmeyin. Bizim kanımızdan zafer elde etmeye çalışmayın. Tüm siyasetçiler, Biz kardeş halklar olarak halkların masumluğu ile kendi yaralarımızı sarabiliriz. Bırakın saralım.’

Son söz,

Yapılması greken şu, Türkiye sağdan soldan gereksiz harcamalardan kısacak ve ABD’de İngilizce, Almanca, Portekizce müthiş bir kampanya başlatacak. Ve bu mektubu da tam sayfa ABD’nin ünlü TV, gazete ve dergilerinde yayınlatacak.