Hiç ama hiç unutulmaz,
Türkiye’de 1980 öncesinde Apo terörü vardı. Doğu’da sevilen insanlara suikastler yaparlardı.
1980’den hemen sonra ASALA terörünü başlattılar.
İçerde ise adını PKK koydular.
Hedefleri ülkemizi bölmek ve parçalamak.
1984’te Eruh’ta bebekleri kurşunladılar. O gün bugün PKK’nin terör saldırıları devam ediyor. Ama bitti, bitiyor.
1980 sonu ve 90 başında terör saldırıları olduktan sonra olay yerine giden Bakanlar mesajlar verir döner, saldırıların ardı kesilmezdi.
Kimi bürokratlarda bunlar ‘Ermeni’ derdi.
Doğru idi.
1916’da Rusların Trabzon’u işgalinden dört bir yandan gelen Ermeni askerler Türkleri katletmiş, bebekleri dahi seranderlere doldurup diri diri yakmışlar, bazıları ise ‘yahşi’ deyip sevmişler. İddia odur ki sevenler Azeri ve Rus askerleri imiş.
Diri diri yakanlar ise Ermeniler olmuştur.
O Ermeniler bugün Azerbaycan’a saldırmakta ve Karabağ’ı işgal etmektedir.
Türkiye bu savaşın içinde değildir.
Ama öngörüleri ile yıllar içinde bir süre önce Azeri kardeşlerimizin eğitimine ciddi katkılar vermiştir.
Dünyaya yıllardır çomak sokan iki ülke vardır ve her seferinde de korunmaktadırlar.
Bunladan birisi Ermenistan diğeri ise İsrail’dir. Birisinin yalanı Filistin ve Kudüs benimdir diğerinin yalanı ise Ermenilere soykırım uygulandı yalanıdır.
Önceki sabah alt yazıda 300 PKK’lının Ermenistan’da Azerilere karşı savaştıkları yönünde bilgiler geldi.
İçerde İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ve ekibi PKK’yı bitirme noktasına getirdi. En son olarak da Agit kod adlı terörist Vahiyettin Karay’ın üzerine çarpı atıldı ve öldürüldü.
Kırmızı listede idi.
Terörist başı Abdullah Öcalan’ın yanında kalmış ve birçok kanlı saldırının emrini vermişti.
İşte müjdeyi İçişleri bakanı Süleyman Soylu verdi:
Mamut yüzbaşının kanı yerde kalmadı dedi
Bir müjde daha verdi:
‘Diyarbakır anneleri 18’inci evladına kavuştu.’
Bu çok önemlidir. Türkiye aleyhine yapılan propogandalar artık karşı propoganda ile yok ediliyor.
PKK’da olan gençler bırakıp kaçıyor ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin sıcak kollarına kendini bırakıyor.
Yaralı ise tedavi ediliyor aç ise karnı doyurulur temizleniyor ve elbiselerine varıncaya kadar değiştirilerek annesine, babasına götürülüyor.
Burada da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun takibi ve dağlara yönelik hakimiyeti vardır.
Güvenlik birimleri dağları sarmış durumda.
Zaman zaman şehitler veriyoruz. Allah rahmet etsin, annelerine, babalarına  sabır versin.
Daha 5 yıl öncesine kadar dağlarda 7 bin terörist vardı.
Çoğu imha edildi bazıları dışarıya kaçtı.
İçerdekilerin sayısını 400’lere geriledi ve sayılarını tek tek Sayın Soylu biliyor.
Böyle bir İçişleri Bakanı geldi mi?
Gelmedi.
Hergün bombaları patladığı sokaklardan huzur dolu sokaklara. Teröristlerin cirit attığı dağlardan mağaralarda bile saklanamayan teröristlere.
Allah razı olsun.
Hem ondan hemde ona bu desteği veren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan.