Pandemi ile birlikte milyonların ortak yaşam alanı olan sosyal medya da ne ararsanız var.

Asan-kesen biçen söven-öven herkes bir arada.

Pusuya yatıp “bugün ne yazsam da ortalık karışsa”;  “kimi hedef alsam da kinimi kussam” ve “belden aşağı nasıl vursam da ses getirsem” diyen o kadar çok insan var ki?

Yada “bugün kime takla atsam kimi yalasam” diyenler..

Akılcı-iyi niyetli ve samimi tüm yorumlar elbet başımızın üstüne.

Yeter ki tarafsız ve dürüstçe olsun.

İşin tadı kaçınca sosyal medya ağı çekilmez bir hal alıyor.

Herkes öyle veya böyle bu işlerden nasibi alıyor.

İnsanların bir-birlerine öfke duyması, hedef tahtasına oturtması ve ötekileştirmesi bu kadar kolay olmamalı.

İşte size en sıcak örnek..

Aslında bu örnek ne ilk belli ki ne de son olacak?

Trabzonspor-Fenerbahçe maçı öncesi sosyal medyada fırtınalar kopuyor.

İşadamı Erol Tuna’ya vuran-vurana.

Neymiş Fenerbahçe’nin konakladığı otelin giriş kısmına neden sarı-lacivert balon asılmış..

Neden Fenerbahçe bu otel de kalıyor?

Merak ediyorum bu şehrin bir evladı olan Trabzonspor’da asbaşkanlık ve yöneticilik yapmış turizm konusunda kendi memleketine yatırım yaparak istihdam yaratmış birini linç etmek bu kadar mı kolay

Valla işin turizm kısmına deyineceğim?

Neler kaybettiğimiz noktasında?

Neresinden tutayım ki?

Şehirde hala 1 yıldır turizm müdürü yok?

Kimsenin olup-bitene karşı tepkisi de

Aklı-başında birileri çıkıp yapmayı-etmeyin demeye bile çekiniyor

Erol Tuna’yı sosyal medyada dibine kadar yargılamış hüküm bile vermişiz.

Valla bence bu yetmez asmak gerek!

Bu şehrin esnafı, otelcisi, cafesi ve diğer turizm işletmeleri iş yapmasın..

Biz onları en ufak bir şeyde şikayet etmeye dert yanmaya devam edelim.

Hepsi batsın gitsin anasını satayım..

O gelmesin bu gelmesin onu karşılamayın bunu karşılamayın.

Oh ne güzel ya?

Trabzon’a kimin gelip kimin gelmeyeceği otellerde nasıl karşılanıp-nasıl karşılanmayacağı eğer sosyal medya ya kadar düşmüşse vay halimize?

Değerli okurlarım Fenerbahçe yada diğer İstanbul takımları bizim düşmanımız değil rakibimizdir

Sahaya çıkar yener yada yeniliriz.

Daha nice maçlar oynayacağız?

Trabzonspor’a yapılan haksızlıkların temelinde altında-üstünde kimlerin olduğunu hepimiz iyi biliyoruz?

Şike sürecinde nasıl canımızın yandığı nasıl mağdur olduğumuz ortada?

Bunun tek başına suçlusu yok.

Tepkimizi-öfkemizi-haklı isyanımız dile getirirken kime fayda kime zarar getirdiğimizi çok iyi sorgulamalıyız?

Erol Tuna’yı neredeyse şikenin baş sorumlusu olarak göstermişler?

Yuh diyorum bu kadar olmaz?

Öyle bir gaza gelinmiş ki küfür-hakaret ne ararsan var?

Ben Erol Tuna’nın avukatı değilim.

Benim derdim bu şehrin kazanımıdır?

Benim derdim bu şehre yatırım yapanlara sahip çıkmaktır?

Onları kaybetmek işin en kolayı?

Kendi ayağımıza sıkmayalım?

Sonra kalkıp aş-iş-ekmek kavgası yapıyoruz.

Gençlerimize iş arıyoruz?

Şehir her taraf kırmızı hastalık aldı başını gidiyor sarı balonlara değil kırmızıya bakalım!