Genel ve yerelde muhalefet geçtiğimiz günlerde esnafın entübe durumda olduğunu söyledi.

Koronavirüs, çalışanı çalışmayanı herkesi abluka altına aldı.

Esnaf ve dar gelirli pandemi sürecinde kuşkusuz en fazla yara alan kesim.

Türkiye Müslüman bir ülke, eski değerlerimiz eskisi gibi yerinde olmasa da düşküne yardım etmeyi şiar edinmiş vakıflarımız, derneklerimiz, görünmeyen ellerimiz var.

Bu dönemde muhalefette halkın içinden, esnafın içinden gelerek onlara daha fazla söz hakkı ve yardım için bu çıkışı yapıyor.

Haklılar da.

Orta ölçekli esnaflar kapatan kapata.

Özellikle ithal mal satanlar çok zor durumda.

Fiyat artışı bir dert, mal getirmek daha da büyük bir dert.

Hükümet Mayıs ayı ortasında esnafa destek paketini açıkladı.

Ne yapıldı; Birinci grupta kahvehane kafe, düğün salonları, kantinler kırtasiyeler, internet kafeler, lunapark gibi işletmeler yer alıyor.

35 bine ulaşan bu işletmelere bir defaya mahsus 5 bin liralık hibe ödemesi yapılıyor.

İkinci grupta ise, kaporta, sıhhı tesisatçılar, müzisyenler, oto yıkamacılar, oyuncak ve kozmetik, camcılar, çilingilrler, kayalcılar, tuhafiyeciler yer alıyor.

Bu gruba daha önceki destek ödemelerinden yer alan Lokanta berber taksici minibüsçüler ile pazarcılar da dahil.

Toplamda 1 milyon 150 bini aşkın işletmeyi kapsayan bu gruba bir defaya mahsus 3 bin lira hibe ödemesi yapıldı.

İki ayrı grup halinde 4 milyar 622 milyon liralık kaynak.

Yeter mi, elbette yetmez, geçen yıl da dar gelirlilere yönelik bin TL’lik bir yardım paketi gerçekleşmiş olup bu yıl da be destek devam etti.

Esnafı bir kenarda tutamayız, her bir esnafın en az 3, 5, 10, 20, 50 ve üzeri istihdam sağladığını düşünün.

Çalışanlara bin lira üzeri aylık maaş bağlanmıştı. Bu destek ödemeleri de devam ediyor.

Koronavirüsün her bir devleti tabir caizse gafil avladığını söyleyebiliriz.

Türkiye gibi gelişmekte olan, döviz bağımlılığı, cari açığı olan ülkeler için sürecin daha ağır seyrettiğini yazabiliriz.

Geçen yıl başından sonra Türkiye faizleri % 25 seviyelerinden Bakan Berat Albayrak’ın duruşuyla % 8.25’lere kadar çekti.

Ekonomilerin hançeri faizlerdir. Bugün ABD’de faizler 0.25 iken bile enflasyonları % 5’lere dayanmışken 0.5 yapılamıyor.

Neden, çünkü yatırımcıyı ve halkı korumak için faiz boyunduruğundan korunmak gerekir.

Türkiye faizleri % 25’ten % 8.25’e çekti ama bunun da bir bedeli vardı, döviz açığı olan Türkiye doları dizginlemek için rezervlerinde eksilmeler yaşadı.

Merkez bankası rezervlerini biraz da böyle okumak lazım.

Halka verilen desteklerle, cari açık ve ülkeden çıkan dövizin karşılanmasını yan yana koyun.

Geçmişte ve günümüzde yanlışlar yapılmıştır, dileriz Türkiye aynı hataların içine tekrar düşmez, özelleştirmeler olsun, atıl yatırımlar olsun, döviz garantili yatırımlar olsun tekrar düşünülür ki bununla ilgili ekonomik reform paketlerinde atıflar olduğunu okuduk.

Son bir not; Hollanda’dan

Hollanda Hükümeti işlerin açıldığını! söyleyerek, bir seferde de yığılan işlerin tolere edildiğini söyleyerek esnafa, işçiye verdiği ödemeleri kademeli olarak geri istiyormuş.

Bizde böyle şey olmaz; ancak halk olarak yanlış yaptığımız, fırsatı daha fazla fırsata çevirip alınan desteklerle altına, dövize yönelenler olmuş mudur? sormak lazım