‘EVDE KAL’ BİBLİYOTERAPİ UYGULA

Bibliyoterapi, öğrencinin/insanın bütün kişisel sorunlarının çözümünde, kitaptan yararlanmaya dayalı tekniğe verilen addır. Yani bu teknik, ‘kitapla tedavi’ anlamına gelmektedir. Bu teknik, öğrencinin/insanın kitap okuma yoluyla, sorunlarını görmeye, anlamaya, rahatlamaya ve çözüm için çareler aramaya başlamasını sağlamak amacıyla, özellikle ruhsal konularla ilgili kitaplardan, klasiklerden, biyografilerden ve benzeri eserlerden faydalanma yaklaşımı olarak bilinir. Bu teknik, rehberlik hizmetlerinde bireylerin yaşadıkları sorunlar ile ilgili eserleri okuyarak, kendisine psikolojik yardım sağlama tekniği olarak, öğrenci kişilik hizmetlerinde kullanılmaktadır. Bir bakıma bu teknik, öğrenciye kendisini ve sorunlarını tanıtmak,  bu şekilde terapi uygulamak amaçlarını gerçekleştirmek üzere uygulanmaktadır. Özellikle kişisel sorunlarla ilgili rehberlikte etkili bir teknik olan bibliyoterapi, öğrencileri kitapla tanıştırıp dost etmeye dayanır. Özellikle günümüz gençliğinin sosyalleşme ve arkadaş edinme gibi konularındaki güçlüklere ve yeni durumlara uyum yapmada yaşanan sorunlara bu teknikle daha kolay çözüm bulunabilir. Bu teknikte roman, hikâye, masal gibi kitaplara müracaat edilebileceği gibi Kur’an, hadis, klasikler, vb. kitaplardan da yararlanılmalıdır. Bu yöntemde amaç, kişinin duygusal sorunlarının anlaşılabilmesini sağlamak, hayata karşı uyum sorunlarının aşılmasını gerçekleştirmek ve kişinin içinde bulunduğu ruh halinin tüm ayrıntılarını tanımlamaya çalışmaktır. Bu teknik,  “doğru zamanda, doğru bireyle, doğru kitabı buluşturmak” olduğu gibi, kişinin okuduğu ölçüde tedaviye başladığı bir tekniktir. Kişi bu teknikle, içinde bulunduğu bütün sorunları okuyacağı kitaplarla çözüme kavuşturabilir. Yeter ki, ilgili kişinin sorunlarına uygun kitapları bulup bibliyoterapi uygulanabilsin.

Kitap insanın en önemli dostudur. Onun için günlük yaşantımızda hoşlandığımız şeyleri sayarken çok kez, “kitap okuma” yı da çoğumuz unutmayız. Edebi eserler yani kitaplar, insanı yalnızlıktan kurtarır, yaşama sevincini artırır. İnsan, gerçek hayatın türlü zorluklarından, sıkıntılarından edebiyatın güçlü etkisinde kalarak kurtulabilir. Kitabın bu özellikleri onu insanın en önemli dostu yapmıştır. Öğrenci/insan, kitap okuyarak kendini uyarır, toparlar ve ruhunu zenginleştirir. Bu durum yetişkinler, yaşlılar kısaca bütün insanlar için aynıyla vakidir. Yani kitaplar, bütün insanlarda olumlu ilgiler uyandırır. Kitap, insana kendisini, çevresindeki insanları ve tabiatı tanıtmada yardımcı olur. O halde yukarıda sözünü ettiğimiz teknik, hepimiz için yardımcı bir teknik olarak değerlendirilmelidir. Özellikle evde kalmak zorunda olduğumuz bugünlerde, bibliyoterapi tekniğini kendi kendimize uygulayabiliriz. Bu teknikle kendimizi daha iyi tanıyabilir, böylece hayatımızı daha bir anlamlı kılabiliriz. Bu süreçte kitap okuma marifetiyle hayatımızı daha bir anlamlı kılabilir, içinde bulunduğumuz durumu avantaja çevirebiliriz.
Evde kaldığım süre içinde Gazali’nin İhyau ulumid’d-din’in 3. Cildini okumaya ve hayatımı yeniden anlamlandırmaya çalıştım. Bir yerinde şöyle diyor: “Kuvvetle kendini beğenmenin(ucublanma) tedavisi, bir günlük sıtma hastalığının kendisini bitap düşüreceğini ve onu verenin çeşitli sebeplerle tekrar alabileceğini düşünmektir”. İnsana gücü verenin Allah olduğunu unutmadan, bir sıtma virüsü(koronavirüs de pekala olabilir) ile bu gücün tekrar geri alınabileceğini düşünerek, büyüklenmenin ne kadar boş ve anlamsız bir şey olduğunun farkına varılmalıdır. İnsanın fıtratı değişmez, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, dünün sıtma virüsünün yaptığını bugün de koronavirüs yapmaktadır ve insan bu virüs karşısında güçsüz kalmaktadır. Kitap okuyarak bu durumlar üzerinde düşünürsek, bibliyoterapiyi kendi kendimize uygulamış olabiliriz. Evde kalmayı kitap okuyarak zevkli hale getirebiliriz. Hadi kolay gelsin…