Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi’nden dönerken, giydiği 500 yıllık çamurlu kaftanın FETÖ elebaşına götürülmek istendiği bilgisi devletin kayıtlarında bulunuyor.

Yavuz Sultan Selim’in, ‘Öldüğümde mezarımın üstüne örtüle’ diye vasiyet ettiği kaftanı o dönem Yavuz Sultan Selim Camii’nde imam olarak görev yapan Bahattin Çörek’ten, ‘Hocam bu kaftanı bize verirler mi? Amerika’ya götürsek hoca efendi ziyaret etse’ diye istendiğiortaya çıkmıştı.

Durumdan şüphelenen Çörek, o zamanın türbeler müdürü ile iletişime geçerek kaftanın buradan çalınabileceğini söyledi. Hakan Şükür’ün buraya geldiğini, ancak Şükür’ün kaftanla bir ilgisi olup olmadığını bilmediğini belirtti.

Kaftan korumaya alınmış,15 Temmuz’dan sonra tekrar yerine konulmuş. Soru şu: Bu kaftan 15 Temmuz öncesinde FETÖ terör elebaşına neden götürülmek istendi?

15 Temmuz’da başarılı olmuş olsalardı, FETÖ terör elebaşısı, bu kaftanla Türkiye’ye mi dönecekti?

Allah hepimizi  korudu..

*

FETÖ’cuları üçe ayırmak lazım.

Bilinenler. Tahmin edilenler. Bunlardan sorun yok.

Şu anda en tehlikelileri ise bilinmeyenlerdir.

Çünkü onlar, değişik tarikatlar veya maske altında aramızdalar..

Her yerdeler. Fırsat kolluyorlar..

*

Bir örnek. Ankara –Emek’te dört katlı binada yatılı okul  var.15 Temmuz öncesinde FETÖ’cuların bilinen okuluydu. Hakim-Savcı ve üst düzey bürokratlar çocuklarını bu okula vermek için yarışıyorlardı..

16 Temmuz’da, gece yarısı levha değişti. Yeşil bayraklar indi, Türk bayrağı asıldı.

Yetmedi, giriş kattaki perdeler indi, duvarlar yıkıldı, dışarıdan görüleceği şekilde Atatürk posteri asıldı.

Bir ev veya iş yerini üç ayda kiraya zor verilirken, satılırken, bir gecede nasıl el değiştirdi? Millî Eğitim Bakanlığı’nda bir gecede kim nasıl izin verdi?

Devletimiz her şey biliyordur diye düşünüyorum..

*

Yeni başka bir örnek..

Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum.

ÖSYM 2021 Dikey Geçiş Sınavı’na(DGS) cep telefonu ile girenler oldu.

Bu sınavlarda  geçerli tek kimlik dışında her şey yasak..

Eve dönüş bileti için üzerinde para bulundurmak bile yasak..

Bozuk para yasak, anahtar yasak. Her şey yasak..

Peki bu kadar katı kurallar varken, cep telefonu ile sınava nasıl girdiler?

Kim getirdi, kim izin verdi? Sınava girenler biliyordur!

Binanın girişinde sivil, kapıda polis kontrolü var. Salonda başkan gözlemciler ve

Bina sorumlusu var..

YÖK  başkanı Yekta Saraç hoca, bu işi basit bir soruşturma ile geçiştiremez..

Bu bir örgüt işi mi? Geçmişte milyonların hayallerini çalan  FETÖ terör örgütünün işi mi?.

Üzerine gidilmeli.

Aman dikkat…