Yıllardır futbolumuzun içine çöreklenmiş çete benzeri yapılanmalar ve de kendi belirledikleri kurullar sayesinde istedikleri gibi at oynatanlar VAR’ın devreye girmesiyle ilk darbeyi yediler.

 Başlangıçta doğru kullanılan bu sistem yüzünden ilk dörde bile girmekte zorlananlar VAR’ı da zaman zaman lehlerine iş görür hale getirseler de, genelde eski günleri arar oldular.

Yok artık;

At kendini havaya, penaltı düşsün tavaya..

Geçir dirseği rakibe, çıkarken kafaya..

Uyuyan dev Trabzonspor’un  çok  görkemli bir şekilde uyanması ise hepten panikletti beyleri..

Bunların önünü bir şekilde almak lazımdı.

Yazılı, görsel basın ellerinde..

Yorumcuların,forumcuların tamama yakını fanatik düzeyde taraftar..

Siyaset, ticaret yanlarında..

Algı dersen en iyi becerdikleri iş..

O zaman ne yapmak lazım..

‘Öyle bir düzen kuralım ki gelmesin başımıza benzer bir iş..’

‘Şampiyonluklar sahada mı kazanılıyor sanıyorsunuz’ diyen şahsın varisinin uzun zamandır Trabzon ve Trabzonspor için verdiği  olağanüstü çaba ortada..

‘Bu sezonu kaybettik bari seneyi kurtaralım’ ın altyapısı..

 TFF başkanlığı için en ciddi aday Mehmet Büyükekşi için uyguladığı baskı altına alma taktiği de Büyükekşi’nin Trabzonspor’un önerdiği  Mustafa Hacıkerimoğlu’na karşı çıkmasıyla ilk semeresini verdi gibi

-Neymiş;

100. yılda mutlaka şampiyon olacaklar ya,

Bunun için istedikleri gibi at oynatacakları meydan boş olmalı..

Yeni  TFF Fenerbahçe'ye biat etmeli..

Ve bu işe engel olacaklar da yönetime girmemeli..

Trabzonspor için yapacak iki şey var bence..

Önce Hacıkerimoğlu’nda direnmek..

Olmazsa ‘O yoksa bakın işinize’ demek..

Mehmet Baykan’ı ikinci başkan,

Serdar Çakır’ı da MHK Başkanı yapsınlar..

Kurulların demirbaşı Abdurrahman Arıcı’yı unutmasınlar..

5 yıldız taktıkları formalarıyla yaptıkları antrenmanlarda kaldırdıkları şampiyonluk kupalarının! sayısını da 29’a çıkarsınlar..

Belli ki büyük umutlar bağlanan yeni TFF yönetimi eskiyi de aratacak.

Önümüzdeki sezon işler hepten karışacak.

‘Ne vereyim abime’ mantığıyla oluşturulacak yönetim ve kurullarla, özellikle şampiyonluk mücadelesinde çok canlar yakılacak..

Belli ki Trabzonspor’a da ‘Sen sıranı savdın’ mantığıyla bakılıyor..

Birileri için o dillerinden düşürmedikleri ‘100.yılda şampiyonluk’ senaryosu yazılıyor.

Nasılsa alışmışlar ağlayarak mama almaya..

İşler sarpa sarınca taşa dalmaya..

Lakin işin içinde Trabzonspor varsa..

Her  hesap uymaz sahaya..

Ummadığın taşlar düşer kafaya..

Yan hakem orta yapıp,

Ortadaki çıkamayacağına göre kafaya..

Takmayın fazla kafaya..

Halep oradaysa Trabzonspor burada..

Göreceğiz bakalım..

HİÇ ŞAŞIRMAM!

Bu arada FB’nin yeni teknik direktörü  Portekizli Jorge Jesus’un sağlık muayenesinde kanını alan sağlıkçının kolundaki Bordo-Mavi bileklik dikkat çekmişti..

Bakalım bu kızımıza sıra ne zaman gelecek!..

İşler umdukları gibi gitmezse ‘Hocamızın kanını alan hemşire Trabzonsporluydu, muhakkak bir şeyler yapmıştır’ derseler hiç şaşırmam..

Vallahi de şaşırmam..

Billahi de şaşırmam..

Kendi oyuncusunun kafasına kül tablası vurup Kore gazisi gibi sarıp sarmaladıktan sonra ‘Çok büyük saldırıya uğradık’ demelerine şaşırmamıştık buna niye şaşıralım?