Sevgili Okurlar,
Kuyumcular Çarşısı’nın girişindeki sohbette genç esnaflardan birisi çevirdi,
‘Yusuf abi, Trabzonspor’u taraftar yönetiyor sonra da hesabını yönetimden, teknik patrondan ve oyunculardan soruyorsunuz!’
Nasıl?
‘Trabzonspor’un bu sezona başlarken stopere ihtiyacı var mı idi?
Hüseyin, Hosseini, Campi ve Edgar Ie nedir? 4 stoper var takımda.
Trabzonspor’un en büyük ihtiyacı orta sahada. Bir ön liberoya ihtiyacımız vardı. Ama ‘Geçen yıl stoper olsa şampiyon olurduk algısı yeni bir stoper daha aldırdı, ön libero es geçildi.’

Gerçek olan söyledikleri.
Hugo’yu öyle anlattılar ki, taraftar da biz de peşine takıldık.
İlla da Hugo!
O nedenle Trabzonspor taraftarı önce çuvaldızı kendine batırsın bakalım.
Bir de şu,

Bir türlü oyuncu grubu aynı anda sahada olamadı.
Trabzonspor’u öne taşıyan isim Ekuban milli takımdan pozitif döndü.
Parmak Başakşehir maçında oynayamadı.
Nwakeme ishal oldu!
Şampiyon olamamanın verdiği travma ve Sörloth’un yokluğuna,
Uğurcan’ın formsuzluğunu da ekle!
5 maçta 5 puan. Bu kadar.
 
ALİ KOÇ NEDEN SESSİZ?
 
Neden mi?
Tıpkı 1996’da olduğu gibi 2005’te olduğu gibi, 2011’de olduğu gibi 2020’de de Trabzonspor’un önünü kestiler, şampiyon yaptırmadılar. Ve Trabzonspor’u azami 5 yıl geri gönderdiler.

Çünkü şampiyonluk her elimizden alındığında Trabzonspor 5 yıl geri gidiyor. Trabzonspor zirveye oynarken bakanlarımızı hedef alacak cüreti gösteren ve geri ittirten adamlar şimdi sessiz ve sedasız. Ama Trabzonsporlu futbolcular bu hafta eğer o Ali Koç’u tribünde koltuğuna batırmazsa onlara hakkımızı helal etmeyiz.
 
EKREM CENGİZ VE TRABZON
 
Cengiz İnşaatın yaptığı yollar açtığı tünellerle ilgili yazdığım yazının ardından Trabzon siyasetinin efsane ismi Azer Benli aradı. Benli, tebrik etti ve aileyi çok yakından tanıdığını söyleyerek, ‘Mehmet ve Ekrem Cengiz’in babaları da müteahhitti. Trabzon’a 1970’lerin başında Babamın oteline gelir Karayollarında ihaleye gireceği zarfı bana yazdırırdı. Ailece çok çalışkandırlar. Çalışarak ve üreterek buralara geldiler. Benim dostlarımdırlar. Vefalıdırlar’ dedi.

Rize temsilcimiz Alihan Telatar da 25 yıldır ailenin dostudur. Yazımı Ekrem Cengiz’e göndermiş. Bir süre sonra Ekrem Cengiz aradı, teşekkür etti. Laf lafı açtı, Salih Çamoğlu’na rahmet diledi. Trabzonspor’a olan sevdasını, Rizespor’a yaptığı hizmetleri birlikte konuştuk. Gerçekten de Ekrem Cengiz ve Cengiz ailesinin Rizespor’a yaptıklarını Trabzonspor’a bir başkası yapsa idi heykelini meydana dikerlerdi. Ekrem Cengiz, Rizespor’un en zor döneminde Kürşat’ı Trabzonspor’a kazandırdı ve o dönemde de Kürşat önemli bir misyon üstlendi, Trabzonspor ligde kaldı.

‘Ben Rizespor ile Trabzonspor arasındaki kavgaları başkanlığımda bitirdim. Bursaspor maçı onları aldı götürdü’ dedi. Ağabeyi Mehmet Cengiz ile ilgili de önemli bir mesaj verdi. Eğer Abdülhamit döneminde 2 tane Mehmet Cengiz olsaydı. Osmanlının yapamadığı tüm demiryolu ve otoyol projelerin hayata geçirilmişti.’
 
PURTULOĞLU SİTEMKAR
 
‘Yusuf hocam, Allah size kolaylık versin. Çok zor bir şehirde yaşıyorsunuz. Bu nasıl iştir anlamadım. Herkes birbirinin bacağından çekip onu düşürmenin peşinde. Onun koltuğuna oturmanın peşinde ne takdiri biliyoruz, ne teşekkürü biliyoruz, ne kıymet biliyoruz, ne değer biliyoruz. Enteresan bir şey, son 4 yılda Köprübaşı'nda 2 halk koşusu, 3 Ulusal milli takım dağ koşulları şampiyonası yaptık.

Türkiye Atletizm Federasyonu Köprübaşı Dağ Koşularını yaptı. Milli takımını seçtik. Karadeniz'de bir ilk gerçekleşti. 24 Ekim'de Balkan Şampiyonası’na bizim gönderdiğimiz sporcular gidecek. Yani milli takımı oluşturduk. Bu kadar emek sarf ettik, bu kadar ter döktük, bu kadar çalıştık ne bir bürokrasiden  siyasetten belediyeden ne basından bir teşekkür göremedik! Hele bu yıl yerel basın çok az ilgi gösterdi, ulusal basın daha çok değer verdi. Maalesef kendi insanımızın değerini bilmiyoruz. Bunu hak edecek bir şey yapmadık mı? Yani insanın zoruna gidiyor, bu kadar çalışıyorsun emek sarf ediyorsun karşılık alamıyorsun. Diyeceksiniz önemli mi değil, birisi aferin desin diye yapmadık. İlimiz, ilçemiz gençlerimiz için yaptık. Fakat yine de hani insan ne bileyim karşılık bekliyor. Teşekkürler. Saygılar. Göksal Purtuloğlu.’
 
TÜRK FUTBOLU NASIL KURTULUR?
 
Cevat Ocak’ın kaleme aldığı Şamil Ekinci’nin hayatını okudunuz mu? Orada çok ama çok çarpıcı bir bölüm var. O bölüm aslında Türk futbolundaki tüm yöneticilere okutulmalı ve rehber olarak sunulmalıdır.

1977 veya 1978 yılları. Fenerbahçe Trabzon’a geliyor ve havalimanına iniyor. Havalimanında doğum yeri Vakfıkebir olan Cemil Turan inzibatlar tarafından alınıyor ve merkez komutanlığına getiriliyor. Trabzonspor’la yarın maçı olan Fenerbahçe’nin ve Türk futbolunun en büyük yıldızı. Bir süre sonra Trabzonspor Kulüp Başkanı Şamil Ekinci, Merkez Komutanını arıyor ve şu sözleri söylüyor: ‘İnzibatlar Fenerli Cemil’i aldılar. Muhtemelen askere gönderecekler. Yarın bize karşı oynasın ve sonrasında zaten teslim olacak’ Ve merkez komutanı Cemil’in serbest bırakılmasını istiyor ve kafileye katılıyor. Trabzonspor’a karşı oynuyor ve bir de gol atıyor. İşte bu davranış ve centilmenlik Türk futbolunu kurtarır. Kavga, sahtekarlık takla atmalar değil.
 
SÖZ KONUSU VATANSA..
 
Trabzon İdmanyurdu Kulübünün takımı. İşte bu takım 1.Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’ne gidiyor ve oradan bir daha dönmüyor. Biz her şeyimizi futbol yaptık. Oysa söz konusu vatansa futbol da teferruattır.
 

 
KADİR ÖZCAN’I ANIYORUZ
 
Kadir Özcan, Sebat ve Trabzonspor’un efsanelerinden. Yakın dostumuz ve abimiz. Ali Kemal Özcan ile Arif Özcan hocalarımızın kardeşi. Dürüst mert bir isim. Kasımpaşa’yı şampiyon yapan teknik adam. 

Trabzonspor eski teknik direktörlerinden. Vefat ettiğinin ertesi günü spor sayfasını onu saha kenarındaki (1461 Teknik Direktörü) çok karizmatik bir resmi ile tamamen kaplamıştık. 7. ölüm yıldönümünde şimdi de onu efsaneleştiren bir nostalji fotoğrafla sizin önünüze getiriyorum. Onun kankası Ali Kemal ve Hüseyin’le birlikte. Hayat Spor’da.