Uzun bir süre koalisyon ve azınlık hükümetleriyle yönetilen Türkiye’de 2002 yılından beri tek başına iktidar olan bir parti var.

Kuruluşundan bir yıl sonra iktidara gelen ve 19 yıldır da ülkeyi yöneten normal süresinde yapılacağı varsayıldığında 21 yıl tek başına iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nde 2023 yılı için ince eleyip sıkı dokuyor

Hedeflerine belirliyor.

Özellikle pandemi ile başlayan süreç ve bu süreçle birlikte ekonomide yaşanan kötü gidişat parti yönetimini tedirgin etmiyor değil.

Pandemiyle birlikte fiyatların üçe katlanması, raflardaki fiyat artışlarıyla birlikte ekonomideki kötü gidişat, işsizlik, kur artışlarının “orta kesim”i vurması gibi nedenlerle “partinin giderek oy kaybettiğine” dikkat çekiliyor.

Vatandaşın mutfağında yangın var, cebinde yangın var.

Enflasyon gerçek rakamlarla sürekli artış gösterirken, halkın alım gücü de azalıyor.

Özellikle ekonomideki bu kötü gidiş 2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine doğru AK Parti içinde “taban kaygısının” yaşanmaya başlamasına neden olurken parti içinde “2023 AK Parti’nin son iktidar seçimi mi olacak? şeklinde düşünmeyenler de değil.

Bu düşünce hem muhalefet hem de vatandaşta da hakim.

AK Parti 2023’te Jübileye mi hazırlanıyor yorumları yapılırken muhalefet için de iktidar olmak için son şans olarak görülüyor.

Yani 2023 seçimleri AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın en zor seçimi olarak, muhalefetin de Millet İttifakı’nın da son şansı olarak değerlendiriliyor.

Ankara’da hem iktidar hem de muhalefet milletvekilleriyle görüşmelerimiz oldu, onların da aynı görüşe sahip olduğunu görmek tezimizin doğruluğunu gösteriyor.

Şayet AK Parti 2023 seçimlerinden zaferle çıkarsa 2030 Türkiye’sini yönetme şansı yakalayacak, muhalefette de önemli değişimlerin olabileceği kaçınılmaz.

Muhalefetin yıllar sonra ilk kez kadar iktidara bu yakın olması yani yaklaşması en şanslı dönemde bulunması CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı olacağı ve bu seçimle de finali yapacağı tahmin ediliyor.

Yani Kemal Kılıçdaroğlu 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı seçildi seçildi, seçilemedi partinin genel başkanlığı koltuğunu başka bir partiliye devredecek.

Çünkü 22 yılda hiçbir seçimi kazanamayan bir genel başkana koltuğu bırakmak yakışır.

CHP’de bu isim kim olur bilmiyoruz ama Ekrem İmamoğlu’nun bir adım önde olduğunu söylemek mümkün.

CHP’den ayrılıp yeni parti kuran isimlerle tek çatı altında toplanılmaması durumunda da CHP’nin çok daha muhalefette kalacağını düşünmek çok da zor değil.

CHP’nin içindeki isimler, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül hatta DSP’yi de yanına alarak soldaki birleşmeyi gerçekleştirmedikten sonra işinin zor olacağını söylemek mümkün.

İyi Parti ve Millet İttifakı’nın içinde yer alan Saadet Partisi ve HDP ile CHP 2023 seçimlerini ciddi oranda zorlayacaktır.

Aksi durumda işi yine zor.

Elbette buna Z kuşağının oyları da düşünüldüğünde 2023 AK Parti ve Cumhur İttifakı’nı çok zor bir seçimin beklediğini söylemek mümkün.

Cumhur İttifakı’nın adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir süre önce izlediği ılımlı siyaset merkez sağda bir nebze olsun yakınlaşmayı sağlarken Millet İttifakı’nın iyi bir ortağını da yanına çekebilir.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Ben başbakan olacağım” açıklamasından ben şunu anlıyorum.

Biri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Cumhurbaşkanı adayı olmalısın demesi,

İkincisi de “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Türkiye’yi güçlü bir parlamenter sistemi yönetimine geçirirsiniz ben başbakan siz de Cumhurbaşkanı olursunuz” şeklinde bir çağrısı olarak değerlendirdim.

Elbette nihai karar seçmenin.

Her geçen gün kararsız oyların arttığı Türkiye’de, kararsız oyları yanına alan ittifak iktidarın ipini göğüsler.

İcranın başında bulunan Cumhur İttifakı’nın bu anlamda daha şanslı olduğunu söylemek elbette mümkün.

Düşünsenize 3600 gösterge ile emekliye yapılacak iyileştirme seçimi ne hale getirir