Türkiye yeni bir siyasi hareketi konuşuyor.
2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeMillet İttifakı’nın adayı olan veyüzde 30’un üzerinde oy alarak tüm dikkatleri üzerine çeken, ancak yakaladığı rüzgârı enerjiye dönüştüremeyen Muharrem İnce ve CHP aradan geçen iki yılın sonunda yol ayrımına geldi.
Daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü yönünde ortaya atılan iddialar üzerine sert açıklamada bulunan ve kendisinekumpas kurulduğunu iddia eden Muharrem İnce, Yalova’daki evinde düzenlediği geniş katılımlı basın toplantısında da beklenen açıklamayı yapmazken gündemde kalmayı sürdürdü.
Hani derler ya ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
Demek ki Muharrem İnce’nin parti kuracağı yönündeki duyumları veya ihtimaline karşı CHP önden kesmek istemiş de olabilir
Bu bir strateji de olabilir
Veya gerçekten öyle bir duyum da almış olabilir.
Muharrem İnce, son CHP olağan genel kurulunda bir beklenti içerisindeydi ve bu beklenti gerçekleşemeyince, Kemal Kılıçdaroğlu ile yürümeme kararı aldı.
“Dostlarımızla yürüyeceğiz” deyip Muharrem İnce’nin genel kurul salonununen arka bölümde bir köşede oturtması aslında CHP’nin önünü tıkamaktan başka bir şey değildi.
Son genel kurul kopma noktası oldu diyebilirim.
7 seçim kaybeden, 5 olağan genel kurul kazanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sanırım bundan sonrası da yok.
Sonuçta gelinen noktada CHP son yıllarda oy rekoru kırdığı Muharrem İnce ile partinin yolları ayrılıyor.
Muharrem İnce’nin yaptığı çalışma ve görüşmelerle birlikte parti kurma çalışmalarında son aşamaya geldiğini söylemek mümkün.
Peki,Muharrem İnce’ninparti kurması CHP’yi etkiler mi?
Daha doğrusu böler mi?
Aslında AK Parti’den ayrılanGelecek Partisi’ni kuranAhmet Davutoğlu veDeva Partisi’nin kurucusuAli Babacan’ın parti kurmasındaki mantık ve düşünce ne ise Muharrem İnce’de de o düşünce hakim.
Şöyle ki;
Elbette hem Ahmet Davutoğlu’nun hem de Ali Babacan’ın ilk etapta Türkiye’yi yönetme talebinin arka bahçesinde AK Parti’den koparacakları oy oranıylaCumhur ittifakını zayıflatmaktı.
Zaten Millet İttifakıtemsilcileriyle yakın temasta bulunmaları bunun bir ifadesidir.
Peki, yel kayadan toz koparır mantığıyla hareketle AK Parti ve Cumhur ittifakı da karşı atağa geçerek yüzde 30’un üzerinde oy alan ve partisiyle yakaladığı rüzgârı değerlendirme fırsatı bulamayan Muharrem İnce’nin de kuracağı partiyle Millet İttifakını zayıflatacaktır.
Bir anlamda misilleme
Kısasa kısas
Muharrem İnce’nin CHP’den ayrılması önemli bir kayıp.
Bu kayıp sadece kendisinin partiden ayrılmasıyla sınırlı kalmayıp, CHP’den ve Millet İttifakı’ndan da koparmalar yaparak zayıflatacak.
CHP’nin içerisinde yer alan dargınların yanı sıra diğer partilerden katılım sağlanacak, siyasete hiç bulaşmamış yeni yüzlerle kamuoyunun önüne çıkacak.
Muhtemeldir ki DSP’nin içinden de birçok isim yeni harekete katılacak.
Yani Muharrem İnce boş gelmiyor
Dolu ve donanımlı geliyor.
Bu da Cumhur İttifakı’nın işine yarayacak.
Muharrem İnce’nineski başbakanlardan Mesut Yılmaz ile temas kurması olası bir birlikteliği de getirecektir.
Mesut Yılmaz yeni kurulacak partiye katılır mı katılmaz mı bilmiyorum ama onların yanında durması bile güç katacaktır.
Muharrem İnce’nin hareketine artı ivme kazandıracak.
Yani Muharrem İnce’nin CHP’den ayrılması partiyi olumsuz yönde etkileyecek.
CHP, son yıllarda Muharrem İnce ile yakaladığı rüzgârı maalesef parti lehine çeviremedi.
Bunu başarabilseydi 2023 seçimlerinin zorlu geçeceğinin göstergesiydi.
Üçüncü bir ittifak olabilir mi?
Pek ihtimal vermiyorum.
O da Cumhur İttifakı’nın işine gelir.