ABD ile İran arasındaki gerilimde tansiyon hat safhada sıcaklığını koruyor. Türkiye’nin müttefiki Amerika, her taraftan İran’ı sardı.
Irak’ta, Suriye’de, İsrail’de, Ermenistan’da, Afganistan’da, Hindistan’da, Suudi Arabistan’da askeri bulunan Amerika son krizle birlikte denizden nükleer başlıklı savaş gemileriyle çevreledi.
Süleymani’nin öldürülmesiyle birlikte ABD’nin tehditkâr açıklamalarıyla panikleyen İran, ne acıdır ki Ukrayna uçağını düşürerek masum 200 insanın kanına girdi.
Irak’taki ABD birliklerine yönelik sıfır zayiatla saldırıyla da karizmayı çizdi.
Peki, iki ülke arasındaki kriz ilişkileri ne zaman başladı?
Hangi gelişmeler yaşandı
ABD-İran ve Irak üçgeninde geçmişten bu yana neler yaşanmış
Amerika’nın düşmanca tavrının sebebi ne?
ABD ile İran arasındaki soğuk savaşın geçmişi 1970’li yıllarca başlıyor.
Ocak 1979'daki İran İslam Devrimi'yle Humeyni'nin başa geçmesi ABD'yi rahatsız etti. Kasım 1979'da başlayan ve 444 gün süren Amerikan büyükelçilik işgaliyle iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler kesildi. 22 Eylül 1980'de Irak’ın başlattığı işgal operasyonuyla İran ile Irak arasında savaş başladı. 8 yıl süren savaşta Amerika Irak’tan taraf oldu silah yardımı yaptı.
1980-88 yılları arasında İran, Irak savaşı devam ederken ABD Irak'ı destekliyordu ancak Amerika yönetiminden bazı kişilerin, bu ülkenin İran'a silah sattığı ve gelirlerin yasa dışı bir şekilde Nikaragua'da dönemin solcu yönetimini devirmeye çalışan anti-komünist kontraları desteklemek için kullandığı ortaya çıktı. Reagan bu skandal ile sarsıldı. Üstelik terörü finanse ediyordu.
Amerika hem İran’a hem de Irak’a silah satarak 8 sene savaştırdı.  
Amerika bu durur mu?
1990 yılında önce Saddam Hüseyin'e Kuveyt'i işgal et deyip Körfez savaşını başlatan yine Amerika’ydı.
Kuveyt’teki işgalin 7 ay sürmesi üzerine aynı Amerika bu defa İran-Irak savaşında desteklediği Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e savaş açtı.
Bu birinci Körfez savaşıydı.
12 yıl sonra Mart 2003'te ABD, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'i bir kez daha hedef aldı. Bu kez 2. Körfez savaşını başlamıştı.
Sebep nükleer silahlar
Sonuç Saddam Hüseyin bir bayram sabahı arkadaşlarıyla birlikte asılmış.
Irak darmadağın oldu.
Ve O Amerika: Pardon nükleer silah bulamadık dedi.
2006'da İran’a takıldı yine.
Amerika, İran ile dolaylı yoldan temasa geçti.
Sebep nükleer silahlanma. Irak’ın başına geleni Iran’a yaptırmaya yönelik küstahlık.
Dönemin ABD Başkanı Bush, 2008'de ilk defa bir yetkiliyi İran ile gerçekleştirilen nükleer müzakereler için Cenevre'deki görüşmelere gönderdi.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani ve ABD Başkanı Obama, Eylül 2013'te bir telefon görüşmesi yaptı.
Bu görüşme, 34 yıl aradan sonra iki ülke liderleri arasında gerçekleşen ilk temastı.
BM güvenlik konseyinin 5 daimi üyesi ABD,  İngiltere, Çin, Fransa, Rusya ve Almanya, 2015 Temmuz’unda  İran İle nükleer anlaşmayı imzaladı.
Ancak şimdi ki başkan Donald Trump göreve geldikten sonra İran'ın nükleer çalışmalarının kontrol altına alınmasını ön gören anlaşmadan çekildiklerini ve askıya alınan yaptırımların "en güçlü şekilde" yeniden hayata geçirileceğini açıkladı.
İki ülke arasındaki gerilim, İran Devrim Muhafızları'nın Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleyman’ın öldürülmesiyle yeniden zirveye ulaştı.
Trump’a göre Süleymani, ABD askerlerine ve üslerine yönelik saldırı planı içindeydi. Ve bugüne kadar da Irak'ta 600 Amerikan askerinin ölümünden sorumluydu.
Yani bilindik Amerika’nın bahaneleri.
Nükleer silah bahaneleriyle her istediği ülkeyi işgal eden, demokrasiyi getireceğiz diye asker postalları altında çiğneten o Amerika bugün İran’a tehdit ederken Hindistan’ın açıklarındaki adalara nükleer füze başlıklı savaş gemilerini götürmeye hazırlanıyor.
"Kasım Süleymani'yi savaşları önlemek için öldürdük" diyen ABD Başkanı Donald Trump'a MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamasını hatırlatmak lazım.
Ne dedi Bahçeli,
ABD Başkanı Donald Trump’ın “Kasım Süleymani’yi savaşları önlemek için öldürdük” sözünün uluslararası hukuka ve yerleşik insani değerlere meydan okumak olduğunu söyledi.
Bahçeli şöyle devam etti
“ABD Başkanı Trump’ın, ‘Mazlum Kobani’ kod isimli teröristbaşı Ferhat Abdi Şahin ile telefonla görüşüp, ‘general’ diye yutturmaya çalışması, gerçekleri değiştirmeye yetmeyecektir. Bu terazi bu sıkleti çekmeyecek, mızrak çuvala girmeyecektir. DEAŞ liderini öldürenler, buyursunlar PKK’nın, YPG’nin ileri gelenlerini de öldürsünler ya da aradan ve önümüzden çekilip kahraman bir Türk evladının neleri yapacağını dikkatle izleyip ders alıp takip etsinler”
Mutlu haftalar