Milan Skoda’nın cezalı olduğu Çaykur Rizespor’da teknik direktör Bülent Uygun, çok ciddi bir rotasyon yaptı takımda.

Moroziuk, Selim, İsmail ve Boldrin kulübeye çekildi Melnjak, Tunay, Doğan, Fernando ve Meriah da 11’de oynadı.

Uygun, Göztepe maçını okuyamadı.

Böylesi önemli bir maça hangi kadro ile çıkacağını bilememe duygusu bu mağlubiyeti getirdi.

Bu kadar rotasyon su kaldırmaz! Sonucu da böyle olur.

Rizespor, Göztepe deplasmanında orta alanda ve kendi yarı alanında alan savunması yaparak rakip hücuma kalktığında da geriye yaslanarak geniş alan bırakmamaya çalıştı.

Yerleşik savunma ve alan savunması yapan Rizespor, ayağa isabetli pas yapamadı.

Çok fazla top kaybı yaptı.

Orta alan hücuma destek sağlayamadı.

Rizespor pozisyon üretmek için kontratakları değerlendirmeye çalıştı ama yapamadı, kanatları da hiç kullanamadı.

Oyuna ve topa hükmedemedi. Yeşil-Mavili futbolcular çok kolay top kaybı yaptı.

Rakip kaleye gitmekte ciddi sorun yaşadı.

Her iki takımın da pozisyon bulamadığı ilk yarı golsüz tamamlandıktan sonra Bülent Uygun, Doğan Erdoğan’ın yerine Boldrin’i alarak ikinci yarıya başladı.

Yeşil-Mavililer topla oynamaya çalışırken çok riskli oynadı.

En büyük sıkıntı oyuncuların pozisyon bilgisinin zayıf olması. Bu zayıflık da kalesinde goller görmesine neden oldu.

İkinci yarının başında savunma üst düzey zincirleme hatalar yaptı.

Basit gelişen Göztepe atağını uzaklaştıramadı, atletik golcü diye transfer edilen Baiano adındaki futbolcunun takıma çok katkısı yok ama zararı çok fazla.

Zincirleme hatalar sonucunda ayağının altından topu kaçırdı, rakip futbolcu da takımını rahat bir şekilde öne geçirdi.

Bu golden sonra Uygun oyuncu değişikliklerini peşi sıra gerçekleştirdi. Ama çıkanlar neyse girenler de onları aratmadı.

Al birini vur ötekine! Bülent Hoca, çok kritik bir maçta doğru kadro kuramadı, doğru işler yapamadı.

Zaten oyuncu kadrosunun kalitesi de bu! Bundan da başka bir şey beklemek hayalcilik olur.

Bülent Hoca, bu oyun taktiği ve sistemi ile nerede hata yaptığını sorgulamazsa bundan sonraki sonuçlar daha da kötü olur.

Daha önce de olduğu gibi olmaya da devam eder. Kendi aralarında zevkine ya da gazozuna oynayan bir takım.

Üst düzey hatalar ve yanlışlar yapıyorlar.

Ruh gitti beyler ruh gitti!

İkinci gol yine bir korner, yine bir yerleşim hatasıyla geldi. Rizespor’un duran toplardan yediği goller futbol okullarında bile gösterilmez.

İlk Okul çocukları bile bu kadar hata yapmaz!

Ama dedik ya hatalar zinciri diye, kenardan saha içine kadar herkesi kapsıyor.

Bir de gereksiz kırmızı kartlar.

Hakemler kötü, son iki haftada Rizespor aleyhine çok yanlış kararlar veriyorlar.

Ama Rizesporlu futbolcuların da gereksiz itirazlardan gördüğü kartlar sınırları aştı.

Fatih Karagümrük maçında Skoda, hakeme yaptığı itirazdan ötürü dün de Göztepe maçında kaleci Gökhan’ın sözlü itirazıyla gelen kırmızı kart.

Beyler, beyler! Sahadaki beceriksizliklerinizi sahada konuşarak mı gidermeye çalışıyorsunuz? Bu kadar basit kart görülür mü?

Üç gün sonra Trabzonspor ile çok zorlu bir maç oynayacakken.

Bülent Uygun 2’de 2 yaptıktan sonra Karagümrük beraberliği ve Göztepe yenilgisi, kaybedilen puanlardan çok takımın oynamış olduğu kötü futbol korku veriyor.

Sanki kabus geri döndü!

Şimdi şöyle bir hafızamıza bakalım, eski teknik direktör Sumudica’nın söylemiş olduklarını hatırlayalım.

Ayda 50 Bin TL+yüzde 75 prim maaş alan ünlü Sportif Direktörümüz Yılmaz Bal’a Rizespor’dan giderken Ünal Karaman’ın söylediğini hatırlatayım; ‘Yılmaz Bal çok büyük adammış, onu tebrik ediyorum.’

Karaman, Rizespor’dan ayrıldığı gün bunları söyleyip gitmişti.

Dün de Göztepe’nin teknik direktörüydü.

Beyler! Bir an önce toparlanın. Kendinize gelin, Rizespor’un formasının armasının hakkını verin.