Türk siyasi yaşamının en önemli seçimlerinden birisi 2023 Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi seçimleri olacaktır.
Cumhuriyetimin 100. Kuruluş yıldönümüne denk gelen bu seçimlerin çok sakin demokratik bir ortamda geçmesi en büyük dileğimizdir.
Ancak bir yıldır Türkiye’de yaşanan gerilim siyasetin her yanına nüfuz etmişti.
Gerçek olan şu
Cumhur İttifakının adayı Allah sağlık verdiği sürece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Erdoğan’ı kişisel olarak çıkılı büyük bir oyu vardır.
Bu oy yüzdesiyle birlikte geçen seçimlerde olduğu gibi yüzde 50’nin üzerine çıkabilecek mi?
Burada kilit roldeki parti Cumhur İttifakının ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’dir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli siyasi yaşamı boyunca baraj altında kalksa da, baraj üstüne çıksa da yüzde 18’lere ulaşsa da “önce devletim sonra milletim” demiştir.
O nedenle özellikle 8 Haziran 2015 tarihinden itibaren 15 Temmuz desteği de dâhil Cumhur İttifakına ne pahasına olursa olsun destek vermesi oyların da bir kısmını götürdüğü iddiaları var.
Oysa MHP 7 Haziran’da tırmanışa başlamış ve hatta millet cephesi tarafından ittifak kurulmaya bile davet edilmişti.
Bahçeli o sürece yanaşmadı yeni bir seçim dedi. Cumhur İttifakının yanında yer alarak 15 Temmuz darbe planını bozduğu gibi o desteğini de halen devam ettiriyor.
Kuşkusuz kulislerde hem valiliklerde hem emniyette içişleri bakanlığının her bölümünde MHP’nin iktidar ortağı gibi el üstünde tutulduğu bilgilerini de duymak görmek ve aktarmak gerekiyor.
Cumhur ittifakı cephesinde netlik var.
Ancak aynı şeyi Millet İttifakı için söylemek pek kolay değil.
Her ne kadar Mansur Yavaş’la birlikle Meral Akşener konuşulsa da bunlardan birisi Ankara’ya odaklandı diğeri ise net bir şekilde Cumhurbaşkanlığına aday olmadığını ifade etti.
Ben başbakan olacağım diyor.
Başbakanlığı yapabilir de
Fakat parlamenter sisteme dönmek, güçlendirilmiş parlamento kurmak öyle konuşulduğu gibi kolay değildir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına iki isimden biri çıkacak.
Ya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ya da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu.
Şu an itibariyle Kemal Kılıçdaroğlu bir adım önde.
Fakat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek isteyenler sadece içerdeki muhalefet değil, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayını dış güçlerin de katkı koyarak belirleyeceğini ifade ettiğini unutmamak lazım.
O nedenle Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu günden itibaren batı tarafından el üstünde tutuluyor.
Türk siyasi yaşamını her yönüyle etkileyen Trabzon ve Anadolu’da da Kılıçdaroğlu’nun önünde gibi…
Seçimlere 2 yıl gibi bir zaman kalmasına rağmen bugün itibariyle İmamoğlu da kendi memleketinde küçük bir tur yapıyor.
Bu akşam gazetecilerin sorularını cevaplandıracak ardından da yarın saat 14.00’te Gümüşhane’de çok sevilen eski Belediye Başkanı ve İSTOÇ’un eski genel Müdürü merhum Mustafa Canlı adına İBB’nin yaptıracağı Bilim Sanat Okulu’nun son rötuşlarını atacak.
Gümüşhane valiliğinin, belediyesinin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayladığı proje Gümüşhane’de hayata geçirilecek.
Muhtemelen Bayburt- Erzurum turu da yapıp tekrar İstanbul’a dönecek.
Ekrem İmamoğlu’na baktığımda şunu görüyorum;
Kılıçdaroğlu ona söylemiyor ama onu hissettiriyor. Erdoğan ile İstanbul’da ben yarıştım, kazandım Cumhurbaşkanlığında da ben yarışırsam kazanırım.
Kuşkusuz CHP Genel Merkezi’nin ve Kılıçdaroğlu’nun iki çekincesi var.
Bunlardan biri İstanbul’u kaybetmemek, ikincisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı kaybetmeleri halinde İmamoğlu’nun adaylığında artık CHP Genel Başkanlığı koltuğunu terk etmek.
O nedenle biraz Kılıçdaroğlu finali yapayım biraz da etrafımdakiler milletvekilliklerimiz ve genel merkezdeki görevlerimiz devam etsin sebebiyle kendisine destek veriyor.
Millet İttifakında süreç devam edecek.
Çok derinlerde Ekrem İmamoğlu’nun aday gösterilememesine rağmen aday olabileceği yönünde iddialar var.
Tabi ki bunlar sadece iddia
Bu ziyaretinde İmamoğlu konusu biraz daha kendini gösterir.
İstanbul’da devam mı yoksa yeni bir yola girmek mi?
