Sabaha kadar beton kırma makinesi çalışıyor. Sıra sıra kamyon dolu pistin kırıldığı yerler.

İçerisi vızır vızır...

Tüm bunlar yaşanırken benim dikkatimi çeken başka bir şey oldu.

İki gün önce, Galatasaray’ın anlaşmaya vardığı Belçikalı futbolcu Dries Mertens ve Uruguaylı Lucas Torreira İstanbul’a geldiler. Bu iki arkadaşın uçağı bilin bakalım nereye indi?

Atatürk Havalimanına!

Mesela Putin geldi. Bilin bakalım onun uçağı nereye indi?

Tabiki de Atatürk Havalimanına...

Ultra zenginlerimizin özel jetleri nereye iniyor?

Atatürk Havalimanına...

Bu arkadaşlar orayı dilediği gibi kullanabiliyor da, biz halk olarak Atatürk Havalimanını neden kullanamıyoruz?

Bu arkadaşlar şehrin merkezine inmenin ayrıcalığını yaşıyor da neden biz İstanbul’un diğer ucuna sürüldük?

Tamam, pek çok konuda ayrıştırıldık buna da alıştık ama bari havalimanında ayrılmasaydık iyiydi...

Ayrıştığımız bir başka konu da “ hırsızlık “!

Mesela bu devirde hırsız kendi partinizden olursa kimsenin gıkı çıkmıyor.

KPSS soruları çalındı geçen hafta...

Hepinizin bildiği üzere daha önce de ÖSYM soruları çalınmıştı. Bu büyük haksızlık hakkında çok yazdım. Çünkü, torpililer yüzünden haksızlığa uğrayan gençlerin, emeklerinin karşılığını alamamaları çok üzüyor beni.

Soruları çaldıran ÖSYM’nin başında olan insan hapiste ama soruları çalanlar sırra kadem basmış durumda!

Kim bu hırsızlar?

Sizin, benim çocuğumun hakkını çalıp mevki, makam ve para sahibi olanlar kim? Kim bu insanlar?

Ne hikmetse hiçbiri bulunamadığı gibi, çıkıpta ortaya “ evet, ben de soruları çaldım “ diyene henüz rastlamadık.

Ama konuştuğu zaman dinden, imandan, Müslümanlıktan dem vuran kitle, ne hikmetse bu konu hakkında ölüm sessizliğine bürünmüş durumda.!

Benim tenimi, saçımın telini cennetin anahtarı gibi sunan din alimlerimizden de bu konu hakkında ses yok!

Hepsi kulağının üzerine yattı bu aralar.

Siz dürüstçe, yıllarca emek harcayacaksınız ama kurnaz hırsızın biri sizin makamınızı, maaşınızı, geleceğinizi çaldığı sorularla elinizden alacak!

Bu kadar basit mi?

Basit...

Peki hani kul hakkı?

Bu sınav, sorular çalındı diye değil, soruların çalındığı anlaşıldı diye iptal edildi.

Yazık değil mi alnının teriyle, gecesini gündüzüne katarak, binbir emek ve para harcayarak çalışan bu gençlere? Bu insanlara?

Yazık değil mi onların yüreklerinde umut açtırmak için çırpınan ailelere?

Bu çocuklar, bu gençler bir daha inanır mı sizlere?

İnanmaz elbet!

KPSS sorularının çalındığı haberi Sosyal Medyaya düşünce ÖSYM başkanı görevden alınmış.

Alınsa ne yazar?

Asıl suçlular, yani soruları çalanlar yine gümbürtüye gitmiş durumda!

Bir sonra ki sınavda aynı şeylerin yaşanmayacağına kim garanti verebilir?

Peki daha önceki sınavlarda soruların çalınmadığına?

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın KPSS sorularının çalınmasına ilişkin soruya, “FETÖ’cü grup mu desek; 6’lı masa mı desek; bir de masanın altı var, yedi… Şimdi dikkat ederseniz, aynı anda hepsi adeta aynı cümlelerle, aynı kelimelerle bunu tanımlamaya çalıştılar” diye cevap vermesi üzerine umutlandım.

Tamam işte Reis, madem bu iş 6’lı masanın, ya da FETÖ’nün işi, başlat araştırmayı, gerekirse kaldır tüm yargıyı ayağa, çalınan soruları kimler almış, hırsızlar kim, isim isim bilelim.

Bilelim dürüst, vicdanlı olup umutları, hayalleri yıkılan gençlerimizin hakkını yiyenleri!

Bilelim artık.