Özellikle dış politikada yakın geçmişte çok sık  görülürdü..

Gerektiği! zamanlarda birden ortaya çıkıp TV ekranlarını işgal eden, ABD ve AB kaynaklı kuruluşların yüksek rakamlı fonlarından beslendiği söylenen uzmanlar..

Çoğu emeklidir ve unvanları da büyüktür!

Türkiye’nin kritik bir karar alması gerektiğinde bunun ABD ve AB’nin menfaatleri doğrultusunda olmasının en doğrusu olduğunu kafalara sokmaya çalışan, ülke menfaatinin de bu yönde olduğunu iddia eden..

Bunlara ‘Kuş yumurtaları’ deniyormuş..

Lüzum görüldüğünde ortaya çıkarılıp kırılan ve beslendikleri kuruluşlar yararına olan düşünceleri ortaya saçılan..

***

Türkiye-Norveç milli maçından sonra Ay-Yıldızlıların az sayıdaki iyilerinden olan Uğurcan ile Berat’a söylenenler ve yazılanları görünce, “Demek futbolumuzda da varmış böyle kuş yumurtaları” dedim.

Özellikle Fenerbahçe maçlarından önce ortaya çıkıp olmayan sinekten yağ çıkarmaya çalışan..

Trabzonspor ne zaman kafa kaldırsa önünü kesmek için kendilerini paralayan..

Bulundukları yerleri korumak için sanki birilerine mecburiyetleri olan..

Milli takımda Trabzonsporlu futbolcu gördüklerinde dengesi bozulanları gördükçe..

‘BAŞKA BiR ŞEY’ DERKEN NE BEKLEDİN?

Maçtan sonra Berat’a gelen şu soruya bakar mısınız?

‘Çok acemice hareketler yaptın, acaba heyecandan mı yoksa başka bir şey mi var?’

Berat kibar çocuk,  ‘Başka şey derken ne kastettiniz’ diye sorup işi uzatmadı lakin biz soralım.

Acaba böyle bir soru karşısında nasıl bir cevap bekledi bu kaz eteci?

‘Sahaya silah zoruyla çıkarıldım’

‘Ben aslında Norveç asıllıyım, kendi ülkeme karşı oynamak içimden gelmedi’

‘Dünya Kupası maçlarının oynanacağı Kuveyt çok sıcak, onun için Milli Takım elensin istedim’

‘Alman Hoca’ya çok kızgınım, Hamşik ile Bakasetas’ı niye çağırmadı’ gibi bir şey mi?

Yazık ya..

İnsanlar bir de para verip bunların yazdıklarını okuyor.

Bunları görünce Fransızların bir sözü geldi aklıma.

‘De loin Beaucoup choses, de pres ne rien.’ (Uzaktan çok şey, yakından hiçbir şey)

GÖRDÜNÜZ MÜ BORDO-MAVİ ELDİVENİ?

Tabi bir de Uğurcan’ın eldivenleri var..

Niye renkleri Bordo-Mavi imiş..

Milli takımda kulüp rengi olur olur muymuş?.

Bunlar geçmişte Şenol Güneş’e ‘Kravatı niye Bordo-Maviydi?’ diyenlerin yeni versiyonları.

Bu soruyu gidin Süper Lig’in eldiven sponsoru Puma’ya sorun.

Aynı renk eldiven giyen Muslera’ya sorun.

Olmadı, İtalyanların yaşayan efsanesi Buffon’a sorun..

Aslında hiç yorulmayın.

Slovenya maçında golü önlediği pozisyonun ardından galibiyet golünün asistini yapan Uğurcan’la sahanın en iyilerinden Berat verdi cevabınızı.

Lakin artık zor da olsa kabullenin..

Trabzonspor, her türlü çirkefe ve haksızlığa rağmen bu mücadeleyi  asla bırakmayacak..

Sizlere de huzur vermeyecek.

Çünkü bu duygu dededen toruna geçmeyi sürdürecek..

**

Bu arada yazı biterken kafama takıldı. ‘Altay’ı oynatsaydım çok kişi memnun olurdu ama ben kaleyi hakkı olana teslim ettim’ diyen Alman Hoca Kuntz, acaba bizim Şerif Kunt’un akrabası mı?

3 PUANDAN ÇOK FAZLASI

Pazar günü Akyazı’da oynanacak Trabzonspor-Fenerbahçe maçı için sağ olsunlar görüşümüze değer verip yolda izde soruyorlar;

‘Hocam Fener maçı ne olur?’ diye 

Bu maçın berabere bitmesi Fenerbahçe’yi sevindirir ama yenilgi bir kırılma noktası olabilir.

Şöyle ki; Olimpiakos’a sahasında 3-0 mağlup olan ve o maçtan sonra ‘Sahaya müdahale edemiyor’ yargısıyla büyük eleştiri alan Sarı-Lacivertlilerin teknik direktörü Pereira, Akyazı’dan da yenik ayrılırsa görevini sürdüremez..

**

Çok uzun bir aradan sonra 20 bin taraftarı önünde oynayacak olan havaya girmiş Trabzonspor ise karşılaşmanın kesin favorisi..

Özellikle hücum hattındaki etkili silahlarını değil Fener, hiçbir takım kolay kolay durduramaz, kalesinde 2-3 gol görmesini engelleyemez.

Maçın skorunu ise Trabzonspor’un takım savunmasındaki başarısı belirleyecek.

Benim aklımdaki skor 3-1, 4-2..

İnşallah tutar.

Çünkü Pazar günü alınacak bir galibiyetin getirisi 3 puanından çok fazla olacaktır.

Hem kulüp, hem Abdullah Hoca, hem futbolcular,  hem de taraftarlar ve de Trabzon açısından..

AFİYET OLSUN DA!

Trabzonspor ve Fenerbahçe taraftar gruplarının temsilcileri, cuma günü Trabzon'da yemekte bir araya gelecekmiş ancak görülen lüzum üzerine ileri bir tarihe ertelenmiş.

 Lakin yemek yensede yenmesede bizim tavrumuz şudur..

Hem gelsinler ve de afiyet olsun.

Lakin, hiçbir çaba Trabzonspor’un gasp edilen şampiyonluğunu, başka bir kulübün müzesinde duran kupasını, ve de bu yüzden genç yaşta kara toprağa giren taraftarlarımızı unutmamızı, haklı mücadelemizden vazgeçmemizi aklının ucundan bile geçirmesin.

Adalet yerini bulana kadar bizim duruşumuz aşağıdaki fotoğraftaki gibidir..

Çünkü biz, ‘Büyük olmak için büyüklerle sevişmeyeceksin, savaşacaksın’ diyen merhum Özkan Sümer’in yolundayız..

KUPA PAHALIYA PATLADI

Trabzon’daki gazeteler arasında geleneksel olarak yapılan ‘Orhan Kaynar Futbol Turnuvası’nda oynadığı 5 maçı da kazanırken 45 gol atıp sadece 8 gol yiyerek şampiyon olan Taka’nın sevinci yarım kaldı.

Çünkü 7-1 kazanılan final maçında skor 6-0 iken bir topa plonjon yapan takım kaptanımız ve Spor Müdürümüz Yahya Karabina’nın kaburgası kırıldı. 15 gün rapor alıp tedavisini sürdüren arkadaşımıza geçmiş olsun diyor, bir an önce masasına dönmesini sabırsızlıkla bekliyoruz..