Takdiri ilahi kavramı İslâm düşüncesindeki en etkili kavramlardan birisidir. Kısacası Allah’ın takdiri anlamına gelir. Yani kâinattaki her şey Allah’ın bilgi ve isteği doğrultusunda gerçekleşir. Bu duymamız gereken sorumluluğu bir başkasına atmak anlamına gelmiyor. Yani yapmamız gerekeni yapmayarak sonuçtan Allah’ı mesul tutmak yanlışlığını yapmamak gerek. Hz. Peygamber Efendimizin. “Önce deveni iple bağla, sonra takdiri düşün” şeklindeki deve örneklemesi konuya ciddi anlamda ışık tutar. Yani sorumluluklarımızı yerine getirdikten sonra olacaklar için takdiri ilahi kavramını kabullenmemiz lazım. Çünkü bu kavram dünya hayatında karşılaştığımız ve bizim irade ve takdirimizin dışında gelişen olumsuz olaylara fazla üzülmememiz ve verilen nimetler karşısında şımarmamamız için kullanılmıştır. (Hadid, 23).

Havaların bu yıl alışık olmadığımız bir şekilde yağışlı gitmesi geçimi tarıma endeksli olan Karadeniz halkı için ciddi anlamda bir sıkıntı oluşturmaktadır. Bu sıkıntılar kışa doğru daha iyi anlaşılacaktır. Havaların bu yıl çok yağışlı geçmesi ekinlerde hissedilir anlamda çürümelere ve ürün kaybına neden olmuştur.

Yöre halkının en önemli geçim kaynağı olan fındık tarımı yıllardır sürdürülmekte olan olumsuz politikalar sonucu yok olma noktasına gelmiştir. Bu yıl havaların yağışlı gitmesi sonucunda fındıklarda  ve fasulyelerde pas ve küf olayları belirgin şekilde görüldü. Konuyla ilgili olarak yetkililerimizden herhangi bir açıklama yapılmıyor. Gerekli tedbirler alınmıyor. Bu vurdumduymazlığın bedeli birkaç ay sonra ağır bir külfet olarak önümüze konacaktır.

Doğanın hissedilir şekilde dengesinin bozulduğu aleni görülüyor. Yaşım altmışı geçti ilk defa şehir dışına kurutmak için fındık getirildiğine şahit oldum. Keza sonbahar mevsimini yapraklar sararmadan geçtik. Basında pek çok hayati öneme sahip göllerimizin kuruduğuna dair haberler yer alıyor.

Manzarayı alem her ne olursa olsun, bu umursamazlık ve vurdumduymazlıklar çok kısa bir süre sonra karşımıza ciddi bir toplumsal sorun olarak çıkacaktır. Yağış nedeniyle patatesler ya olmadı ya da yerde çürüdü. Fasulyeler çubuklarda sarılı kaldı. Tarlalar hiroşuma gibi. Yerli tohum diye bir şey de kalmadı. Çürüyen ekinlerin yeniden ekilme şansı da ortadan kalmaktadır. Zira kış mevsiminin ayak sesleri işitilmeye başladı bile.

Zirai Donatım Kurumunun konuya acilen eğilerek yetkilileri ve vatandaşı bu bağlamda bilgilendirme adına acil raporlar hazırlamalı. Yetkililerimiz şimdiden kolları sıvamalı. Gerekli tedbirler alınmalı. Gerekirse vatandaşa tarımsal alanlarda kullanılmak üzere maddi destek sağlamalı. Bu yapılmadığı takdirde önümüzdeki aylarda fasulyenin kilosunu 40 lira olarak görürsek şaşırmamamız gerek.