Trabzonspor için şampiyonluk yolunda çok kritik öneme sahip olan Beşiktaş maçı, Hüseyin Hocanın yanlış oyuncu tercihleri neticesinde berabere biterek, rakipleri ile olan puan fakının kapanmasına neden oldu. Yanlış oyuncu tercihleri diyorum, çünkü Sturidge ile olmayacağını milyonlarca taraftarın görmüş olmasına rağmen Hüseyin Cimşir’in görememiş olması bu sonucun ortaya çıkmasının en önemli faktörüdür. Ekuban’ı kenarda tutarak, sahada sadece rakibinin oyununu izleyen ve hiçbir varlık gösteremeyen Sturidge’nin tercih edilmesi büyük bir hocalık yanlışıdır.
Hani çocukların mahalle maçları vardır, güçlü olan takım güçsüz takıma bir gol avans verir ve maça başlarlar ya, işte dün Trabzonspor Beşiktaş’a bir gol avans vererek maça başladı. Daha maçın 5 dakikasında gelen gol, tüm şartların Trabzonspor lehine dönüşmesine sebep oldu ama bu avantajı değerlendiremeyen bir takım vardı sahada.

Erken gelen golden sonra baskı kuran ve defansını orta sahaya kadar çeken Beşiktaş, arkada büyük bir boş alan bırakmış olmasına rağmen, Trabzonsporlu oyuncular bunu değerlendiremediler. Oysa elinde Sörloth gibi hızlı ve gol vuruşları üst düzey bir oyuncun varsa, rakip defansın arkasına atılacak toplarla bu oyuncuyu buluşturup farkı açabilirsin. Bu ve benzeri oyun kurgularını planlayıp uygulama yerine, geriye yaslanıp sadece gelen topları gelişigüzel ile vurarak, oyunu kotarmayı düşünen bir anlayışın iflasını görmüş olduk bu maçta.

Maçın analizini yaptığımızda ortaya çıkan istatistikler, bu maçın Beşiktaş ile Uğurcan Çakır arasında oynandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Trabzonspor gibi hedefi şampiyonluk olan bir takımın, böylesine kötü bir istatistik sergilemesi çok düşündürücü.

Her şeye rağmen alınan bu bir puan, sezonun sonuna gelindiğinde işimize çok yarayacaktır. Bu bir puanın anlam kazanması için Malatya maçının mutlaka ama mutlaka kazanılması gerekmektedir. Sezon sonunda ipi göğüslemek istiyorsak, teknik ekibin özellikle Beşiktaş maçını defalarca izleyip analizini yapması ve ileriki maçlar için bir plan ve program oluşturması açısından hayati önem taşımaktadır.

Yıllar sonra şampiyonluğa bu kadar yaklaşmışken, herkes üzerine düşeni, hatta fazlasını yapmalı. Bu saatten sonra bu maçta olduğu gibi kimse macera aramasın, egosu için değil, bu camia için oynayan, hırsını hünerini ve gücünü sonuna kadar kullanan, ismine ve kariyerine bakılmaksızın hak eden oyuncularla yola devam edilmeli.
Bu maç köprüden önceki son çıkıştı…………..