14 Haziran’da, yani gelecek hafta Pazartesi Brüksel’de NATO Zirvesi toplanıyor.

Türkiye’nin özellikle ABD ile görüşmelerin seyrini çok büyük ölçüde netleştireceği Biden buluşması kritik önemde.

ABD başkanı 4 Ocak’ta başkanlık koltuğuna oturmuş olmasına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 23 Nisan tarihi akşamında aramış bunu da sözde ve sahte Ermeni Soykırımı tanıma tarihine denk getirmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden görüşmesi öncesinde bazı önemli adımlar attı.

ABD’li yatırımcılarla görüştü, Türkiye’nin potansiyellerini anlatarak güven içinde yatırım yapmalarını istedi.

ABD’ye yönelik sert söylemlerini ilişkileri ayakta tutma adına ama Türkiye’nin de kazanımlarından taviz vermeden yumuşattı.

Biden da, Brüksel’deki NATO Zirvesi’ni çok önemsiyor ve Trump’ın bozduğu ilişkileri onarma amacını taşıyor.

Trump’ın NATO karşıtı mesajları olduğunu çok kez okuduk.

Sadece NATO değil, Avrupa ile ilişkileri de soğuk tutmuş İklim anlaşmasından bile çekilmişti.

Biden gelir gelmez bazı eski pozisyonlara döneceğinin işaretlerini vermiş Paris İklim anlaşmasına döndüklerini belirtmişti.

Biden, NATO’da, Rusya ve Çin ile gerilimin son derece yüksek olduğu bir dönemde çıkacak sonuç bildirgesine Türkiye’nin veto kartıyla sorun çıkarmasını istemiyor.

Washington’ın Güney Kıbrıs’ın NATO’ya üye olmasını istediğini biliyoruz.

Buna Ege’deki Türkiye-Yunanistan gerilimini de eklediğimiz zaman ABD Başkanı’nın Erdoğan ile görüşme başlıkları ve süresini mutlaka ele alacaktır.

S-400 konusunda bir anlaşma olmasa bile en azından birkaç olumlu sonucun ön plana çıkarılacağı bir görüşme süreci planlanıyor olabilir.

Sorunlu alanların liderlere bırakıldığı, ekiplerin uzlaşılan alanları belirlediği hazırlık görüşmeleri her zaman yapılır.

ABD ile sorunlu alanımız çok olduğu için bu ziyaret oldukça önemli olacak.

Biden’ın Erdoğan ile buluşmaya “inceldiği yerden kopsun” bakışıyla bakmayacaktır.

Bazı analistler görüşme detayına ilişkin önemli vurgularda bulunuyor öne çıkanlar özetle şöyle; “Türkiye ile ABD, bu zirveden kol kola da çıkmaz, birbirlerine yumurta atarak da.

Türk-Amerikan ilişkilerindeki FETÖ, S-400, Halkbank Davası gibi çok sorunlu alanlarda da pozitif bir ilerleme olacağını sanmıyoruz.

Biden başkan seçildikten sonraki ilk görüşmede Türk tarafının önceliği Biden yönetimi ile ilişkilerini ve kanallarını açmak ve sağlamlaştırmak olacak.

Putin-Erdoğan zirvelerinde mesela iki lider oturur ve çözüm getirir.

ABD ile ilişkilerde alt düzeyli görüşmelerin devam etmesine imkân tanıyacak bir zirve olacaktır.”

Trump yönetimi dahil Türkiye, ABD ile olan stratejik veya model ortaklık tanımlamalarında özellikle ekonomik olarak çok yara almıştır.

Haliyle Türkiye kendine yeni rotalar aradı.  Rusya, Çin ve İngiltere açılımlarına böyle bakmak lazım.

Şimdi S-400-F35-YPG dahil Türkiye ile ABD arasında çözülmesi zor sıkıntılar mevcut.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonomik sarsıntılar var, NATO zirvesinden iyi mesajlar çıkarsa Türkiye önünü daha rahat görebilecektir.

Aksi halde sancılı süreç düzlüğe çıkana dek sürecek ki, muhalefet erken seçim için bastırmaya devam edecektir