Başrolünü Şener Şen ile Cem Yılmaz'ın paylaştığı 2010 yapımı Av mevsimi filmini sanırım çoğunuz hatırlarsınız. Benim hafızamın kenarında özel bir yeri vardır. Polisiye dram kategorisinde Şener Şen’in babacan bir başkomisere hayat verdiği, Cem Yılmaz’ın da agresif bir karadenizli polisi canlandırdığı, bir genç kızın cinayetinin araştırıldığı Amerikan polisiyelere taş çıkartacak kalitede bir filmdi. Özellikle polis memuru deli İdris’in (Cem Yılmaz) Trabzonspor tribünlerinin vazgeçilmez marşı olan rahmetli Kazım Koyuncu’nun eseri Hayde’yi meyhanede seslendirdiği sahne hala gözlerimi yaşartır.
 
“Nereden geldi aklına bu film be adam” diyenler olacaktır anlatayım. Filmde; Her an patlamaya hazır bomba gibi dolaşan, sonunu düşünmeden hareket eden deli İdris’i dizginleyen, hayatını bir taktisyen gibi organize eden avcı lakaplı Ferman başkomiserin lakabı Avcı idi.  Trabzonspor’un defansif zaaflarını onaracak, kontrolsüz ve sistemsiz oyununu bir şablona adapte edecek teknik direktörün de avcı olması maçla filmi örtüştürdü zihnimde.
 
Neyse yeter bu kadar genel kültür, büyük usta Şener Şen’e sağlıklı güzel günler dileyip geçiyorum maça;
 
Abdullah Avcı maça fevkalade ofansif hatta cüretkar diyebileceğimiz bir onbirle çıkmış. Geçen hafta vekaleten takımın başında sahaya çıkan İhsan Derelioğlu hocanın oyuncu ve pozisyon tercihleri ile alakasız daha çok Newton hocanın Oyuncu ve oyun sistemine yakın hatta daha da ofansif bir dizilişle oyuncuları sahada gördük.
 
Ev sahibi Trabzonspor oyuna önde baskıyla başladı. Hücumdaki etkili ayakları sayesinde pozisyonlar bulması da gecikmedi. Golden önce Ekuban, Afobe ve Nwakaeme ile 3 ciddi gol girişimi gerçekleştirdi ama başarılı olamadı. Trabzonsporlu oyuncular bir nevi golün provasını yaptılar dersek yanlış olmaz. Buna karşılık Erzurumspor sadece kornerden gelen bir topta Trabzonspor kalesini zorladı, onda da topu çizgiden Vitor Hugo çıkardı. İlk yarının sonlarına doğru Nwakaeme’nin muhteşem pasında kaleciyi geçip topu tribünlere yollayan Afobe, TS adına farkı ikiye çıkarma şansını kullanamadı. Başka gol olmayınca da ilk yarı ev sahibi Trabzonspor'un 1-0 üstünlüğünde bitti.
 
İkinci yarıya fırtına yine goller kaçırarak başladı. Rakibin risk aldığı dakikalarda öyle goller kaçtı ki saç baş yolduk dersek yanlış  olmaz. Bazen bencillik, bazen kaybedilen özgüvenden çok ucuz hatalarla rahatlıkla gol yapılacak pozisyonları heba ettik. Haliyle bu kaçırılan goller rakibi cesaretlendirdi ve biraz daha cesaretle hücum etmeye başladılar. Yağmur her geçen dakika biraz daha zemini top oynanmaz hale getirdiğini de ekleyelim. Her an acaba bir kaza golü kalemizde görür müyüz tedirginliği içerisinde dakikalar birer ikişer tükendi.
 
Hop oturup hop kalktık ama şeytanın ayağını da kırdık diyebiliriz. Oyunu geliştirerek 3 puanlara devam o zaman.