Trabzonspor bir marka ve bu şehrin en güzide kurumu. Siyasetin ve herşeyin üstünde olan yegâne değerimiz...

Abdullah Avcı geldiğinde birçok spekülasyonlar yapıldı. Sabırsız, asi, protest ve bekle gör politikası gütmeyen birçok Trabzonspor'lunun soru işaretleri ve acabaları ile umarsızca eleştirildi.

Avcı sistem hocasıdır. Özverilidir. Mükemmelliyetçidir ve devamlılığı referans alır.

Oyun sistemini kurarken hep bir şablona oturtma ve devamlılık sağlama çabası vardır.

1 maçı eze eze 6-1 almaktan ve süreklilik sağlayamamaktansa; 6 maçı 1-0 almanın daha istikrarlı, sağlıklı ve de baz alınabilir bir gerçeklik olduğunun altını ısrarla çizdi.

Karakteristik olarak da Trabzon şehri insanı ile örtüşen çokça özelliği var. Meselâ hırslı, azimli, üretken, sonuç odaklı ve meydan okumayı seven bir tarzı var.

Karadeniz'in dikine dikine vuran hırçın dalgaları gibi...

Yeni sezonda; Abdullah Hocanın transfere yön verdiği ve yönettiği bir gerçek.

Yönetim ve futbolcular kendisine tamamen teslim olmuş. Yani her şekil güveniyorlar ve inanıyorlar.

Yapılan nokta ve yıldız transferler de bunun ispatı gibi...

Hamsik zaten rüştünü ispat etmiş bir maestro. Gervinho desen muazzam bir yetenek ve tecrübe abidesi. Peres ise tam bir profesyonel...

Alternatifli ve her kulvarda da başa oynayabilecek, yedek kulübesinde ki alternatifleri bolca olan bir Trabzonspor gördük yıllar üstüne çok şükür...

Hep eleştirdiler Abdullah Hoca'yı ve yönetimi. Neden ?

Yaşları 33 - 34 olan topçuları neden aldılar diye ???

Fakat gördük ki 34'lük Gervinho, 18'lik gençlere taş çıkarıyor. 33'lük Hamsik rahat 3 sene daha çok verimli olur. Peres'in zaten kariyeri ortada.

Bunlara ek olarak alınan Dorukhan gibi bir yetenek, alternatif bir Köybaşı ve Cornelius'un gelişinden sonra kanatta daha da verim alacağımız Djanini'yi dahi yeni transfer olarak addedebiliriz.

Yusuf Sarı, Yunus Mallı, Ömür, Parmak, Erce, Berat ve Siopis ile Trabzonspor bu ligde adını altın harflerle yazar tarihe Allah'ın izniyle...

Sadece şunu anlayamıyoruz ???

Takım kazanmışken ve zoru başarmışken; neden sürekli Serkan Asan üzerinden bir algı oluşturulma çabası var acaba ???

Elbette ki bir Puyol, Cafu, Gökhan Gönül olamadı henüz bu çocuk...

Ama iyi niyetli, istekli, hırslı, azimli bir şekilde ve de çok da çalışarak takımına elinden geldiğince yardımcı olmak için üstünü başını parçalıyor...

Bu şehrin çocukları bunu hak etmiyor. NET...

Dün Parmak'a yapılanlar, bugün Serkan Asan'a yapılıyor. Tıpkı zamanında bundan kaleci olmaz dediğimiz Uğurcan'a yapılanlar gibi...

Zaten bu şehrin en büyük ve ivedi problemi bu. Artık habis bir ur olmuş ve nerden neşter vursan çoktan sıçramış bütün vücuda yani şehre...

İçimizde ki İrlandalılar'dan bahsediyoruz...

Trabzon'lu olup, Trabzon'un ekmeğini yiyip; Trabzonspor tökezlesin diye ellerini ovuşturup pusuda bekleyenler yok mu ???

İşte bu şehrin ve Trabzonspor'un en kadim iblis düşmanları Onlar...

Yeter artık...!!!

Bu dinazorlaşmış ve Trabzon şehri ile Trabzonspor'dan nemalanıp, bu şehri ve Trabzonsporumuzu liğme liğme, delik deşik kemiren bu güruh ve bunlara peşkeş çekenler; bu şehrin kaderi olamaz...

O yüzden Trabzonspor'un işi her daim en zor...!!!

İçindekileri öğüteceksin. İstanbul ile rekabet edeceksin. Üstüne bir de TFF ve MHK ile varoluş ve dik duruş mücadelesi vereceksin...!!!!

İşin zor mu zor; ama asla imkânsız değil.

Abdullah Avcı bu şehir için bir şans ve fırsattır...

Değeri ivedilikle biline...!!!

Unutmayınız...

Her daim 61>34....

Selâm ve muhabbetle sevgiler & saygılar