Ayşe Sula Köseoğlu,
Yani kendi deyimiyle Trabzon'un Ayşe'si bildiğiniz bibi...
Her daim gülen yüzü.
Kucaklayıcı yaklaşımı,
İçtenliği ile farkını fark ettiriyor.

*
Erkek/kadın, her yaş grubuna hitap ediyor.
Ruh dünyasında kibirden eser yok.
Bu sıralar "Evet" avında...
Haliyle yeni yerimiz için,
"Hem hayırlı olsun, 
Hem de referandumda oylar 'Evet' olsun diye ziyaretinize geldim" diyor.

*
Türkiye'nin yaşadığı o malum darbe sürecini,
Kahraman vatan evlatlarının da katkılarıyla ülkemizin def ettiği o kalkışmayı,
Vesayet sisteminin yıllarca iktidarları nasıl baskıladığını,
O nedenle yeni bir anayasaya ihtiyacın kaçınılmaz olduğunu,
Bu gün Cumhurbaşkanının çok yetkisinin olduğunu,
Ama sorumluluğunun Başbakanda bulunduğunu konuştuk.
Konuştuk  ve bu husularda tam mutabakat sağladık.


Ancak,
"Meydanlarda getirilmesi istenen anayasa maddeleri değil,
Kılıçdaroğlu,
PKK,
DEAŞ,
FETÖ gibi mevzular dolaşıp duruyor...
Bunlar bizim bildiğimiz, aşına olduğumuz konular...

*
Bize değiştirilmesi istenen 18 maddenin içeriği bir bir anlatılmalıydı."
Dediğimde,
Vekilimiz,
"Halk, maddelerin içeriği ile değil,
Bu tür örneklemelerle mukayeselerle  ilgileniyor" dedi.

*
Şu bir gerçek ki,
Ayşe Sula Köseoğlu dersine iyi çalışmış.
Hukukçu olması nedeniyle onunla konuşmak her babayiğidin harcı değildir.
Ama  kendileri madem söz konusu konuşulması gereken 18 maddenin dışına çıkıyor,
Biz de,
İktidardan beklentilerimiz adına,
"Sevgi dilini özledik.
Kucaklayıcı siyaseti özledik.
İçerisinde barışık bir Türkiye,
Huzur içinde komşularıyla yaşayan bir dünya özledik."
Dedim.

*
Ayrıca acilen demir yolunun yanısıra,
Çevre yolunun da devreye girmesini,
Yoksa, 2 yıl sonrasını düşünmek bile istemiyorum" dedim.
"Bu hepimizin temennisidir,
Gereğini en kısa zaman da yapmaya çalışıyoruz." dedi.

*
Oyumun rengi ne olursa olsun,
 Ama Ayşe Sula Köseoğlu gibi,
Siyaseti sevgiyle,
Dostlukla ve barışla yapan millet vekillerimiz çok olsun isterim...

*
"Trabzon'da ne çıkar?"
Sorusuna verdiğim cevap,
"Yüzde 76 alırsınız" dedim.
Başka iddialarımız da oldu.
Belki başka zamana yazarım.


BENİ NEDEN ÇİZMEDİN?

Profesör Sait Kapucuoğlu aynı zamanda karikatüristtir.
Önceki gün Trabzonspor formasını giydi ve gazetemize geldi.
Hoşbeş ettik,
Ayak üstü laflıyoruz ama bu arada Hoca yerinde duramıyor.
Gazeteyi dolaşmaya başladı.
Sonra bana gelerek,
"Neden orada benim portrem yok?" dedi.
Neyi kastettiğini anladım,

"Niçin sizin portreniz olacak ki?"
Deyince biraz ağır gibi geldi.
Şaşırdı.
Manidar baktı.
Duraladı.
Kaşları kavislendi.
Alt dudağı üst dudağını yukarı doğru itemeye başladı ki,
*
"Hocam orada gördükleriniz hayata veda eden ünlülerimiz" 
Siz Allah ömürler versin dediğimde,
Yüzünde güller açtı.
Muzipçe güldü ve mevzu anlaşılması nedeniyle keyiflendi.
*
Sonra Hoca bir daha portreye baktı ve döndü tekrar geldi.
"Madem öyle orada neden Ziya Ramoğlu yok?"
Var dedim.
"Görmedim, nerede?"
İşte bu dediğimde,
"Tanımadım.
Çok genç halini çizmişsiniz" dedi.
*
Kapucuoğlu karikatür çizmeye devam ediyor.
Büyük bir istekle.
Hırsla.
Azimle...
Yani Sait Hoca öyle diyor.
*
Ünye'de yaşıyor.
Bir çiftlik oluşturdu.
Çevreci hassasiyeti var.
Belediye ile zaman zaman takışıyor olmaktan geri kalmıyor.
*
Tebrikler hocam..
Hayata tutunmak örnek olmak çok güzel.

TRABZON'A EN ACİL OLAN DEMİRYOLU VE ÇEVREYOLUDUR

Artık Trabzon'da  demiryolu iyice gündeme oturdu.
Bu Trabzon'un zaferidir.
Ama bu zaferin işaret fişeği,
Taka Gazetesinin Köşe yazıları ve Manşetlerinin sonucudur.
Tabi bizim hamlemiz yalnız kalmadı ve diğer yerel basınımızın da desteği ile gür bir sese dönüştü.
*
Evet, demiryolu için tarih flu değil artık.
2023 bizzat Cumhurbaşkanı tarafından vaat edildi.
Denilen zamanda bu hizmetin de bölgemize geleceğinden eminim.
Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Yatırımlar konusunda bizi hiç yanıltmamıştır.

Ancak, diyeceğim odur ki, yetmez.
Yapılacak demiryolu neden Erzincan Hattına irtibatlanıyor anlamıyorum ?
Bu Erzincan'ı ödüllendirmekse doğrudur.
Ama Trabzon'u,
Trabzonluyu beklenen ölçüde mutlu etmez.
*
Çünkü Trabzon'un hedefi,
Erzincan,
Erzurum,
Diyarbakır,
Urfa değildir.
*
Trabzon'un, Trabzonlunun hedefi,
İstanbul'dur.
İzmir'dir.
Ankara,
Bursa
Kocaeli,
Sakarya
Hatta Avrupa'dır.
*
Amma illa da bir hedef daha koymak gerekirse o da,
Gürcistan'dır.
Azerbaycan'dır.
Türk Cumhuriyetleridir.
Çin'dir.
Öyle ise, merak ediyorum,
İlla da Erzincan niçindir?
*
Ayrıca  anlamadığım bir şey daha var.
Bu vekillerimiz neden bu görüşlerimizi başbakana söylemezler,
Ya da söyleyemezler.
Oysa Başbakan Binali Bey son derece zarif ve bölgemizle alakalı bir başbakan.
Eminim ki bu haklı taleplerimize makul bakacaktır.
O halde vekillerimiz bu yatırımlar konusunda niye çekimser davranıyorlar?
*
Değil mi ki,İçişleri Bakanımız Soylu,
Trabzon'un yatırımları için gerekli maliyete "çerez" diyen insandır.
O halde sayın Bakanımız bu konuda acilen devreye sokulmalıdır.
*
Yani Ak Parti Teşkilatları,
Sivil Toplum kuruluşları,
Trabzon'a demir yolu kadar, hatta daha da ivedi olması gereken çevreyolu için de taleplerinde ısrarcı olmalıdırlar.
Hem de çok acil olarak çalışmalar başlatmalıdırlar.
Yoksa bu şehrin trafiğinin 2 yıl sonra ne halde olacak düşünmek bile istemiyorum.

FIKRA

İki Alman, Hans ile Mans Türklerin rakıdan ne anladıklarını merak edip bir gece meyhaneye gitmeye karar vermişler.
Meyhaneden içeri girip acemi bakışlar ile etrafa baktıktan sonra, yan masa ne sipariş ettiyse aynisini sipariş edip içmeye başlamışlar rakıyı..
Birinci kadehin sonunda Hans Mans'a sormus..
Mans bir şey hissediyor musun?
Hayır Hans..Devam edelim içmeye..
Bir süre sonra yedikleri mezelerin de eşliğinde ikinci kadehe başlamışlar.
Bu sefer Mans dayanamamış ve..
Hans demiş..
Hans...Bir şey anladın mi? 
Hayir..devam et...
Üçüncü kadehi de bitirdikleri sırada Hans tekrar Mans' a sormus..
Ne hissediyorsun Mans?
Mans ağır ağır gözlerini kaldırmış..
Ne hissettiğimi siktir et de Hans...
Ne olacak bu Almanya'nın durumu?