Bülent Arınç,
"İşte tam da budur!" dediğinizde,
Derhal yanılacağınız bir siyasetçidir.
Çünkü o sürpriz bir karakterdir.
Ne zaman,
Nerede,
Ne yapacağı kestirilemez.
 Sakindir,
Sakin konuşur,
Ama sert darbeler vurur icabında.
Ayrıca;
Ne onunla olur,
Ne de onsuz.
*
Ak Partinin kurucularındandır.
Hatta ilk üçtedir.
Erdoğan,
Gül ve
Bülent Arınç.
*
Birlikte iktidar oldular...
Erdoğan,
Başbakan.
Cumhurbaşkanı,
*
Arınç,
Hükümet Sözcüsü,
Meclis Başkanlığı,
*
Abdullah Gül,
Başbakanlık,
Dışişleri Bakanlığı,
Cumhurbaşkanlı
*
Derken tabi yıllar su gibi aktı geçti...
Bu üçlü zamanla dağıldı.
Sadece üçlü dağılmadı elbet.
Beşler, dağıldı.
Onlular,
Kırklılar dağıldı...
*
Ama şimdilik konumuz üçlü.
En son Bülent Arınç kopmuştu.
Artık Ak Partide bir misyonu yoktu.
Siyaseti de "bıraktım" dedi.
*
İşte bu Arınç,
Suskunluğunu Kocaeli Fuarında,
5 Mayıs'ta fena bozdu.
*
Hükümete önemli göndermelerde bulundu.
Sevgi dilinin terk edildiğini,
MHP'nin dümen suyuna girildiğini,
Ak Partinin oylarını yüzde 35 seviyelerine düştüğünü,
Bu duruma  MHP'nin  neden olduğunu söyledi.
*
"Bu parti bir şahsın değil,
Milletin partisidir.
Başkanlık meselesi,
Türkiye'ye fayda sağlamadı."
Dedi.
*
"Zillet/İllet dili hiç yakışmadı.
Bu gerilimlerin derhal biter.
Yeter ki liderler bunu istesin.
'Gidin şuna hakaret edin' diye birileri cesaretlendirilmesin yeter."
Dedi.
*
"Şeyh Edibali'nin nasihatleri ceplerimizdeydi.
O nasihatleri unuttuk."
Dedi.
*
"Ahmet Davutoğlu,
Abdullah Gül kolay yetişmiyor."
Dedi.
*
"Ekrem İmamoğlu'nu biz abarttık.
Biz büyüttük." Dedi.
*
Evet,
Bunlar ve daha fazlasını söyleyen Arınç,
Kısa bir süre sonra,
Cumhurbaşkanlığı,
Yüksek İstişare Kurulu Üyeliğine getirilir.
Her dem ahlakı ve tevazuu savunan Arınç,
13 bin lira olan maaşını gelir gelmez,
Yüzde 40 arttırılmasına eleştiri getirenlere,
"Edepsiz!"
Evet, "Edepsiz" diyor.
*
Dedim ya Arınç bu!
Ne der,
Ne yapar hiç belli olmaz;
Sakindir aldanma,
Derhal eser savurur;
Yavaş kaldırır,
Hızlı vurur...
*
Ne diyelim.
Edep ona,
Edepsizlik bize...
Yüzde 40 ona,
Yüzde 6 bize...
Makam ona,
Sabır bize.
Hürmet ona,
Küfür bize...
 
DEVLET ADAMI OLMAK
 

Siz kalkın dünyanın en büyük devletinin başkanı olun.
Ağzınızdan çıkan hiç bir sözün değeri olmasın.
Değeri yok sözlerin ama
Adam yine de önemli.
Çünkü o Amerikan Devlet Başkanı.
Ayrıca;
Atsan atılmaz,
Satsan satılmaz...
*
Bakın,
G 20 Zirvesinde,
Türk/Amerikan heyeti bir araya geliyor.
Bir tarafta,
Bizim Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve heyeti,
Diğer tarafta Trump ve Amerikan heyeti.
*
Aslında ortam güzel,
Diyalog ortamları önemli fırsat.
Çünkü önemli sorunlar var,
Görüşülmeli haliyle.
*
Hatta,
Türkiye'nin bu,
G 20 Zirvesinde olması bile ülkem adına onur verici.
Öyle ya,
Dünyanın en büyük ekonomisine sahip,
20 ülkenin bir araya gelmesi mevzuu da başlı başına önemlidir..
*
Dedim ya,
Her yönüyle bir fırsattır bu toplantılar...
Zira aramızda Amerika ile çözüm bekleyen pek çok sorun var.
Bunların değerlendirilmesi çok önemli.
Öyle ya,
Türkiye'nin can evinde,
Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt devletçiğinin kurulma çabası.
*
Öte yandan Amerika'dan çuvallar dolusu belgelerle geri istediğimiz,
Bir FETÖ sorunumuz var.
*
Belki de en önemlisi,
Rusya'dan alınacak,
S 400 füzelerine Amerika'nın sert tavrı ve üretim ortağı olduğumuz,
F 35 yarasa uçaklar mevzuu.
*
Ve daha nice sorunlar konuşacaktık.
Beki ne konuştuk dersiniz.
Akılda neler kaldı?
Trump efendiden öğrendik ki,
Bizim gibi güzel insanlar Hollywood'da bile yokmuş.
Adam bize resmen "Artist!" dedi.
Merhum Demirel olsaydı eminim ona,
"Senin gibisi de bizim Yeşilçam'da yoktur!"
Derdi.
*
Evet,
Artist sensin Trump!
Biz rol yapmıyoruz senin gibi.
Biz rol kesmiyoruz.
Yol kesmiyoruz.
Tehdit etmiyoruz.
Gerçekçiyiz.
Kararlıyız.
Şirinlik yapayım derken diplomatik küstahlıklar yapıyorsun.
Sonra,
Sonra da yine utanmadan bildiğini okuyorsun...
 
EDEPSİZ
 
Arınç,
Sevgi dilinden bahsediyor ya,
Hani,
"Halka,
İllet/zillet denilmemeliydi" diyor ya.
İyi de aynı Arınç,
Kendi maaşını yüzde 40 arttırılmasını eleştirenlere,
Neden "Edepsiz" diyor?
*
Kaldı ki konunun edeple ne ilgisi var?
Ve ayrıca onlar var ya,
Yani o tenkit edenler,
Çok haklılar...
*
Öyle ya,
Çalışana ve emekliye  en fazla yüzde  altı.
Sana gelince yüzde 40.
Olmadı diyene de,
Edepsiz!
*
Bakın,
Bizim ülkemizde bir öz deyiş vardır.
Biri yer, biri bakar.
Kıyamet ondan kopar.
Hani siz manevi değerleri yüksek birisiniz ya;
Belki,
"Haklıymış bu Harun Kardeşim" der.
Bana da edepsiz demez.
O yüzde 40 artışı iade eder.
13 bin lira maaşla gül gibi idare edersiniz diye düşünüyorum.
 
FIKRA
 
Kozanın Kazım,
İlçenin o zamanki kaymakamı ile Kızık köyüne gitmiş.
Muhtarda bir telaş bir telaş.
Nasıl olmasın biri belalı bir adam,
Diğeri Kozanın amiri.
Sohbetler,
Bilgi alışverişleri birbirini kovalarken muhtar
Çekinerek Kozanın Kazım’ın kulağına eğilmiş:
-Kazım Ağa köye şeref verdiniz.
Bir yemek yedirmek isteriz.
Acaba inek  mi kessek deve mi?
Deyince Kazım Ağa gürleyerek:
 -Ulan oğlum biz sizin için çalışıyoruz.
Siz ineği, deveyi düşünüyorsunuz.
Sizi bir türlü köylülükten kurtaramadım.
İneği de kes,
Deveyi de.
İsteyen inek yer,
İsteyen deve yer....