Türk siyasi tarihine ismini kazıyan birçok figürümüz oldu şimdiye kadar. Ve bu isimler; ister istemez kendi yöreleri ile özdeşleştiler.

Kimisinin adı bölgesinden tulum çıkarmakla anıldı; kimisi ise seçim bölgesini 1 aslan misali işaretledi. Ve de " Sıkıysa Girin " bölgeme diyerek; adeta bütün Türkiye'ye meydan okudu. Hem de kükreyerek. Ama nasıl kükremek !!!

Örneğin rahmetli Adnan Menderes...Aydın'lı 1 toprak ağası ailenin çocuğu ! Onun zamanında Aydın tulum başı idi.

Bu kavram; 90'lı yıllarda ise zirve yaptı...

Örneğin rahmetli Süleyman Demirel'in ismi hep memleketi Isparta ile anıldı. Onun zamanında Isparta; hep Doğru Yol Partisi'nin kalesi idi.

Yine rahmetli Tonton Amca Turgut Özal Malatya'yı, rahmetli Erbakan Hoca ile Turgut Özal'ın prenslerinden Mehmet Keçeciler Konya'yı, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile Abdüllatif Şener Sivas'ı, eski başbakanlardan Tansu Çiller ise Muğla'yı sırtladılar ardısıra hep.

Eski başbakanlardan rahmetli Yıldırım Akbulut ile yine Turgut Özal'ın prenslerinden Ali Coşkun için Erzincan ne ise; şu anda da aynı misyonu Binali Yıldırım taşıyor.

Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar yıllarca Elazığ'dan, eski başbakanlardan Mesut Yılmaz defalarca Rize'den vekil seçilecek kadar özdeşleşmişlerdi memleketleri ile.

Ve Kâmran İnanlar, Abdulkadir Aksular, Van'lı Arvasi aşireti ile Güneydoğu'dan Seyda aşireti gibi birçok aşiret ile özdeşleşen memleketler...

Günümüze geldiğimizde ise; Yalova'da ki ağırlığı su götürmez Muharrem İnce, Osmaniye'nin gururu Devlet Bahçeli, Trabzon'un çocuğu Süleyman Soylu ve Tunceli'li Kemâl Kılıçdaroğlu ve ismi adeta Mesut Yılmaz ile özdeşleşen Rize'yi; Tayyip'in Rizesi yapan Erdoğan...

Hepsi için 1 şehirden çok daha fazlasını ifade eder memleketleri...

Adeta Onların evi, bakir kaleleri ve imparatorluk alanlarıdır bu şehirler...

Dışardan birini kabul etmek şöyle dursun; yanaştırmazlar dahi buralara ! Çünkü burası; Onların hüküm sürdüğü topraklardır...

Gel gelelim bu kadar şeyi neden anlattık!

TV'lerde Merâl Akşener'in Rize ziyaretinin yankıları konuşuldu uzun uzun. Söz düelloları, burada ne işin varlar, buraya gelmeye nasıl utanmazsınlar ? replikleri dolandı durdu.

Ak Partililer çok gururlu bir şekilde; "Sen Seni bil Sen Seni; aman sakın aşma haddini " mesajları vererek; Rize'yi ziyaret eden Merâl Akşener'i hedef tahtasına çoktan koymuştu bile...

Haddini aşıp Rize'ye gelirsen; adeta Sana herşey müstehak olur, halkta ağzının payını verir diyorlardı...

Burada gözden kaçırdığımız ya da aslında görmek istemediğimiz; sübliminal değil, aleni bir mesaj var aslında...

Neden hiçbirimiz bu açıdan bakmaya yürek yettiremiyoruz acaba?? İşimize gelmediği için olabilir mi acaba???

Sizi bilmem ama; benim, Merâl Akşener'in Rize ziyaretini yorumlama metodum çok başka !!!

Tayyip Erdoğan'ın kalesine girmek, orada halkı dinlemek ve sokaklarında dolaşmak yürek ve cesaret ister.

Akşener ve ekibi Türkiye'nin her yerinde arı misali çalışıyor ve halkı dinliyor. Bakalım bütün bu olayların akıbeti nereye varacak?

Amma ve lâkin Merâl Akşener'in hız kesmeden devam edeceği, ne olursa olsun yolundan dönmeyeceği, pes etmeyeceği ve başkanlık yarışının tam da içinde olacağı aşikârane bir gerçeklik.

İyi olan kazansın diyoruz...!

Bu vesile ile Yomramızın sorunlarını ilettiği meclis kürsüsü konuşmasından sonra rahatsızlanarak yoğun bakımda tedavi altına alınan, sevgili Hüseyin Örs abimize de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz...

Selâmlar & Sevgiler & Hürmetler