On dokuzuncu yüzyılın en zengin şehirlerinden olan Trabzon’da bu zenginlik sayesinde sosyo-ekonomik düzeyi yüksek bir sınıf oluşmuştur. Bu sınıf daha çok Rum ve Ermenilerden meydana gelse de bunların içinde Türk ve Müslüman aileler de bulunuyordu. Bu ailelerden en meşhuru şüphesiz Nemlizadelerdir.

Nemlizadeler, transit ticaret sayesinde şöhret kazanmıştı. İstanbul, Trabzon, Samsun ve Erzurum’da ticarî faaliyetlerde bulunmuşlardı. Yol ve köprü tamir etmek gibi imar faaliyetleriyle de ilgilenmişlerdi. 1885’te Trabzon’dan İran’a yapılan ihracatın büyük kısmı bu ailenin elindeydi. Nemlizade ailesi; Mısır’dan Rusya’ya, İran’a, İspanya’ya hatta Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar uzanan bir ithalat ve ihracat zinciri kurmuştu.

Nemlizadeler, Osmanlı yönetimi ile dostane ilişkiler içinde ticari faaliyetlerini yürütmüş, devletine bağlı ve her daim devletinin yanında bir görüntü vermiştir. Mesela Nemlizâdelerden Hacı Mahmud’un oğlu Nemlizade Tahsin Bey, devlete yaptığı yardımlardan dolayı Padişah II. Abdülhamid tarafından sivil paşalık rütbesiyle ödüllendirilmişti. Nemlizadeler özellikle, ticaret yaptıkları güzergâhlarda önemli yatırımlar yapmışlardı. Bu minvalde 1857 yılında devletten berat alan Nemlizade Mustafa Efendi, Erzurum-Trabzon ticaret yolunun yapımında gösterdiği gayretlerden dolayı 1860 yılında ayrıca mecidiye nişanı ile ödüllendirilmişti.

Nemlizadeler, bulundukları bölgede Rum ve Ermeni aristokrasisine karşı bir anlamda yerli ve milli aristokrasiyi temsil ediyordu. Rum ve Ermenilerin aksine her daim devlete yardımcı olma gayesi içinde olan Nemlizadeler, devletin zor durumda olduğu bir dönemde devlete borç verecek kadar vatansever insanlardı. Mesela Osmanlı Devleti’nin sıkıntılı günler geçirdiği, içte ve dışta bunalımlar yaşadığı bir süreçte Nemlizade Hacı Ahmed Efendi, Trabzon’daki memur ve zabitanın maaşlarını iki yıl boyunca kendisi ödemişti. II. Abdülhamit döneminde meydana gelen bu olay devlet-millet kaynaşmasının güzel bir örneğini teşkil etmektedir.Bu olayın ardından Osmanlı Devleti, Nemlizade Hacı Ahmed Efendi’nin jestini unutmamış, iki yıl sonra kendisine ödeme yapılmıştır.

Nemlizadeler, Milli Mücadele yıllarında Trabzon’un işgale uğraması ihtimaline karşı kurulan Trabzon Muhafaza-ı Hukuk-ı Milliye Teşkilatının da asıl kadroları içinde yer almış ve Rum ve Ermeni tehdidine karşı yürütülen faaliyetlere destek olmuşlardır. Hatta şunu söyleyebiliriz ki Trabzon’un Türk yurdu olduğunu savunmak amacıyla kurulan Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti, baskılar ve tehditler karşısında gizli bir şekilde hatta dışarıya mevlit okutuluyor süsü verilerek, yine Nemlizadelerin konağında kurulmuştur.

Cumhuriyetin ilk yıllarında da Türkiye’nin ve Trabzon’un kalkınması için çaba sarf eden Nemlizadeler, Samsun-Çarşamba demiryolu hattının inşasını üstlenmişlerdir. Fakat ailenin büyük bir kısmı ticari hayatta yaşanan durgunluğa paralel olarak zamanlaTrabzon dışına yerleşmiştir.

Bugün maalesef birçok Trabzonlu, Değirmendere mevkiinde bulunan tarihi köprünün üzerinden geçerken bu yapıyı Nemlizadelerin inşa ettiğinden habersizdir. Oysa Nemlizadeler, zamanında gözünü kırpmadan devletine dahi borç veren, yollar, köprüleryapanmüteşebbis insanlardı. Bunun yanında vatanın birliği tehlikeye düştüğü anda ülkesi ve milletinin kurtuluşu için çabalayacak kadar da cesur kişilerdi.

Nemlizadeler aynı zamanda günümüzün zengin fakat milletine yabancı aileleri için de iyi bir örnektir. Zira şimdilerdeülkemizin kaynaklarını kullandıktan sonra devletine ve milletine cephe alan, Türkiye’yi dış ülkelere şikâyet eden, kendi menfaatlerini toplumun önünde tutan ve önceliği, vatanının birliği ve beraberliği olmayan bazı zengin kişilere baktıkça Nemlizadeler’e olan saygımız bir kat daha artmaktadır.