Anlatılması gereken çok şey olsa da meseleyi uzatmamak için  “fazla söze hacet yok” denir. İnsan ömrü için önemi dikkate alındığında zamanın iyi kullanılması gerektiği yerinde bir düşüncedir. İşte Karadeniz insanın yaşam unsuru, tarımın motoru durumundaki tütünün ardından çay ve fındığın da ruhuna fatiha okunmak üzere olması karşısında yetkililerin sesi çıkmadığı gibi bu iki ürünün binlerce üreticisi destekleme fonlarıyla uykuya yatırıldı. Uyanırlar mı?! Sanmıyorum.

Bölgenin tütün, fındık ve çay olmak üzere üç temel tarım ürünü vardı. Karadeniz halkı yıllardır geçimini bu üç ürüne dayalı yapmakta idi. Ancak son on yıldır bu tarım ürünlerinde izlenen politikalar gereği tütün tamamen ortadan kalktı, sadece arkada güzel hatıralar ve nostaljik resimler kaldı. Benzer politika birkaç yıldır çay ve fındık üzerinde de yürütülmüktedir. Ancak üreticiye teşvik adıyla verilen düşük miktardaki paralar üretici için haybeye bir para kabul edildiğinden olup bitenlerin pek farkında değiller. Ne de olsa hazır para!

Ancak umutlar yeşertilmek zorundadır. Bunun için küsmeden, ümidi kesmeden zorunlu olarak üretim adına çalışmalar aksatılmadan devam ettirilmeli. Geçimini çay ve fındığa bağlamış üreticilerin yapabilecekleri başka bir şey de yok zaten. Kısacası tercih meselesi değil, zorunlu bir gayret söz konusu.

Bu yıl bölgesel olarak da olsa fındık rekoltesinin iyi olduğu görülüyor. Ancak bu rekoltenin kalite yönünden düşmemesi adına yapılması gereken çok şey var. Fındık üreticileri bu günlerde  fındık pası  ve fındık kurdu ile mücadele içerisinde olmalı. Fındık bahçelerinde ciddi ve dikkatli bir temizlik yapılmalı.  Bahçeler hasata hazır hale getirilmeli. Bu yıl havaların alışık olmadığımız bir şekilde kurak gitmesi sonucunda fındıklarda pas ve haşlanma olayları görülmeye başlandı. Konuyla ilgili olarak yetkililerimizden herhangi bir açıklama yapılmıyor. Yeterli tedbirlerin alınmadığı görülüyor. Bu vurdumduymazlığın bedeli birkaç ay sonra ağır bir külfet olarak önümüze konacaktır.

Maliyet girdisinin de bu yıl gecen yıla göre çok daha fazla olacağı aşikardır. Zira herşeyin fiyatı gecen yıla göre yüzde yüze yakın artmıştır.  Ancak bu artışın fındık fiyatında görülmeyeceğini söylemek için kahin olmaya gerek yoktur.