Doğduğumuz yıllarda  Türklerin Almanya macerası başlamış, gitmişler ve orayı imar etmişler. Kimi otomobil fabrikasında çalışmış kimi maden de, zor işlerin altından kalkmışlar.

 Biz de her yaz Avrupa’dan gelen dayısından harçlık alan çoçuktuk.

Doğduğumuz yıllarda Türklerin Almanya macerası başlamış, gitmişler ve orayı imar etmişler.

Kimi otomobil fabrikasında çalışmış kimi maden de, zor işlerin altından kalkmışlar.

Türkiye’nin özellikle doğusunun işgücü İstanbul’dan trenlerle Almanya’ya akmış.

Zaman içinde Almanya ekonosini kalkındırdılar. İkinci kuşakla birlikte büyüttüler. Ve 3 kuşakla birlikte de söz sahibi oldular.

Sadece Almanya’da değil. Belçika, Hollanda, Avusturya, İsviçre ve İngilterede de Holdingleşen Türkler oldu.

Almanya’da Türkler sayı olarak arttıkça ve ekonomik olarak büyüdükçe bu rahatsızlık yarattı.

Bir taraftan geri dönüşe zorladılar, bir taraftan da şiddete yöneldiler.

Aşırı sağcılar Solingen’den başladı ve insanlarımızı diri, diri yaktılar.

Camilerimize saldırdılar.

Bitmedi, 1900’lerin hemen başında cephede birlikte savaştığımız bir  ülkenin askerleri ticaret gemimizi bastılar. Korsanlık yaptılar.

Tam da vicdansızlar derken. İçlerinden birisi kürsüye çıktı.

Kuzey Ran Vestfalye’de konuştu.

Şöyle dedi:

‘1965 yılında doğdu, 3-4 yaşında buraya geldi. Burada bir işçi çocuğu idi. En kaliteli üniversitemize girdi. Birincilikle bitirdi ve bugün hepimizin kaderine etki edecek aşıyı o Türk çocuğu buldu. Sağcılar bunu bilsin.’

Ve ayakta alkışlandı.

Dün sosyal medyanın gündeminde iki video vardı.

Birisi İtalyan profesör, diğeri ise Alman Milletvekili.

İtalyan Prof. Koronavirüsle ilgili ‘Bu Grip virüsü herkeste var. Test yaptırmayın, aşı da olmayın. Test yaptırdığınızda ilaç alıyorsunuz o ilaçlar sağlığınızı bozuyor’  mesajını verdi. Çok tartışılacak sözler.

Diğeri Alman milletvekili,

Alman milletvekilini bende ayakta alkışlıyorum.

Sadece Almanya’ya, sadece kafa tasçılara değil, tüm Avrupa’ya ders verdi. Bu dersi alırlar mı?

Almazlar.

Çünkü  onların kafasında halen Macaristan kapılarına kadar dayanan muhteşem Kanuni var.

‘Ben size ölmeyi emrediyorum’ diyen ve bu emri kabul gören Kahraman Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları var.

Onların aklında fikrinde, Kbırıs’ı fethetmiş, terörle mücadelede destan yazmış ve dünyanın dör bir yanında göreve hazır bir ordu var!

Şimdi yeniden o ordunun üzerine oynayacaklar.

Ve başladılar bile.

Sevgili Okurlar,

Bugünler zor günler. Diyeceksiniz ki, zor olmayan gün oldu mu?

Olmadı.

Birlik olalım. Beraber olalım.

Disiplinli olalım.

Avrupalı da, Amerikalılar da gücümüzü görüyor.

Korkanlar ve yobazları var.