Trabzon’da ne yazık ki spor deyince akla futboldan başka bir branş gelmiyor.

Futbol sevgisi üzerine elbet diyecek sözümüz yok.

Trabzonspor bu şehrin en önemli marka değeri.

Fakat futbol sevgisi diğer branşları da öldürmemeli yok saymamalı.

Bakın basketbol, voleybol, hentbol, güreş ve boks gibi birçok spor branşı neredeyse şehrin gündeminden çıkmış durumda

Bu durum insanı üzüyor.

Yapılan onca tesislere rağmen gerekli sahiplenme ve destek yok.

Varsa yoksa futbol.

Çoğu sporcu inanılmaz özveri ve çabasıyla ayakta kalma peşinde.

Futbola verilen maddi ve manevi desteğin çeyreği bile yeterli oysa

Mesele sadece tesis yapmak değil.

Hayri Gür Kapalı Spor Salonu muhteşem bir yatırım tesis ama ortada Trabzon basketbol takımı bile yok.

Salon olsa ne olacak?

Bu anlayışla nereye kadar gidersek artık?

Spor yazarları bile bu konuda sus pus..

Ya Allah aşkına biri çıksın da Trabzon’da basketbol kulübü vardı.

Bu kulüp battı.

Batırıldı..

Kapandı..

Ne oldu nasıl oldu?

Hala kimse işin doğrusunu bilmiyor?

Ne hesap soran var?

Ne hesap veren?

O dönemin başkan ve yöneticileri çıksın bir açıklama yapsın?

Trabzon bu kadar mı sahipsiz?

Çıkın sokağa sorun bakalım gençlerin kaçı bu şehirde futboldan başka bir spor dalına ilgi duyuyor yada merak salıyor

O istek heves kalmadı..

O ilgi ve coşkuyu kursağımızda bırakanlar utansın.

Vefası olmanın anlamı yok.

Bakın daha bir-kaç gün önce genç yaşta hayatını kaybeden Avrupa şampiyonu güreşte milli gururumuz Erol Koyuncu’nun aramızdan ayrılışı haber bile olmadı.

Artvin Hopalı hemşerimiz Erol Koyuncu liseyi Trabzon’da okudu güreşe Trabzonspor çatısı altında başladı.

Sayısız madalya ve şampiyonlukları var.

Muhteşem başarıla imza attı.

Ülkemizi en güzel şekilde temsil etti.

Ama bir başsağlığı bile çok görüldü.

Yazık çok yazık..

Bu kadar mı vefasızlık olur?

Futbol dışında emek yok sayılıyor.

Futbol kulüpleri zaten sermayenin hizmetinde.

Aracılar-bankalar-menajerler para kazanıyor.

Batan-zorda kalan ve mağdur olan için kulüp başkanlığı en büyük fırsat.

Gel başkan ol belini doğrult sonra ortadan kaybol.

Eski başkanlardan hangisinin Trabzonspor derdinde.

Bir-ikisi hariç..

Söylenecek çok söz var..

Konuşulacak çok konu var.

Susanlar kazanıyor.

Konuşanlar suçlanıyor kaybediyor..

Sporda bile ne yazık ki günü kurtarma anlayışı hakim.

Görme-duyma-konuşma..

Güçlünün yanında ol.

Mevcut duruma göre pozisyon al.

Gerçeklerin üzerini örte-örte bakalım nereye kadar gideceğiz?

Son bir söz..

Bir futbolcuya ödenen paranın çeyreği sanata-aydına-yazara-bilime gitmiş olsaydı bugün bu halde olmazdık.

Biz başa değil ayağa bakıyoruz.

Çünkü hem ayak hem de ayak oyunları işimize geliyor.