Burak Yılmaz, Okay Yokuşlu ve Onazi’nin yokluğunda Trabzonspor’un nasıl bir performans ortaya koyacağı merak konusuydu.
Okaysız orta saha bugüne kadar güven vermiyordu.
Kucka, Okay’ın yokluğunu aratmamaya çalıştı.
İki asist yaptı, bir de mutlak gol pozisyonunda Karcemarskas’a takıldı.
Başına aldığı darbe sonrası 74’te oyundan çıkmak zorunda kaldı.
Aslında Trabzonspor için her şey güzel başlamıştı…
Ancak her güzel şeyin bir de kötü sonu var.
2-0’dan maçın 3-3’e gelmesi akıllara zarar!
Trabzonspor adına maçın kırılma anları çok fazlaydı.
Abdülkadir’in ikinci yarıya çıkmaması…
74’te Kucka’nın oyuna devam edememesi…
Trabzonspor’un 3-2 önde olduğu bölümde Yusuf Yazıcı’nın köşeye gönderdiği topun filelerle buluşmaması…
Uğur Demirok’un nizami golü faul gerekçesi ile Halis Özkahya tarafından geçersiz sayılması…
Buna bir de Onur’un sakatlığı eklenince ‘Pes’ diyorsunuz.
Özkahya’nın Uğur’un nizami golünü vermemesine anlam vermek güç.
Söz konusu pozisyonda Trabzonspor lehine penaltı bile çalınabilecekken Özkahya nizami golü hangi gerekçeyle geçersiz sayabiliyor?
Bir de Kucka’nın sakatlanma anı var..
Yalçın Ayhan ceza sahası içinde Kucka’ya dirseği indiriyor, Özkahya izliyor.
Penaltı güme gidiyor!
Trabzonspor, bir sezon boyunca yaşayacağı şanssızlıkları bir maçta yaşadı.
Bu pozisyonlar küme düşmeme mücadelesi veren Osmanlıspor’un direncini artırdı.
Bunlar Trabzonspor gibi bir takım için mazeret sayılmamalı tabi ki.
Yeni yönetimi de çok zorlu bir yolculuk bekliyor.
Ahmet Ağaoğlu başkanlığında herkesi kucaklayacak bir yönetim oluştu.
Görev bölümü yapıldı.
Herkes alanında uzman olduğu bölümde görevlendirildi.
Ekonomik sorunların çözülmesi ilk hedef.
Bunun için de kısı sürede bazı sorunların çözüldüğünü görüyoruz.
Kolay değil…
Ama artık camianın bu günlerin aşılması adına omuz omuza vermesi şart…