Kuşkusuz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirileri de oldu, götürüleri de.

En önemli getirisi, işleyişe yönelik alınan erken kararlar. Kararların alınmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kabine üyeleri seri yetki kullandılar.

Özellikle 2018’de başlayan ekonomik saldırılar ve pandemi süreçleri geçmiş dönemler olsa Türkiye’yi çok daha zor durumda bırakırdı.

Götürdükleri yok mu?

Var.

Bu sistemde, milletvekilleri kendini biraz pasif hissetti. Bakanların sayısı yarı yarıya indi. Bunun sıkıntısını AK Parti kurumsal yapısı ve Tayyip Erdoğan çok çekti.

Örnek mi?

Cumhurbşakanı Erdoğan yasaklı iken parti liderliğini Abdullah Gül’e verdi. Sonra Başbakan yaptı.

Sonra Dışişleri Bakanı. Sonra Cumhurbaşkanı yaptı.

Hatırlayın o grup toplantısını.

Dönse dese ki ‘Benim Cumhurbaşkanı adayım Cemil Çiçek kim ne diyecekti?’

Ama Gül hakkına razı olmadı ve Cumhurbaşkanlığından indiği günden itibaren Tayyip Erdoğan’a karşı örtülü mücadele veriyor.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutuoğlu.

Türkiye’yi Suriye bataklığına sapladı.

Halen çıkabilmiş değiliz.

Binali Yıldıım ile Ahmet Davutoğlu grupta oturuyorlar.

Tayyip Erdoğan kürsüden ne dedi?

‘Başbakan adayım Ahmet Davutoğlu kardeşimdir.’ O da bu görevden alındıktan sonra bir daha Tayyip Beyle yan yana gelmedi.

Savaş ilan etti ve devam ediyor.

DEVA Partisi’nin Genel Başkanı Ali Babacan.

Tayyip Erdoğan onu Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı yaptığında 19 yıl öncesi idi.

Ve ona güvendi. Hiçte müdahale etmedi.

Sonuçta onu da değiştiğinde o da küstü ve kenara çekildi.

Şimdi ise her ekonomik karara muhalefet ediyor.

Demem o ki, Cemil Çiçek’ten Bülent Arınç’a kadar bakanlıktan inenlerin tamamı Tayyip Beye muhalefete başladı. Öyle bakmayın TV ekranlarında konuşmalarına. Başkanlık sistemi Tayyip beye ciddi muhalifler yarattı.

Bu sistemden dönecek mi?

Bugün önemli mesajlar verecek.

Belki bugün belki hafta sonuna kadar da yeni bakanlar kurulu göreceğiz.

Yeni bakanlar kurulu içerden ziyade biraz da dış ağırlıklı olacak.

Yani hem Avrupa Birliği hem de ABD ile yakın temas kurabilecek isimlerden.

Peki sonra ne olur?

Bu kabineden 3-4 ay gider sonra erken seçim konuşulmaya başlar.

Ve sonrasından da 2022’nin Haziran ayında erken seçim olur.

Eğer Tayyip Erdoğan’ın bugün vereceği mesajlar ve kabinedeki  muhtemel değişim iç ve dış siyaseti oturtmaz, ekonomiyi rayına sokmaz ise Kasım ayında da erken seçime gidilebilir.

Peki baraj ve 50 artı bir.

HDP’ye kapatma davası açılmışken aynı anda İstanbul Sözleşmesinden çekilme, 4.ayında Merkez Bankası başkanının değişimi gibi riskleri alan Cumhur İttifakı orada da bir düzenleme yapacaktır.