Hz. Ömer (R.A) müslümanlıkla şereflenmeden önce; alemlere rahmet Resulü Zişan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa'yı (S.A.V) öldürmek niyetiyle yola çıkar.

Müslümanlıkla tanıştıktan sonra da; sonuna kadar sadakat ve teslimiyetle Peygamber Efendimize bağlanır.

2002'de Tayyip Erdoğan ile yola çıkan ve kendilerini safkan Ak Partili ve Tayyip Erdoğan'ın kadim dostu olarak atfeden birçok ağır top; yolculuklarında Tayyip Erdoğan'ı yalnız bıraktı ve yanından ayrıldı.

Ağabey diye hitap ettiği Abdullah Gül, başdanışmanlığını ve başbakanlığını yapan Ahmet Davutoğlu, ekonomi generali Ali Babacan, bakan yaverleri Beşir Atalay, Sadullah Ergin, Nihat Ergün, İdris Naim Şahin, Abdüllatif Şener, Selma Aliye Kavaf, Etyen Mahçupyan gibi isimler ile direkten dönen Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu ile çeşitli görevler verilerek tutulan birçok eski milletvekili, bürokrat, il başkanı ve danışman olarak hizmet veren birçok kişi...

Ak Parti bünyesine katıldığından beri İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu ciddi manâda her açıdan analiz etme fırsatımız oldu. Psikanaliz olarak dahi...

Birincisi şunu çok açık ve net olarak söylemek gerekirse; lider bir figür olmasına ve parti başkanlığı yapmasına rağmen N.Ş.A'da (normal şartlar altında), Tayyip Erdoğan'a en son ihanet edecek kişilerden birisi Süleyman Soylu. Belki de sonuncusu. Bu NET...

Zira her söyleminde, ziyaretinde, icraatında ve konuşmasında sürekli olarak Tayyip Erdoğan ismini zikrederek; " - Tayyip Erdoğan ne demişti? Tayyip Bey neyi başardı? Yıllar sonra bu ülkede birçok tabunun ve yasakların yıkılmasını Tayyip Erdoğan'a borçluyuz " vb. tarzda ki ahde vefa dolu sözleriyle; hem Tayyip Erdoğan'ı onure etti hem de gemiden en son Ben ayrılırım, merak buyurmayın mesajını bütün Türkiye'ye verdi.

De; mecbur bırakmaların, zorlamaların, psikolojik baskıların ve manipülasyonların, mobinglerin, Tayyip Erdoğan'a şikâyet etmelerin, Ak Parti'yi Süleyman Soylu'dan kurtaralım diyenlerin, O'na karşı parti içinde ciddi bir muhalefet sergileyenlerin, çekemeyenlerin, kıskananların, haset edenlerin ve ali cengiz yapanların biri bin para. Hiç eksik olmuyor..!!!

Peki bu kişilerin hesapları ne? Neden bozmuşlar kafalarını Süleyman Soylu ismiyle? Hemen söyleyelim...

Bütün dertleri, tasaları, çabaları  Tayyip Erdoğan sonrası başkanlık hesapları üzerine...

Allah'ın nasibini ve hesabını, kulun meylini göremeyecek kadar gözlerini hırs bürümüş ve bundan ötürü sağlıklı değerlendirme yapmaktan çok uzak bu güruh; T.C Devleti'nin bekası yerine şahsi çıkarlarını, menfaatlerini ve hesaplarını herşeyin üzerinde görme enaniyeti sergiliyor.

Süleyman Soylu'nun halk nazarında olan karşılığı, terörü bitirme konusunda gösterdiği dirayet, içişleri bakanlığının hakkını sonuna kadar layığıyla veren çalışkan yapısı, başkan olma potansiyeli ve ihtimali; bu kesimi inanılmaz derecede ürkütüyor tabiri caizse.

Herkes gemiyi terk edebilir. Herkes ama herkesler...

Ama Süleyman Soylu'nun Böyle bir hesabı yok.

Ama yakasından düşmüyorlar ki!

Mecbur bırakmak için herşeyi yapıyorlar. Daha yapacaklar da!!!

Hele içişleri bakanlığı görevinden bir alınsın; bütün servetini bağışlayacak derecede gözü dönmüşler var...

2 kere 2 dört...

Süleyman Soylu bu ülkede bir alternatiftir. Sevilen bir figürdür. İyi bir hatip ve liderdir. Halk nazarında da karşılığı ve kredisi çoktur...

Merâl Akşener, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu gibi.

AK Parti İYİ parti yakınlaşması hatta HDP yakınlaşması dahil çok derin kulisler duyuyorum.

Onları da önümüzdeki yazılarımda kaleme alacağım.

Biraz daha fotoğrafı göreyim.

Bakî selâmlar...