Bu sütunu, öncelikle Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili yakın arkadaşımız Yılmaz Büyükaydın, sonra Yönetim Kurul Üyesi Mustafa Hacıkerimoğlu ile MHK Üyesi Hikmet Öksüzoğlu’nun hafızalarına kazımak için yazıyorum.
Yıl 1973..Trabzonspor 2.Ligde Kayseri ile şampiyonluk mücadalesi yapıyor. Son maç Gençlerbirliği Trabzon’a geliyor. Trabzonspor 4-0 yense şampiyon olacak ama Görele’den Gençlerbirliği geri dönüyor ve Trabzonspor 3-0 hükmen galip sayılınca 1 gol averajla Kayseri şampiyon oluyor 1.lige çıkıyor.
Şikenin babası..
Türk futbolu Trabzonspor’a karşı tavrını burada aldı. Ki, sonraki yıllarda hem Başkan Salih Erdem hem de Şamil Ekinci hakemleri de yenecek kadroları kurdu, efsaneyi ortaya çıkardılar.
1996 yılı. Trabzonspor muhteşem bir kadro yaptı ve o kadro Avni Aker’de Feneri ağırlıyor. Erzurum dahil civar illerden 10 bin polis yığılıyor Avni Aker’e, Trabzonspor sahasında deplasmanda gibi! Bugünki MHK Başkan vekili Metin Tokat maçın orta hakemi. Frikik uyduruyor kaleci Metin Mert sadece bakıyor ve ardından  son dakika golü ile de elimizden şampiyonluk alınıyor Fenere veriliyor.
O maçtan 20 yıl sonra Ali Şen gazeteci Tahir Kum’a itiraf ediyor. Aygün’ün başını sardırdım ve şampiyonluğu Trabzon’da aldım diyor! Türk futbolunun Trabzonpor’a ikinci şampiyonluk borcu da budur.
Trabzonspor 10 yıl geri gidiyor.
Ve yıllar geçiyor 2004-2005 yılında yeni bir kadro kuruluyor ve o kadro ligin tozunu atıyor. Yine karşımıza Fener çıkıyor. Bu kez başkanı Ali Şen değil Aziz Yıldırım.
İstanbul’da Cem Papila bizi buduyor. Penaltımız verilmiyor, ofsaytlar çekiliyor. Türk futbolu bir kez daha sınıfta kalıyor. Kendi emekleri ile şampilonluğun kulpunu yakalayan bir takımın hakkı yeniyor.
Ve devam ediliyor.
Trabzonspor yatıyor, kalkıyor, düşmekten kurtuluyor.
Ortalara çıkıyor ve 2009’da yeni bir kadro kuruyor.
Selçuk, Gökhan Ünal, Engin Baytar, Colman Onur ve Tolga. Sonradan Burak ve Jaja geliyor.
Müthiş bir mücadele başlıyor. 9 puan önde ilk yarı bitiyor.
İkinci yarıda Fener 16’da 16 yapıyor! Ve şike ile şampiyon oluyor.
Bugün ki, MHK’yı kuran Serdar Tatlı’yı getirdiği iddia edilen Rıdvan Dilmen, yanında Acun Ilıcalı ve Teknik direktör Aykut Kocaman ile ‘Şike sahaya yansamımıştır’ tezini ortaya atıyor ve o teze rağmen Trabzonspor  şampiyonlar ligine gidip 40 milyon avro alıyor ama şampiyonluk kupası fenerin müzesinde hala kalıyor!
Bunları neden yazıyorum?
TFF Başkan Vekili Yılmaz Büyükaydın, TFF Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Hacıkerimoğlu ve MHK üyesi Hikmet Öksüzoğlu bilsin diye.
Trabzonspor yine geri gidiyor! Yıllar geçiyor.
2019-2020 senesi. Trabzonspor’a isimlerini yazmayacağım değerler el atıyor ekonomik olarak sponsorlarla ve medya ile destekliyorlar. Trabzonspor  Nwakeme, Shörlot, Ekuban, Uğurcan, Sosalı kadrosu ile şampiyonluğa gidiyor.
Fakat Hakemler Antep maçında golümüzü vermiyor, Başakşehir maçında Nwkeme çekiliyor penaltı çalınmıyor, Ankarügücü’nün Başakşehire attığı gol yamuk çizgi ile iç ediliyor ve Trabzonspor yine harcanıyor. Pandemi süreci de derken sonrasında Sosa Fenerle ayak sürtüyor baldırım çekti diyor, falan.
Alanya maçını son dakika faciasını da Hüseyin Çimşir’e yazıyoruz zaten bedelini de ödedi.
Ve Yeni sezon başlıyor.
Adalet bekliyoruz. Beşiktaş maçı, aynı pozisyonda Beşiktaş’a penaltı çalınıyor ve Trabzonspor’a es geçiliyor.
Denizli maçı son birkaç yıldır Trabzonspor’a yağların en sarısını yakan Yaşar Kemal Uğurlu denen hakem penaltımızı yiyor. Serkan Asan’ın penaltısı da Abdulkadir’in golü de verilmiyor.
Bunları neden yazdım, TFF Başkan Vekili Yılmaz Büyükaydın, TFF Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Hacıkerimoğlu ve Hikmet Öksüzoğlu Türk futbolunun Trabzonspor’a 4 şampiyonluk borcu olduğunu bilsinler diye.
Ayrıca, Siyasetçisiyle, yöneticisi ile görev yapıp da masaya vurmayanlar bilsin diye. Futbola adalet gelsin diye. Gelmeyecekse insanlar sağlıklarından olmasın diye! Kalp krizi geçirip ölmesinler diye.
Trabzon’da futbol endüstrisinden vazgeçip sanayiye yönelelim diye yazıyorum.
En önemlisi de evlatlarım, benim babam da bu kentte gazetecilik yapmış ama Trabzonspor’un hakkı yenirken susmuştu demesin diye!