Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan insanların nabzının nasıl attığını iyi biliyor.

‘Kapandık, evden çıkamadık, mahvolduk’ denirken bilim kurulu tavsiyelerini de dikkate alarak gevşetme yapmıştı.

O gevşetme yaptığı dönemde de vaka sayıları 6 binler de hasta sayıları ise 600’lerde idi.

Pandemi yasaklarını gevşetirken uyardı: ‘Lokantalar açılıyor, cafeler açılıyor ama kurallara uyulmuyor. Kuralara uyalım.’

‘Maske mesafe ve hiyen’i de hatırlattı.

Ülkenin Cumhurbaşkanı uyarıyor.

Uyarmasına gerek yok.

Herkesin aklı ve vicdanı var.

Bu hastalığı alan ve kendine dikkat etmediği için başkasına bulaştıran ve bulaşı yapanın ayakta kaldığı ve hastalığa yakalananın ise çok sıkıntılar çektiğini  biliyoruz. Bu vicdana sığar mı?

Koronavirüs ile ilgili olarak açılma sürecinde kimse sorumluluk almadı.

Uyarmadı. Kendine dikkat etmedi.

6 binlerden vaka sayıyı tam 60 bin sınırına dayandı.

Ve önceki akşamda 15 günlük kısmi kapanma geldi.

Seyahat yasağı başladı,

Sokağa çıkma yasağının sınırı ise çok daha öne çekildi.

Kurallara uyan çok kişinin planı programı kurallara uymayan, ısrarla komşu ziyaretine giden, toplu yemek yiyenlerin yüzünden bozuldu.

Şehirlerarası seyahat yapmak isteyenler evlerinde kaldı.

Esnaflar yeniden kapandı.

Bakıldığında bunun sadece vatandaşa sadece esnaflara zararı yok.

Devlet de kaybediyor.

Devletin en önemli kalemi vergi kalemidir. Ve bu vergiler içinde akaryakıttan alınan vergiler ilk sırayı teşkil eder.

Türkiye’de 25 milyon civarında araç var diyelim.

Bu araçların her biri günde 10 litre akaryakıt yaksa devletin kasasına milyarlarca TL vergi girer.

O araçlar Cumatesi, Pazar yürümeyecek.

Yine Akşam saat 19’dan sabah 5’e kadar park halinde kalacak.

Sürekli olarak devletin hazinesindeki parayı soruyoruz da, devletin bunca hizmeti ne ile yaptığını, yine bunca emekli maaşına, memur maaşına pandemiye rağmen nasıl para yettirdiğini neden hiç düşünmüyoruz?

Geç oldu ama AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli açıklayıcı bilgi verdi.

O bilgiler içinden bu kadar Altın ithalatı gereklimi idi bilemem.

Bir kez daha anladık ki devlet fakirleşmiş, millet zenginleşmiş.

Türkiye çok zor günler gördü.

Emekli maaşlarını veremeyen ülke de olmuştuk.

Belli başlı holdinglerden faizle borç para alındı ve öyle dağıtıldı.

Onun için muhalefeti yapın ama yıkmayın.

Siyasi iktidarlar her zaman gelip geçicidir.

Devlet her zaman kalıcı olacaktır.

Koruyup kollayalım.