İstanbul İzmir arasında 8,5 saati bulan seyahat süresi,
Açılan yeni otoban yolla,
3,5 saate düşüyor.
Bu muhteşem bir yatırım.
***
Ancak,
Evet ancak;
Otoyol paralı.
Hem de öyle simit/çay parsı değil.
Çok önemli paralar ödenmesi gerekiyor.
***
Teferruata girmeden bir rakam vereyim.
İşte bu önemli İstanbul-İzmir otoyolundan 
Gidiş/dönüş ücreti 500 TL.
Ne diyeyim,
Gidenler için hayırlı yolculuklar...
***
Gidenler diyorum,
Çünkü,
Ben bu yolu kullanmak yerine uçakla İstanbul'a gitmeyi yeğlerim.
Hem çok daha ucuz.
Hem daha hızlı.
***
Öyle ya,
500 lira dile kolay.
Asgari ücretin dörtte biri.
Ha yaklaşık bir depo da benzin gider.
Eder sana bin lira...
Yok,
Ben almayım.
Dedim ya,
Gidenlere hayırlı yolculuklar...

AHMET HAKAN ATATÜRK İÇİN DİYOR Kİ:

"Hey Atatürk!
Senin yüzünü Batı’ya dönüşüne epey karşı çıkmışlığım vardır.
Bugün geldiğimiz şu noktada...
 “İyi ki yüzünü ve yüzümüzü Batı’ya döndürmüşsün” diyorum, başka da bir şey demiyorum.
***
Senin tevhid-i tedrisat diye tutturmana epey itiraz etmişliğim vardır.
Bugün geldiğimiz şu noktada...
“İyi ki tevhid-i tedrisat diye tutturmuşsun” diyorum, başka da bir şey demiyorum.
 ***
Senin ülkeye getirdiğin laiklik ilkesine epey laf saydırmışlığım vardır.
 Bugün geldiğimiz şu noktada...
 “İyi ki laiklik ilkesini hayata geçirmişsin” diyorum, başka da bir şey demiyorum.
 ***
Senin bir millet oluşturma çabanı anlayıp dinlemeden çokça eleştirmiştim.
 Bugün geldiğimiz şu noktada...
 “Bu ne değerli bir çabaymış” diyorum, başka da bir şey demiyorum.
 ***
Senin şeyhlik, efendilik, müritlik gibi kavramlarla başının hiç de hoş olmamasını hep anlayışsızlıkla karşılamıştım.
 Bugün geldiğimiz şu noktada...
 “Seni çok iyi anlıyorum” diyorum, başka da bir şey demiyorum.
 ***
Senin dini cemaatlere,
dini gruplara,
dini oluşumlara mesafeli oluşundan pek hazzetmezdim.
 Bugün geldiğimiz şu noktada...
 “Ne de iyi etmişsin” diyorum, başka da bir şey demiyorum.
 ***
Sen ne büyükmüşsün hey Atatürk!
Artık ben de senin kadrini,
kıymetini bilenlerdenim.
 Ben de Anıtkabir’ini ziyaret edeceğim.
 Ben de posterini duvarıma asacağım.
 ***
Ve bir şey daha:
Geçen senelerden birinde sırf artistlik olsun diye
10 Kasım’da saat 9’u 5 geç ayağa kalkmamış ve bunu bir marifetmiş gibi bu köşeden cümle âleme ilan etmiştim.
 Bu 10 Kasım’da saat 9’u 5 geçe ayağa ilk kalkan olmak için fırlayacağım.
***
Evet Böyle diyor köşesinde Ahmet Hakan.
Ben de derin bir iç çekerek bu kardeşimize,
E,
Olsun bari!
Hatadan dönmek bir erdemdir.
Ayrıca,
Bunu açıkça ilan etmek de,
Ala insan olmaya talip 
olmaktır...
 
VERDİK CENNETİ BİRKAÇ ALTINA

Kaz dağları Türkiye'nin oksijen deposuydu.
Duyulmuş ki,
Bu dağlarda altın var...
Derhal altını üstüne getirdiler.
Doğayı mahvettiler.
Bu güzelim cennet vatanı,
Cehenneme çevirdiler.
*
Oysa Kanadalılar,
Yani bizde altın arayan bunlar,
Kendi ülkelerinde,
Bu yaptıklarını asla yapamazlar.
Üstelik on milyon kilometre karelik vatanları var.
Ve de dünyanın en büyük ormanları var onlarda...
*
Bulmuşlar bizi;
Görmüşler,
Duyarsızlığımızı,
Eğdirmişler ensemizi.
Yazık!

KURBAN
 
Kurban bir ibadettir.
Allah’a ibadettir.
Ama bizdeki genel algı.
Allah için hayvanları kesmekle eş anlamlıdır.
*
Neyse,
Konumuz bu değil zaten.
***
Konumuz,
Her bayram öncesi,
Kurban kesilecek hayvanlarda,
Aranacak nitelikler anlatılır...
***
Hangi hayvanlardan kurban olur.
Hayvanın yaşı ne olmalıdır.
Hangi hayvanlar ortaklı kesiler.
Hangi hayvanlar ortaksız kesilir.
Bunlar anlatılır bol bol...
*
Hep bu konulara değinilir de,
Kimler kurban kesmelidir?
Kimlere farz değildir hususları pas geçilir.
*
Öyle ya,
Kurban kesecek kişinin,
Yılık geliri ne olmalıdır?
Borcu/derdi,
Alacağı/vereceği,
Hiç mevzubahis edilmez.
*
Tabi hal böyle olunca da,
“Biz kimin kızından aşağıyız?
Tabi ki biz de kurban keseceğiz.
Hem dost var düşman var yani...”
Gibi nefsi gerekçeler baskın çıkar...
***
İşte Balıkesir İl Müftümüz bu konuya açıklama getirmiş,
Kurbanda ve kurban kesecek şahıslarda,
Olması gereken hususlara değinmiş.
Zamanlaması yönünden de gerekli bir açıklamaydı.
Kendisini kutluyorum.

KORU BİZİ ALLAH’IM

Allah'ım !
Sen bu milleti,
Çıkarcı,
Yapışkan,
Durumdan vazife çıkartan,
Bozguncu,
Cahil,
İspiyoncu sürüngenlerden koru.
*
Allah'ım,
Sen bu milleti.
Gözü doymayan,
İhtiraslı soyguncuların şerrinden koru.
*
Her daim rüzgara göre yelken açan,
Doğruyu gördü mü,
"Zarar görürüm" diye,
Susan/kaçan.
Dini kisve altında,
Kutsal İslam'ı istismar eden.
Sürekli menfaat devşiren,
Sahtekarların cümlesinden koru bizi Allah'ım.
*
Allah'la aldatanlardan,
Dostunu bir pula satanlardan,
Güvenilmez riyakarlardan ,
Ahlaksız sapıklardan,
Sapkınlardan,
Gözü dönmüş katillerden.
Vatanını satanlardan,
Düşmanla iş tutanlardan,
Koru bizleri Allah'ım!
*
Kuldan utanmayanlardan,
Allah'tan korkmayanlardan,
Koru bizleri Allah'ım.
*
Ay'ı görüp aya tapan.
Ona/buna çamur atan.
Hurafeyi dine katan,
Alçak ruhlu şarlatanların da,
Cümlesinden,
Kuru bizi Allah'ım...
 
FIKRA

Ülkenin başkanı talimat vermiş:
Üzerinde resmim olan pul bastırdım,
bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.

Bir süre sonra görülmüş ki,
pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Başkan küplere binmiş ve yetkiliyi çağırıp sormuş;

Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor,
Arkalarına zamk sürmediniz mi?
Sürdük efendim,
Demiş yetkili ve eklemiş;

Yapışmamasının nedeni,
Herkesin pulun ön yüzüne tükürmesi...