Sevgili okurlar; Geçen yıl kıl payı şampiyonluğu kaçıran takımımıza bir iki değişiklik yapılınca şampiyonluğun en güçlü adayı olacağımız umudu ile yeni sezonun açılışını bekledik.
Pandemiden dolayı seyircisiz futbol heyecan olarak etkisini yitirmiş olsa da biz Trabzonsporlular takımın oynadığı futbola da güvenerek kaçan şampiyonluğu yeniden yakalamanın umudu ile heyecanımız hep maksimum seviyesini korudu.
Ne var ki UEFA’nın verdiği Avrupa yasağı ile her şey altüst oldu.
Bu konuda yönetimden ilgili kişi istifa etmiş olmasına rağmen iki başkan sorumluluğu kendi aralarında pay etmiş gibi sessizliğe bürününce olan da kulübe oldu.
Camia olarak kulübü bu denli zarara uğratan sorumlunun kim ya da kimler olduğunu hala bilmiyoruz.
Hal böyle olunca kulüp ekonomik olarak ciddi zaafa düştü.
Eldeki kadroya birkaç takviye bir yana var olanı da koruyamadı.
Böylelikle tüm umutlar başka bahara kalırken bir ilki de yaşamış olduk.
O da Trabzonspor Anadolu’da futbol devrimi yaptıktan sonra ilk defa şampiyon adayı olarak sezonu açmamış oldu.
Sonuç olarak eldeki kadro ve hocaya zaman tanısak bile Beşiktaş ve de Denizli maçında oynanan futbol hiç umut vermedi.
Kazanmak bir yana o isteği hiç göremedik.
Daha da önemlisi eldeki kadro ile bu yıl 50’nin üstünde maç oynamak (kupayı da katarsak) nasıl mümkün olacak.
Elin oğlu her mevki için en az iki üç futbolcu bulundururken biz ilk on bire mahkûm gibiyiz.
Sonuç olarak sezona çok kötü başladık.
Belli ki arkadaşlar kervanı yolda dizme kararı aldılar.
Hep birlikte bakıp göreceğiz.
İyi haftalar.
 
ÖZEL NOT: Sayın Ağaoğlu sevgili başkan, hakem camiasının Trabzon’a olan düşmanlığını çözmeden bu ligi bitiremeyiz. Camianı arkana alarak yapman gereken ne ise onu bir an evvel devreye koy. Zira ilk iki maçta iki fahiş hatanın muhatabı olduk.