Altınordu ilçesindeki 200 yıllık değirmen, 3 kuşaktır Eroğlu ailesi tarafından işletiliyor. 1800’lü yıllarda Rumlar tarafından yaptırıldığı belirtilen bölgenin tek değirmeni, çağın teknolojik gelişmelerine adeta meydan okuyor. Asırlar önce kurulan değirmenin çarkı, köylülerin yanı sıra çevredeki çiftçilerin, mısır ve buğdaylarını öğütüp, un haline gelmesi için dönmeye devam ediyor. Bölgede sayıları azaldığı için artık kültür varlığı haline gelen tarihi değirmen, bölgeyi ziyarete gelen turistlerden de ilgi görüyor.
 
‘Kapanmasın diye ilgileniyorum’
 
Değirmeni çalıştıran Sıtkı Eroğlu, “Rumlar, bu bölgeden giderken değirmeni ve 7 dönümlük bir alanı dedeme bırakmış. Dedemden sonra değirmenle babam ilgilendi, babam da vefat edince buranın kapısı kapanmasın diye 30 yıldır değirmenle ilgileniyorum. Değirmeni saat 05.00’te açıyorum, akşam 20.00’ye kadar açık kalıyor. Bu işi özenle yapmaya gayret ediyoruz” dedi.
 
‘Fotoğraf çekmeye geliyorlar’
 
Mahalle Muhtarı Naim Kurnaz ise değirmenin ilgi gördüğünü söyleyerek, “Bu değirmen Sıtkı amca sayesinde ayakta kalıyor. Bölgedeki vatandaşlar, buraya gelip mısırını öğütüyor. Buranın adı Değirmen Yanı, suyu ise Ordu’nun en yüksek tepesi Yoroz ormanlarından geliyor. Mısır ve buğdayı çok olduğu dönemlerde burada 5 değirmen vardı. Değirmenlerin hepsi de suyla çalışırdı. Tarihi değirmeni duyan vatandaşlar da buraya gelip fotoğraf çektiriyor” diye konuştu.
 
Editör: TE Bilisim