Hatırlanacağı üzere bundan önceki belediye seçimleri iki dereceli olarak yapılır, ilk önce meclis üyeleri seçilir, ardından da meclis üyeleri kendi aralarından belediye başkanını seçerdi.

 Ancak 1961 Anayasasının yapılmasıyla yerel yönetim birimlerinin seçim mevzuatı değişmiş, belediye başkanlığı seçimlerinin tek dereceli ve çoğunluk sistemine göre yapılması kararı alınmış ve 1963 yılında belediye başkanlarının da doğrudan halk tarafından seçileceği hükmü getirilmiştir.

1960 askeri darbesi üç yıl sürmüş ve 1963 yılında ülke yeniden serbest seçimlere girmiştir. Bu şartlar altında yapılan seçimde Cumhuriyet Halk Partisi adayı Suat Oyman, Trabzon’un ilk doğrudan seçimle iş başına gelen, belediye başkanı olmuştur.Süreci Trabzon Büyükşehir Belediyesi Meclis arşivinden takibe devam ediyoruz.

Suat Oyman Kimdir?

Suat Oyman aslında en az on göbek İstanbullu olan bir ailenin çocuğudur. Babası Çanakkale’de muhabere bölük komutanı olan SadettinEfendidir. Nüfustaki adıile Bekir Suat Oyman,  1905 yılında İstanbul’da doğdu. Ankara Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra 1938 yılında Nahiye Müdürlüğü görevi için Trabzon’a atandı. Trabzon’un Çaykara, Araklı ve Yomra ilçelerinde Nahiye Müdürlüğünü ve Kaymakamlık görevini sürdürdü.

 Trabzonlu Nusret Hanımla dünya evine giren bu İstanbul beyefendisi, Trabzon’u sevdiğinden mi yoksa eşi Nusret Hanımım etkisinden mi bilinmez,1950 yıllarına kadar kamuda çalıştıktan sonra Trabzon’daserbest avukatlığa başladı. Baro Başkanlığı ve CHP İl Başkanlığı yaptı. 1963 yılında CHP’den Trabzon Belediye Başkanlığına aday oldu ve kazandı. Bu görevini,belediye seçimlerini iki dönem kazanarak 10 yıl boyunca sürdürdü. Dolayısı ile belediyenin kuruluşundan bu güne kadar en uzun süre belediye başkanlığı yapan isimlerden birisi oldu. Hadi diğerlerini de hatırlayalım; Kadri Mesut Evren ve Sefer Özgür 7’şer yıl, Asım Aykan 8 yıl, Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu 10 yıl.

Belediye Tarihinde ilk

Biz yeniden belediye meclisine dönecek olursak; 1963 yılı seçimleri işe oluşan belediye meclisinde Adalet Partisi (AP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 15’er, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) ise 1 üye ile temsil edilmiştir.Bu durumun Trabzon Belediyesinin tarihinde ilk defa olduğunu söylemek zorundayız.

Zira 1930’dan 1950 senesine kadar belediye meclisi tek kutuplu bir meclistir ve sadece CHP’li üyeler Trabzon Belediye meclisinde temsil edilmiştir. 1950 seçimlerinde çok partili hayata merhaba denilmiş ancak Trabzon Belediye Meclisinde bu sefer de sadece DP’li meclis üyeleri bulunmuştur. Yani 1930’dan 1960 senesine kadar iki parti memleketi ve Trabzon Belediyesini yönetmiştir. Şimdi artık farklı bir dönemle karşı karşıyayız;

Bu arada belediye meclisinde bir ilkle daha karşılaşıyoruz. Hatırlanacak olursa,  27 Mayıs darbesinden sonra ilk önce Trabzon Valisi Fethi Tansuk, sonra Vali Muavini Fethi Durak ve nihayet Vali Vefa Poyraz Belediye Başkanlığı görevini yürütmüştü. Belediye seçimleri sonucunda yeni seçilen Meclis’e bir önceki (atanmış) Belediye Başkanı olan Vali Vefa Poyraz oturum açılmadan belediye meclisinde “özlü bir konuşma”  yapmıştır. Bakalım Vali Bey neler söylemiştir.

 Vali Vefa Poyraz, başkan Oyman’ı ve meclisi selamladıktan sonra şunları der; “Görevi devrettiğimiz bu anda şu hususları tebarüz ettirmek isterim; Vilâyet olarak daima Belediyemizin meselelerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Murakabe vazifemiz işbirliği zihniyeti ile ve muvaffak olmanız yolunda kullanılacaktır.

Muhterem heyetinizin kendi içinizde yapıcı bir zihniyet, Trabzon’un asıl meseleleri ve menfaatleri üzerinde görüş birliğine ulaşmanızın,  seçmenleriniz tarafından sizlerden beklenilmekte olduğunu hatırdan çıkarmayarak çalışacağınıza inanmaktayız. Aynı düşünen kişilerin muvaffak olma yolunda birleşmeleri o toplumun üstünlüğünü gösterir. İşbirliği ve muayyen meseleler üzerinde anlaşma ancak mümkün olur. Bu takdirde Trabzon kazanır. Bizler bu vazifeyi büyük bir gönül rahatlığı ile sizlere devrediyoruz ve güven dolu hislerle ayrılıyoruz. Hizmetinde bulunmakla şeref duyduğum Belediyemizi idare ederken tarafsız, eşit muamele, tasarruflu hareket, vatandaşın ihtiyaç ve ıstırabını anlayışla kıymetlendirme, yalnız zamanımızı değil Belediyemizin geleceğini teminat altına alma gibi prensiplere riayeti ön planda düşündük. Çok saydığım ve sevdiğim Trabzonlu hemşerilerimizin Belediye konusundaki hizmetlerinden yüzü ak ve vicdan huzuru ile ayrılıyoruz.”

 SUAT OYMAN’IN PENCERESİNDEN 1960’LI YILLAR

En uzun süre başkanlık yapmasından dolayı Suat Oyman bir yıldan buyana devam eden yazı dizimizde isminden en çok bahsedilen belediye başkanlarından birisidir. Bugün ise 1964 yılı Elektrik-Su-Otobüs (ESO) işletmesinin bütçe görüşmelerinde Başkan Suat Oyman’ın yaptığı sunuşun, o günlerin Trabzon’u hakkında bilgi vermesi açısından dikkat çeken bölümlerine değinmek istiyoruz;

“Tarihi ve güzel Trabzon’umuz, beş senelik kalkınma planı mucibince yapılan tesislerle, imar ve inkişafa kavuşmuş ve çok yakın bir gelecekte Doğu Karadeniz’in bir kültür ve sanayi şehri olacaktır. Şehrimizde yapılan tesisler ve iş gücünün köyden şehre hissedilir derecede intikal etmesi gibi sebeplerle nüfus kesafeti peyda etmiş ve şehir doğu ve batı istikametinde genişlediği gibi Erdoğdu, Yenicuma, Bahçecik, Boztepe, Ayasofya ve diğer mahallelerde de geniş mikyasta başlanan bina inşaatları hızla devam etmektedir.

Suat Oyman devam eden konuşmasında Trabzon da elektrik abone sayıları ve tüketiminin artmasını belirtmesine rağmen tutanaklara yansıyan bilgiye göre, şehrin her yerine 1964 yılı itibariyle elektriğin ulaştırılamamış olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Boztepe ve Ayasofya Mahallerinde halen ışığı olmayan ev ve sokaklar mevcuttur.

Yine 1965 yılı Faaliyet raporu görüşmelerinde Başkan Oyman’ın yaptığı giriş konuşması da, şehrin o yıldaki durumu ve beklentileri ile ilgili bilgiler içermektedir.

TRABZON’U TANITAMIYORUZ

Suat Oyman 1965 yılı Trabzon’un fotoğrafını şöyle bir çeker: “Trabzon, Doğu Karadeniz’in en büyük istikbal vadeden bir vilâyeti haline gelmiştir. Emsalsiz tabi güzelliği, son senelerde kurulan çeşitli müesseseleri ile hüviyeti tamamen değişmiş ve bu müesseselerin getirdiği maddi ve manevi güç, Trabzon’u yakın bir gelecekte Türkiye’nin sayılı kültür ve sanayi şehirlerinden biri olacağı teminatını vermektedir.

Son yılda yapılan sayımla 66.000’i bulan nüfusun gelecek beş sene içinde 100.000’e çıkacağı tahmin edilebilir. Trabzon turizm sanayi bakımından önemli bir mevkii elde etmeye başlamıştır. Maalesef bu güne kadar yurt çapında Karadeniz’de bir Trabzon var olarak bilinen şehir, yavaş yavaş Türkiye çapında bir şehir olduğu bilinmeye başlandığı, gelen turistlerle yaptığımız temastan öğrenmekteyiz. Trabzon’un tabi güzelliği yurt çapında meçhul olduğunu yine esefle arz edeceğim. Bugüne kadar Trabzon’u tanıtamadığımız bir hakikat olarak meydana çıkmaktadır

Trabzon’un tabii bu harikulade güzelliği yanında gelenlerin istirahat edebileceği bir otel ve bir lokantadan mahrum bulunmamız hepimiz için üzücüdür. Koskoca bir sahil şeridinde deniz kenarında yosun kokusu koklayarak bir kahve içecek, bir yemek yiyecek bir yerin bulunmamasından gelen turistler şikâyetçidir.”

TRABZON’UN BİR ZAMANLAR MESİRE YERİ

Suat Oyman sözlerine şöyle devam eder; “Boztepe öteden beri Trabzon’un mesire yeridir. Fakat bu cennet yerin Radar İstasyonu için istimlak edilmesi şehir sakinlerinin istirahat ve hava almak imkânlarını dağıtmıştır. Bu maksatla geri kalan kısmın imar ve ihyasına teşebbüs edilmiş, bakımsız, yolsuz, taşlık, oturacak ve dinlenecek bir yer bulunmayan, susuz olmasına rağmen hemşerilerimiz bir sürü zahmetlere katlanarak yine Boztepe’ye çıkıp hava almak ve Trabzon’un umumi manzarasını seyretmek ihtiyacını duymaktadır.

Gerek turizm bakımından büyük ehemmiyet taşıyan, gerekse Trabzon sakinlerinin dinlenmek ve hava almak ihtiyacını gidermek maksadı ile Kızlar Manastırı arkasından Boztepe ye bir yol yaptırılmıştır. Orman Başmüdürlüğü’nün yardımı ve kendi imkânlarımızla bazı kısımlarının tesviyesi yapılmış, çam, kestane vesair fidan dikilmek suretiyle büyük bir saha ağaçlandırılmıştır. Evvelce yüzme tesisleri ile yakın bir plaj olarak kullanılan Ganita yüzme yeri, Hazineden bir dönümden fazla olarak tapuya bağlanmış ve Hazine’den satın alınmıştır.”

O yıllarda Trabzon’da sorun olarak neler görülüyordu? Meclis Üyesi Nazım Tarakçıoğlu bunları şöyle ifade eder; “Trabzon’umuz hizmet olarak; imar istemekte, caddelerin açılmasını, sokakların parkelenmesini, kaldırımların düzenlenmesini, kanalizasyonun ıslahını ve şehrin umumi manzarasının en az eskisi kadar temiz, yazın tozdan, kışın çamur ve su birikintilerinden arınmış olmasını beklemekte ve bunu teminle mükellef olanlardan cesur ve enerjik çalışma istemektedir.”

Fatih Erol

Editör: TE Bilisim