Çoğunlukla eski köy yaşamı, doğa çevre sevgisi içerikli, güzel geleneklerimizin yeni kuşaklara aktarılması, güzel ülkemize iz bırakmış kahramanlarımızdan örnekler, köy düğünleri, kız isteme adetleri, mevlitler, inek ve koyun bakan ninelerimizin cefakarlığı, kamyon kasası yolculukları, sağlıkçıların pandemide özverili mesaileri ayrıca özellikle hece vezniyle yazdığı şiirlerden bir demet bu kitapta okuyuculara sunuldu. 50 yıl önce, büyüklerimizin bizleri yetiştirebilmek için özellikle Karadeniz coğrafyasında 15 km. yol yürüyerek sırtında yüküyle pazara gidip gaz, tuz ve kara lastik alarak, aynı yokuşlarda ter dökerken, evde kara lambayla lapaya un serpmesini, ağıt yakmasını, saç altı ekmeğinin dumanında yanan gözlerin gurbetteki kocanın efkarıyla yaşarmasını esprili bir dille kaleme alan yazar, betimlemeleriyle kitaba ayrı bir renk katmış. Satışı hem internet üzerinden, hem Trabzon Beşikçi kitabevi ve Akademi kitapevinden yapılmaktadır. Edebiyatımıza böyle bir eser kazandıran Mustafa Mazlum okuyucuyu sıkmamak için yaşanmış öyküleri gayet kısa tutarak mazide bir gezintiye fırsat veriyor. Mazlum’un yeni eseri önümüzdeki günlerde Trabzon Sanatevi’nde olacak.
KİTAPTAN BİR ÖYKÜ BAHARIN YEŞİL GELİNLİĞİ
Yengeç, Kurna’dan kana kana su içiyordu. Telaşla koşturan Örümcek, gerilim hattına tel geriyor, akrobasi ekibine ilham veriyordu. Çekirge, sunduğu resitalle Çaykovskiyi kıskandırıyor, ritim sazda kendisine, patlak gözlü kurbağalar vakvaklarıyla eşlik ediyordu. Guguk kuşu gürgenin tepesinden yavuklusuna dil döküyor, aşkını taze yapraklara seriyordu. Arılar çiçeklerin yanağına öpücük atıyor, enjektörüyle yüreğindeki balı çekerek insana taşıyordu. Kertenkele bir gidip bir durarak büyüyünce timsah olma hayalleri kuruyor, Karınca kendinden 10 kat büyük kütleleri taşıyarak azmin zaferini haykırıyor. Gökyüzünde kabaran pamuksu bulutlar, tabiata ahenk verirken, özündeki mini damlacıklarda 7 renk gökkuşağının sırrını saklıyordu. Dostlarım, anlaşılacağı üzere bugünlerde baharın gelmesiyle doğanın uyanışını zevkle ve umutla izliyoruz. Verdiğim örneklere daha yüzlercesi eklenebilir, ayrıca bu kusursuz düzene sağladığı katkıları, dilsiz oluşundan bize anlatamayan nice mahlukat, onlardan üstün yaratılan insandan anlayış, hoşgörü ve insaf beklemektedir. Bir başka canlı olan bitkilerde meyvelerini sunabilmek, yağmuru çekebilmek, doğayı örtüp gölge oluşturmak, savunmasız hayvan yavrularının kendilerini gizlemeleri ve barınmaları için çevreyi oluşturmakla o müthiş habitatla göz dolduruyor. Yağmurun toprakla buluşması, gurbetteki evladın sıladaki ana ile buluşmasından farklı değildir. Sıcağıyla cemreleri düşüren, tomurcukları güle çeviren, başakları olgunlaştırıp ekmeğe dönüştüren, ısınmamızı, aydınlanmamızı, vitaminimizi, meyvelerin ısırığında gizli binbir tadı veren güneş ise, belki de doğanın özündeki moleküllerle asırlardır volkanik aşk yaşıyordur. O halde bizlerde baharın gelişini ,yaradanın sunduğu bunca nimet ölçeğinde görebilmeli, ürkek Ceylanların masum pozlarını, yaşmaklı kuşun yanık türküsünü, beyaz Tavşanın Vaşak korkusunu hissedebilmeli ve empati yaparak mikrofonu doğaya tutmalıyız .Zira onunda bunca tahribata bir çift sözü olacaktır..
KİTABIN AÇIKLAMASI
Sarı gagalı yavru serçelerin yüreklerini ısıtabiliyorsan, görüntüsü güzel olmayan diğer calılarında yaşam haklarına saygı duyabiliyorsan, zambağın mis kokusunda İrem bağlarına süzülürken, denizin köpüğünün Mahmuza çarpan öfkesini, körpe bebeğin sıcak gülüşüyle bastırabiliyorsan ve de masum çocukların gülüşündeki gizli motifler, kalbine cemre düşürüyorsa, Bu vasıflar, seninde dünyaya öyle sıradan değil, farklı bir bakışının engin tezahürüdür. Zira, Düşünenler için , " Her Gül'ün kıvrımında bir kelebek niyaz halindedir."
MUSTAFA MAZLUM KİMDİR?
Trabzon'un Yeşilyurt köyünde doğdu. Ortaokullu yıllarda kalemle kurduğu dostluk 90’lı yıllarda şiirlerle yoğruldu. Çeşitli yarışmalardan aldığı derecelerle 1995’te Karadeniz Yazarlar Birliği, 2007 dede Türkiye Yazarlar Birliği Trabzon kurucu üyeliğinde yer aldı. " Gül kokulu hüzünler" ve " Bir deste özlem" adıyla 2. eseri ( şiir) Ankara'da yayınlandı. Yerel gazetelerde 2 yıl köşe yazılarıyla okuyucuyla buluştu. Edebi çalışmalarına çok sevdiği çevre- doğa kucağında ve bilimin ışığında yol almaktadır.
