On yılı yurtdışında olmak üzere kırk yıl görev yaptıktan sonra, geri kalan hayatını memleketi Çayeli’nin Seslidere köyünde geçirmek isteyen Emekli Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ahmet Şark kendisine ahşaptan bir ev yaptı. Daha sonra gelen gideni çok olduğu için evin kendisine yetmediğini fark eden Şark, kendisine yeni bir yol aradı ve ilginç bir metot ile evini büyüttü. Rize yöresinde ambar olarak kullanılan, halk dilinde nayla olarak bilinen 70 yıllık bir serenderi 20 yıllık evine ekleyen Şark, bu şekilde evini büyültmüş oldu. Bir kısmından ahşap ev gibi, diğer taraftan bakıldığında ise serender gibi görünen yapı herkesin de ilgisini çekmeye başladı.

Serenderi evine misafir alanı olarak eklediğini dile getiren Şark, “Emekli olduktan sonra köy hayatını sevdiğim için yazları gelip kalmak üzere niyet ettim ve ahşaptan ufak mütevazi bir ev yaptım. Evin büyüklüğü yetmeyince biraz daha genişletmek istedim. Bir komşumdan yöre tabiriyle nayla olarak adlandırılan bir serender aldım. Onu da evin ön kısmına misafir alanı olarak yerleştirdim. Ev altı odalı yazın dinlenme merkezi olarak kullanılan bir ev oldu. Ben naylayı misafirhane olarak eve ekledim. Gelen misafirlerimiz kalsınlar diye. Alt katı oturma salonu, üst katı ise gelen ailenin yatması için kullanılmasını düşündük. Naylayı ev ile birleştirdik. Naylada kestane odunu kullanılmıştır. Evimiz yazları tam bir dinlenme alanı haline geldi. Naylanın yetmiş yıl, evin ise yirmi yıllık mir mazisi bulunuyor” dedi.

Gören herkesin çok şaşırdığını sözlerine eğeleyen Ahmet Şark, “Gelip ziyaret edenler çok şaşırıyorlar. Dışarıdan küçük görünüyor, iç dizaynını nasıl yaptınız gibi sorular soruyorlar. Gerçekten de dışarıdan baktığında çok küçük, içeriye girince oldukça geniş. Bu durumda haliyle görenlerin şaşırmasına neden oluyor. Misafirlerim rahat olduklarını dile getiriyor ve gittiği yerlerde buradan bahsediyor” ifadelerini kullandı.

Serenderin eskiden ambar olarak kullanıldığını ve kendilerinin de geçmiş yıllarda serenderi olduğunu hatırlatan Şark “Eskiden ambar olarak kullanılıyordu ama şartlar değişince artık kiler yerinde evdeki buzdolapları kullanılıyor. Eskiden buzdolabı gibi eşyalar yoktu. Evvelden mısır yapardık, annem pileki taşında ekmek pişirirdi. Demek istediğim şimdi her şey hazır hale geldi. Marketten fırından ihtiyaçlar kolayca giderilebiliyor. Şimdilerde ise naylalar, kiler olarak kullanılmaya ihtiyaç duyulmadığı için turistik bir yapıya dönüştü. Buradan İstanbul’a nayla götürenler oluyor. Bungalov misali apart evler olarak kullanıyorlar. Görenlerin de dikkatini çekiyor. Bizde gelen misafirlerimiz rahat olsunlar diye akrabamdan naylayı satın alıp eve ekledim. Son hali de ekranlarda göründüğü gibidir” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim