Atatürk Köşkü’nün “Mazideki Trabzon” yazı dizimize konu olması, uzunca bir zamandır üzerinde çalıştığımız 1930 ile 1980 yılları arasındaki Trabzon Belediyesi Meclis zabıtlarında çok erken bir tarihte isminin geçmesi dolayısıyladır.

Zira 30.07.1932 günü toplanan Meclis’te görüşülen konulardan biri, Atatürk Köşkü bahçesi için İl Özel İdaresine yapılacak yardım konusudur. Konu Meclis tutanaklarına şu şekilde geçmiştir:

“Reisicumhur Gazi Hazretlerine Trabzon namına hediye edilen Köşk bahçesinin eksiklerinin tamamlanması için, Valilikçe yapılmakta olan, tamirat masrafına ortak olarak 2.000 lira Özel İdareye yardım olarak verilmesi kabul edildi.”

Köşk, Gazi’ye ne zaman hediye edildi,  ilk sahibi kimdi? Bunları değerli araştırmacı Gültekin Kamil Birlik’ ten detaylandıralım, sonra yine Meclis zabıtlarına dönelim;

Gazi Mustafa Kemal Trabzon’u ilk kez 15 Eylül 1924’de, ikinci kez ise 27 Kasım 1930’da ziyaret etmiştir. İkinci ziyaretinden sonra, Soğuksu köyünde bir bahçe içinde yer alan köşk ile ev, Gazi Mustafa Kemal’e hediye edildi. Hediye edilen, o dönemde tapuya kayıtlı olmayan bu köşk ile tapuya kayıtlı olan (iki haneli) ev, bir tarla ve bir otlağın tapudaki ilk kaydı Aralık 1913 yılına aittir.

Trabzon’da Atatürk’e hediye edilen bu Köşk, 1890 yılında Rum asıllı olan, bankerlik ve tüccarlık ile uğraşarak büyük bir zenginlik elde eden Konstantin Kabayanidis tarafından yaptırılmıştı.  Soğuksu Köyündeki, bu bina ile (iki haneli) ev, bir tarla ve bir otlak, Maliye tarafından Hazineye müzayede ile 10.000 lira bedelle satıldı. Defterdarlığın 6 Mayıs 1931 tarihli yazısı üzerine, Trabzon Vilâyet-i İdare-i Hususiye’si bu gayrimenkullerin sahibi olarak tapuya kaydedildi. Tapu kaydında, 385 arşın olarak gösterilen Köşk, birinci katta beş oda, ikinci katta yedi oda, üçüncü katta iki oda ve alt katta bodrum “vesaireyi müştemil” hane şeklinde tanımlanmıştı.

Yüz arşın olarak gösterilen iki haneli ev ise, üstünde altı oda ve üç sofa, altında iki oda ve üç mutfak, iki ahır ve samanlık ile müştemilata sahip üç daireli olarak tanımlanmıştı. Ayrıca, tarla 2 dönüm 2 evlek ve 370 arşın olarak, otlak ise 5 dönüm olarak gösterilmişti.

Trabzon İl Özel İdaresinin malı olan ve yukarıda özellikleri sayılan bu gayrimenkullerin büyük bir kısmı, Vilâyet Daimi Encümenliğinin 18 Mayıs 1931 tarihli kararıyla, Gazi Mustafa Kemal’e hediye edilmesi kararlaştırıldı. Bu karar gereğince, gayrimenkuller 16 Haziran 1931’de Gazi Mustafa Kemal adına tapuya kaydedildi. Tapu kaydında hediye edilen gayrimenkuller şu şekilde gösterilmiştir: “Soğuksu köyünde 9841,45 metre kare alan üzerinde bir köşk ile bir ev.”

Atatürk adına tapuya kayıt edilen Köşk binası ile birlikte hediye edilen “100 arşın uzunluğunda iki haneli, üstünde altı oda ve üç sofa, altında iki oda ve üç mutfaklı eve” ne oldu? Bugün Köşk’ün etrafında böyle bir bina yok. Her yıl Trabzon Belediyesi tarafından genellikle Vali şoförüne kiralanan, bazı yıllarda da talibi çıkmadığı için boş kalan bu koca bina ne zaman yıkıldı? Gerek Meclis Zabıtlarında gerekse o günkü yerel gazetelerde şu ana kadar bir bilgi ya da belgeye ulaşamadığımızı belirtelim.  Ancak resimde görünen cam seranın, 1958 yılında buradan alınıp tamir edildikten sonra Tabakhane’deki Belediye Bahçesine taşındığını tespit ediyoruz. Bununla birlikte bu güzel ve mimari seraya ne oldu, onu da tespit edemedik.

Atatürk Köşkü Kamulaştırılıyor.

Trabzon Belediye Meclisi’nin 21.03.1940 tarihli toplantısının birinci gündem maddesi olan ve Trabzon’un önemli turizm unsurlarından Atatürk Köşkü’nün kamulaştırılması konusu tutanaklara şöyle yansımıştır;

“Soğuksu mevkiindeki Bayan Makbule’ye ait Atatürk Köşkü’nün halk müzesi yapılmak ve bedeli Sayın Valimizin riyaseti altındaki komisyon emrinde bulunan Atatürk Heykeli inşası parasından cüzi bir faizle istikraz edilecek para ile istimlâk edilmek üzere Belediye Riyasetine salahiyet verilmesi.”

Aynı tarihlerde Yeniyol Gazetesi’nde  “Memleketi Sevindiren Bir Karar” başlığı altında şu bilgiler verilmiştir;

“Soğuksu’daki Atatürk Köşkü’nün, Ebedi Şef’in varisine intikal etmiş olması ile Trabzon yeni bir mevzu karşısında kalmıştır. Atatürk’ün yüksek hatıralarını ihtiva eden bu güzel binanın, yarın herhangi bir şahıs eline geçmek ihtimali, içten içe bütün hemşerileri düşündürmekte, böyle bir ihtimalin tasavvuru dahi gönüller üzerinde ezici bir hava estirmekten hali kalmamakta idi.

Tahsin Uzer’in sağlığında vaziyet bir müddet idare edilebilmiş, Köşk’ün kapıları halka açık bulundurulmuştu. Fakat O’ndan sonra Köşk mühürlenmiş, kapuları kapanmış, Ebedi Şef’in yüksek hatıralarını içinde saklayan bu güzel bina, derin bir sessizliğe terk edilmişti. Bu gün bir varisin mülkiyeti altında olan Köşk, yarın daha başka şahısların eline geçebilirdi. Ebedi Şef [Atatürk], Trabzon’unun hayati ihtiyacı olan suya kavuşma emrini bu Köşk’te vermiş, malvarlığını bu köşkte bağışlamış değil mi idi?

Bütün bu muameleleri imza ederken oturduğu koltuk ve önündeki masa, büyük salonun denize nazır köşesinde olduğu gibi yerli yerinde durmakta ve ölümünden sonra bu köşe, Atatürk köşesi adını almış bulunmaktadır. İşte Atatürk Köşkü, böyle bir köşktür ve halkın bu mevzu karşısında duyduğu kalp üzüntüsü ve iç sıkıntısı bunun içindir.

Nihayet memleket halkının arzusu yerine geldi; Evvelki gün toplanan Belediye Meclisi, Köşk’ün inkılap müzesi olmak üzere istimlakine karar verdi.

Atatürk, Köşkü Bağışlamayı Unuttu mu?

Gündem maddesinde ismi geçen, varis “Bayan Makbule” Atatürk’ün kız kardeşi olan Makbule Boysan’dır. Atatürk’ün ölümünden sonra Köşk, Ankara Asliye Hukuk Hakimliği’nin 07.12.1938 tarihli kararı ile yasal varisi, kardeşi Makbule Boysan’ a intikal ettirilmiştir.

Peki, bu nasıl olmuştur? Gazi, bütün mal varlığını Türk Milletine bırakmamış mıydı?  CHP’nin kültür kolu olan Halkevinin çıkardığı İnan Dergisinin 1947 tarihli nüshasına göre; Atatürk bütün mal varlığını millete bırakma kararını verdiği bu Köşkte, bütün mal varlığını, arazilerini ve çiftliklerini tek tek sayıp dökmüş, ancak bu köşkü unutmuştur. Bu nedenle Köşk’ün kamulaştırılma ihtiyacı ortaya çıkmıştır.

1940 yılına gelindiğinde 04.04.1940 tarihli Meclis kararı ile Atatürk Köşkü ve bahçesinin istimlâk bedeli ile binanın tamirine ait noksanların tamamlanması ve bahçesinin düzenlenmesi için 11.000 lira uygun görülerek borçlanma yapılması için Belediye Başkanı’na yetki verilmiştir.

Bu konunun 1943 yılında Belediye Encümeni’nde tekrar gündem olduğunu görüyoruz.  Karara göre Atatürk Köşkü’nün istimlâk bedeli 10.000 lira olarak belirleniyor. Ancak Makbule Hanım kararı temyiz ediyor. Bakalım Köşk kaç liraya istimlâk edilmiş olacak? Derken 26.03.1943 tarihli Encümen kararıyla, Temyiz Mahkemesinin sonuçlandığını ve kararın kesinleştiğini anlıyoruz;

“Ebedi şef Atatürk’ün hemşireleri Bayan Makbule Boysan’a intikal eden Atatürk Köşk’üne ait istimlâk davasının muhakemei temyizce murafaa usulü ile hal ve intaç edilerek, istimlak bedelinin on bin lira olarak tasdikine” karar verilmiştir.

Köşk’ün kamulaştırılmasından sonra 1943 yılından itibaren “Halk Müzesi” haline getirilmiş ve “Soğuksu’da Tesis edilen Halk Müzesi Talimatnamesi” adında bir talimatname hazırlanmıştır. Bu talimatnameye göre; “Ebedi Şef Atatürk’ün hatıralarını yaşatan binanın birinci katında” müzenin oluşturulduğu anlaşılıyor. Dikkat edilirse Köşkün sadece birinci katı müze oluyor.

Atatürk Köşk’ünden sonra, 1944 yılında binanın kuzeyinde kalan 911 metrekare tarla, 658 metrekare otlak ve çamlık, yine 376 metrekare tarla ile 9.689 metrekare çamlık; 1.270 lira bedelle Trabzon Belediyesi tarafından satın alınmıştır.

FATİH EROL

Editör: TE Bilisim