Hayatımın gerçeğini sevdiklerimle paylaşmak istediğimi fark ettim. Babam sessizleştiğinde, hayatımı ailemle paylaşmak istediğimi anlamamı sağladı. Bazı kavramların anlamı derinleşti.

Bir gün tekrar normalleşeceği beklentisiyle, oynuyormuşum gibi hissediyorum, o sıradan rutin sonunda beni gerçekle yüzleşip kaybetmeye, özlediğim her şeyi yapmaya mahkûm ediyor.

Üzüntü bazen hatıralara ve duygulara dokunmak istediğiniz de gidilecek güvenli bir yer olabilir.

Ve özlediğim küçük şeyler:

Kalın ellerini, geniş parmaklarını, nasırlı sıcaklığını özlüyorum. Onun tuhaf deyimini, hiç kimsenin aynı şekilde söylemediği o sözleri özlüyorum. Babamın iyi bir fincan çay hazırlarken gösterdiği tuhaf neşe ve özen daha iyisini henüz tatmadım.

Hastalığından bile bazı anları özlüyorum onunla birlikte olmanın yıkıcı onuru. Bize sağladığı samimiyet ve dürüstlük fırsatları için garip bir şekilde minnettarım. Söylenmemiş hiçbir şey kalmadı.

Ve sesini, derinliğini ve yumuşaklığını, tınısını özlüyorum. Nezaketini, kokusunu, gülüşünü, ciddiyetini, yavaş düşünmesini, mazlumlara karşı empatisini, basit, erişilebilir inancını özlüyorum. Çocuksu ezoterik bir ritüel olan el sıkışmamızı özlüyorum.

Bahçedeki ağaçlar ve bitkiler onsuz bastırılmış görünüyor. Onunla sıradan sohbetleri, Kemal Sunal filmlerini izlemeyi, hayatla ilgili önerilerini paylaşmayı, çalışmalarımdan şikâyet etmeyi, sabırlı anlayışına güvenmeyi özledim.

Bize, çocuklarına olan sessiz güvenini özlüyorum. Anneme olan sevgisinin sıcaklığındaki gülümsemesini özlüyorum. Hayatlarımızı, ilişkilerimizi, birbirimize olan sevgimizi oluşturan sayısız farklı şeyi özlüyorum.

Sadece babamın ölümünden sonra kederi tanımaya başladım. O zamanlar keder hakkında çok az şey biliyordum, ama şimdi daha fazlasını biliyorum, bu bilgelik ne kadar korkunç olursa olsun.

Çoğunlukla, babamı özlediğimi biliyorum.

Sonunda, kederin değiştiğini öğrendim ve bunu sevdiklerime iletebiliyorum.

Her zaman ölüm hakkında konuşmaya gerek duymuyorum. Öğrendiğim bir şey varsa, o da kederin son derece öznel ve kişisel bir deneyim olduğudur.

Bir babanın ölümüyle ilgili keder deneyimimiz asla bitmez sadece onun kaybının acısıyla yaşamayı öğreniriz. Babamızın ölüm yıl dönümü hem onun hayatını ve değerini anımsamak hem de vefatından sonra hayatımızdaki değişiklikleri yeniden gözden geçirmek için bir fırsattır.

Mekânın Cennet Olsun Güzel Babam.

(Merhum Ali Güney Ruhuna El-Fatiha)

Editör: TE Bilisim