Geçen hafta Alanyaspor karşısında 95.dakikada yediğimiz golle birlikte Trabzonspor camiası tam anlamıyla şok oldu. Çünkü bizim şampiyonluğa bu kadar yaklaştığımız, bir sezon olmadı. Herkes şampiyonluğa inandı ama inanmayan da bir yanımız var. Onu da şimdi yazmıyorum ama sezon sonu şampiyon olsak da olmasak da yine bu sayfada tüm taraftarlarımızla paylaşacağım.
 
Şuanda birlik olma zamanı diyoruz, onun için de kendimizi tamamen bu noktaya odaklamamız lazım.
Gelelim Ankaragücü maçına;
Ligimizin en etkisizi ve gücü çok zayıf olan takımlarından biri aynı zamanda en önemli iki ismi Kitsiou ve Lukasik cezalı durumda yanı bu durumda Trabzonspor’un bu maçta ok büyük avantajının olduğunu hepimiz biliyorduk.
 
Ama her ne olursa olsun rakibini hiçbir zaman küçümsemeyeceksin. Geçmişte bu küçümsemenin bedelini bütün takımlar ağır ödemiştir. Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim “Trabzonspor’u sadece sakarlıklar durdurur” diye.
 
Bu hafta Sosa döndü bu kez de Ekuban’ın sakatlığı çıktı. Her ne olursa olsun bunların arkasına sığınmadan Trabzonspor’un yoluna devam etmesi gerekirdi.
 
Pandemi döneminde futbola verilen aradan sonra Trabzonspor 2 lig ve 1 kupa maçında dönerek evinde ilk kez Ankaragücü maçına başladı. Maçın ilk atağında Trabzonspor golü buldu. Novak uzun bir taç atışıyla bu topu Abdulkadir kafayla Sörloth’un önüne indirdi o da sol ayağıyla çok sert vurdu ve 20.golübne ulaşmış oldu.
 
Bu erken gol Trabzonspor’un oyuncularını tamamen rehavete soktu. Maç tam anlamıyla orta sahaya maçına döndü. Bizimkiler rehavetteyken Ankara tam tersi maçını ciddiye alarak oyununu sürdürdü. 27’de Campi’nin zamanlama hatası bize pahalıya maal olacaktı ki Uğurcan’la karşı karşıya kalan Scarionenin şutunda kalemcimiz nefis refleksle topu kornere çeldi.
 
İlk yarıda Sörloth 1 attı bir de kaçırdı. Pozisyon olarak da baktığımızda iki takımın 3 pozisyonunu izledik. Ama futbol olarak hiç tatmin olamadık desem yalan olmaz.
 
İkinci yarıya belki biraz hırslı başlarız ama yine ilk yarıdaki uyuşukluk devam etti. Oyun başlar başlamaz yine Ankaragücü’nün oyun üstünlüğüne tanık olduk. 61’de Pereira’nın eline çarpan topa Abdulkadir Bitigen penaltı dedi. Vuruşu yapan Rodrigez, topu ağlara göndererek skoru 1-1’e getirdi.
Bu eşitlikten sonra Trabzonspor biraz açılır diye bekliyorduk ama maalesef hiçbir oyuncumuzda canla başla mücadele göremedik.
 
Futbola olarak da ne bir kanat organizasyonu ne de orta alanda ne bir varyasyonumuz yoktu.
Tabi ki bu gibi işleri yapamazsanız kazanmanız da zor oluyor. Bakın Abdülkadir Parmak oyundan sakatlanıp çıkıyor ama onun yerine aynı mevkide oynayan bir ikinci oyuncumuz bile yok.
Kulübeden sahaya soktuğumuz oyunculara baktığımızda bana göre hepsi 3. sınıf oyuncular.
Bir takımın kulübesi zayıf olursa değişilecek kaliteli oyuncun olmadı mı şampiyonluğa oynamak da zor olur.
 
Ama Trabzonspor sonuna kadar şampiyonluğu kovalayacak bir kulüptür.