İngiliz siyaseti değil ABD siyaseti imiş!

Biden önce Putin’i arıyor arkasında Karadaniz’e savaş gemilerini göndermeye kalkıyor.

Çıkıyor Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı arıyor NATO zirvesinde görüşelim diyor ve bir gün sonra da 1915 olaylarına soykırım diyor.

Açıklamanın ardından çok sayıda Lider ve Bakanımız cevabını verdi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül açıklamayı hukuken yok hükmünde saydı. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu  ‘ABD’nin tarihi yoktur onun için başkanının sözlerinin de kıymeti harbiyesi yoktur’ çıkışını yaptı.

Yeniden Refah Partisinin il başkanı Mustafa Durmuş ise Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın açıklamalarını paylaştı.

Fatih Erbakan da güzel söyledi: ‘Acilen TBMM toplansın ve  Kızılderililere uygulanan soykırımı tanısın’

İşte sıkıntımız burada.

Bunu yapabilmek, Erbakan hocanın da hayali olan İncrilik’i kapatabilmek

Gerekirse dışişlerine çağrılan büyükelçilerini sınırdışı edebilmek.

Her Türkün, Her Liderin, Her hükümetin hayalidir.

Ama  yapmak kolay değil.

Onun için yıllardır Cumhurbaşkanı Erdoğan ve arkadaşları milli silah, milli savunma diyor.

500 milyar dolar ihracat diyor.

SİHA diyor.

Bugün ABD Başkanının soykırım demesinin sebebi sadece seçimdeki vaadi değildir.

ABD Başkanları bugüne kadar seçimde vaad etti ve sonradan yumuşak geçiş yaptılar.

Bu durum Karabağ’da Ermenilerin Türk desteğiyle uğradığı bozguna karşı bir kuyruk acısıdır.

Tarihçiler ekralarda anlatıyorlar. Talat Paşanın tescir defterindeki günlükleri yayınlıyorlar.

Zaten işi tarihçilere de bırakmak istememelerinin sebepleri ortada.

Soykırım olmadığına dair kayıtlar, belgeler ellerinde.

Dönelim ABD’ye,

Kırılderililerin derilerini yüzdüler.

Vietnam’da 3 milyon insanı öldürdüler.

İrak’ta 1.5 milyon insana kıydılar.

Kore’yi yangın yerine çevirdiler.

Japonya’ya atom bombası attılar.

Ama hala içimizde ABD demokrasisi(!) diyenler var. ABD’nin Türkiye ile ilgili tek kelime söylese kanumuş gibi sabaha kadar Televizyonda tartışanlar var. Bu ne ya biz ABD’nin mandası değiliz.

Yıllardır yazıyorum,

ABD en büyük insan hakları düşmanıdır.

Ama buna rağmen çeşitli kuruluşları ile dünyanın insan hakları seceresini tutmakta ve ülkelerin insan hakları sicillerini(!) yayınlamaktadırlar.

Şu pişkinliğe, şu yüzyüzleğe bakarmısınz.

Onun için ABD’den kimse medet ummasın.

Bu iktidar dönemini doldurur başka bir iktidar gelir, onun da kaymağını yer

sonra ona da sırtını döner.

Her şey değişir ABD’nin sömürgeci tavrı asla değişmez!