Pandemi süreci sadece turizmi değil giyim sektöründen yiyecek içecek sektörüne kadar her yeri etkiledi.
Öyle ki, tost satan bir dükkan sahibi bile şunu söylüyor: ‘Hastanelere servis yapardım alan yok,  öğrenciler gelirdi gelen yok.’
Veba’dan sonra en büyük salgın.
Turizmle ilgili olarak 5 bin yataklardan Trabzon 50 bin yataklara çıktı.
Hem otel, motel hem de bungalovlar yapıldı.
Trabzon Uzungöl’ü gece gören hayran kalıyor. Ama gündüz gözüyle çıkanlar ise yoğun yapılaşmadan rahatsız oluyor.
Körfez ülkelerinden ve dışardan gelen turistler artık yok.
Ama Uzungöl’ün 10 yıl önce çekilen fotoğrafı ile 10 yıl sonra çekileni yanyana koyanlar geçmişe hayran kalıyor.
2002 yılı idi.
Aziz Bahadır, gazeteci dostlarından bir ekip yapmış ve önce Zigana Köyü’nde kuymak yemiş, arkasından ise Limni Gölüne çıkmıştık.
Küçük ama muhteşem bir göl. Her yer yeşil ve kuş sesleri.
 Sadece çay içilebilecek bir yer.
18 yıl sonra Zigana’nın zirvesine çıkmışken Limni’ye geçelim dedik.
Kasapların arkasından çok güzel bir yol vurulmuş.
Beton yol. Doğayı da fazla tahrip etmemiş.
Sizi Limni’ye götürüyor.
Aman Allah’ım Limni’de bungalovlar, kır kahveleri, lokantalar. Bunları geçtik. Göl ortada yok. Göl çekilmiş ve avuç içi kadar kalmış.
Etkrafı da beton gibi toprak haline almış. Gitmediğimiz geçmiş yıllarda inanılmaz yoğunluk yaşamış.
Gümüşhane turizmine ciddi katkı sağlamış. Ama Dipsiz Göl gibi olmasa bile dibi görülmüş!
Gümüşhane Karaca Mağarası, Tamara Şelalesi, Süleymaniye, Krom Vadileri ile turizm çeşitliliği yakaladı.
Önemli yerleri var.
Ulaşım noktasında da son yıllarda en fazla yatırım alan il.
Gümüşhane Zigana Tüneli 1985’lerde açıldığında bayram yapılıyordu.
Şimdi Dünyanın en uzun tüneli Torul Köstereli Köyü’nden giriyor ve Maçka Gürgenağaç Köyü’nden çıkıyor.
Trabzon ile Gümüşhane arası 40 dakika daha kısalıyor.
Pandemi bittiğinde Trabzona gelen her turist Gümüşhaneyi de görecek.
Gümüşhane en değerleri bozulsa da gelecekte yerli ve yabancı turistlerden önemli bir pay alacak.

YASİN BÖRÜ VE ARKADAŞLARI

Sevgili Okurlar,
Okumayan bir kez dah okusun.
Önceki sabah Yasin Börü e arkadaşlarının canlarını kurtarmak için kaçtıları evden nasıl alındıkları, 3 kattan nasıl atıldıkları, ölmeyenlerin nasıl taşlarla sopalarla ve demirlerle öldürüldüklerini hem onları eve alan kadın hem de kurtulan tek arkadaşları anlattı.
1980’lerden beri en vahşi katliamları yapan PKK’ya terör örgütü diyemeyen, kınayamayan sadece ve sadece bugünkü iktidara karşı yüzde bir oy dilimi için HDP’yi savunup İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’ya laf etmeye kimsenin hakkı yoktur. Soylu, sadece AK Partililere değil, tüm Türkiye halklarına huzur vermiştir ve vermeye de devam etmektedir.