Siyasette ve bürokraside pişmek Ankara’yı tanımak çok önemli ve zaman isteyen bir iştir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kamu Baş denetçisi Avukat Şeref Malkoç da 26 yıl önce bu aylarda Ankara’ya gitmişti.

Milletvekili seçilmiş, meclisin villalarına yerleşmiş ve kısa bir süre sonra da iktidar olmuştu.

Ancak daha sonra dava açıp müebbet hapse mahkûm olun Çevik Bir ve ekibi hem rahmetli Erbakan Hocaya hem de Şeref Malkoç ve arkadaşlarına nefes aldırmamışlardı.

Şeref Malkoç, bugün KTÜ’de ki konferansında kuşkusuz yaşadıklarına değinecek ve 15 Temmuz darbe sürecine nasıl gelindiğini anlatacak.

Şeref Malkoç için Ankara’daki 26 yıl zorlu geçti ama o bu zorlukları çok okuyarak çok çalışarak, çok dinleyerek ve siyasetin derinliklerine inerek çok zorlandığında da tebessüm ederek kolaya çevirmesini bildi.

Başdenetçi Ombudsman Şeref Malkoç Ankara’da kendi görevini dört dörtlük yaparken bir yandan da doğup büyüdüğü, eğitim aldığı, milletvekili seçildiği Trabzon’u asla mı asla unutmamıştır.

Kuşkusuz bundan sonraki süreçte de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görev verdiğinde milletvekilliği de yapar, belediye başkanlığı da yapar,fevkalade bakanlık da yapar

Sayın Malkoç hafta sonu birlikte sohbet edelim deyince Taka Gazetesi ekibi arkadaşlarımızla da birlikte aynı masa etrafında hem Türkiye hem de Trabzon için beyin fırtınası yaptık.

AK Parti’ye ve Milli Görüş’e bir ömür veren Mustafa Usta, AK Parti’nin Arsin’den Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeliğini yapan sevgili Metin Yılmaz ile birlikte Çamburnu Hancıoğlu tesislerindedenize karşı çam kokusu eşiğinde güzel bir hasbihalde bulunduk.

Ağırlıklı olarak Şeref Malkoç’u dinledik.

Neden derseniz daha 15 gün önce doğuyu gezdi, valilere, belediye başkanlarına moral verip yanınızdayız demişti.

Arkasından yüzyıllarca Osmanlı’nın hükmettiği Balkanlara turaçıktı. Bugün de KTÜ’deTürk Demokrasisine hizmet için deneyimlerini akademisyenlerle, öğrencilerle ve kuşkusuz basın mensuplarıyla paylaşacak.

Malkoç, Trabzon’la ilgili olarak önemli bir uyarıda bulundu.

Sütunumu aslında bunun üzerine kurmak istiyorum.

Zira Sayın Malkoç’un da dediği gibi Ankara’da Trabzon’un en güçlü olduğu dönem.

Diyor ki bakanlarımız, genel müdürlerimiz, bakan yardımcılarımız, bürokratlarımız her anlamda her kurumda bir gücümüz var.

1-Güney Çevre yolunu imza altına almalıyız.

2-Demiryoluna hız vermeliyiz

3-Yatırım adasını ortaya çıkarmalıyız

Bu mesajlarından kuşkusuz ilk göndermesi Ticaret ve Sanayi Odası’na

Sevgili Hacısalihoğlu’nun protokolü mükemmel. Ancak isteme, bastırma, bakanları ve genel müdürleri rahatsız etme,Ankara’dan koparıp alma noktasında eksikliği olduğu kanısı var.

O nedenle Sayın Hacısalihoğlu STK’ların en başı olarak, en büyüğü olarak tuttuğunu koparıp almalı.

Doğrudur.

Hemşehrimiz eski Bakan Berat Albayrak’la birlikte güzel bir köprü kurmuştu. Esnaf ve ticaret erbaplarına kazanımlar sağladı. Ancak özellikle yatırım adası ve diğer beklentiler konusunda belki ses tonunu biraz daha yükseltmeli ve biraz daha ısrarcı olmalı.

Öncülük yapmalı.

Sayın Malkoç’un söyledikleri çok doğru. Ancak bunlar da yeterli değil. Ortak akılla ve daha fazla kenetlenerek hem Büyükşehrin hem de Ortahisar’ın büyük projelerine kaynak alma, hızlandırma noktasında da mutlaka daha geniş bir yol açmalıyız.

Baş denetçi, bu mesajları verirken kapısının da herkese açık olduğunu özellikle belirtiyor.

Kuşku yok ki Trabzon 20 yılda 34 katrilyon lira kaynak aldı.

Önemli hizmetler yaptı. Son büyük hizmet millet bahçesi ve Çömlekçi’nin yıkılışıdır.

Hem sivil toplum kuruluşları, hem meslek odaları hem de bürokratların top yekûn projelere odaklanmalı.

Sevgili Malkoç’un söylediği şu 2-3 yıl içinde biraz daha gayret edip, proje üretip Trabzon’u mega kent olma hedefini gerçeği dönüştürmektir.