İnsan bir kez doğar, yaşar ve ölür. Ben de Akçabaat’ta doğdum, Bahçecik’te gözlerimi açtım ve Kavakmeydan da Trabzonspor’a sevdalandım. Sevgili Okurlar, O sevda bizi gazeteciliğe taşıdı. Uzaktan izlediğimiz Trabzonsporlu futbolcularla bir gün geldi arkadaş olduk. Gazetecilik hakemlikte hedef koymamıza etkendi, Türkiye’de Olimpiyat stadından 70 bin kişinin önünde derbi maçı yönettim. Dönüp baktığımızda da arkamızda leke bırakmadık. Onurumuzda yürüdük. Bunları neden yazdım. Bizi var eden önce Allah sonra anne babamız ve Trabzonspor’dur. Onun için Trabzonspor’a 2010-2011 sezonundan itibaren yapılan haksızlığın peşine takıldık. Biliyorsunuz yazılacak olan her şeyi TAKA Gazetesi olarak yazdık. Ceza aldık yılmadık devam ettik. İç hukuk tükendi ama birilerinin Fenerbahçe’yi koruma sevdası tükenmedi! Onun için şimdi İsviçre’de, Cenevre’deyiz. Buradan Nyon’a geçeceğiz ve UEFA’nın önünde ‘Adalet..Adalet’ diye bağıracağız. Platini bu kez kaçamaz, sesimizi duyacak. Ayrıca 2010-2011 sezonunda Trabzonspor’u hangi hakem ve gözlemci tezgahının şampiyonluktan ettiğini de hazırladığım dosya ile İnfontino’nun önüne koyacağım. Trabzon’dan İstanbul’a geldiğimde Trabzonspor’un Nyon’a gidecek taraftarlarıyla buluştuk. Hepsi yabancı lisan biliyor. Elektronik mühendisi ve avukatlar var. ‘Trabzon’a ne yaptınız’ diye sordular. Bende yaptıklarımızı anlattım. Ama yine tatmin olmadılar. Onlar bir başka seviyorlar Trabzonspor’u. Siz bu yazıyı okuduğunuzda Nyon için yola çıkıyoruz. Kazamız mübarek olsun. İnternet üzerinden Avrupa organize oldu. İsviçre belki de böyle bir protestoya ilk kez şahitlik edecek. Yasalar içinde UEFA’ya ‘Pisliğin üzerini daha fazla örtmeyin’ diyeceğiz. Umarım Trabzon’da, İstanbul’da yankılanan ama UEFA’nın ısrarla duymamazlıktan geldiği bu sesi bu kez duyarlar. Bu kez sağırda olsa duyacaklar. Adalet var. Hak hukuk varsa, Alın teri varsa duyacaklar.
Editör: TE Bilisim