Biz bu ceza mahkemesi kararı kesinleştikten sonra Anayasa Mahkemesi önünde itiraz yoluna da sahibiz. Belki bize Anayasa Mahkemesi hakkımızı teslim edecektir. Hep CAS deniliyor, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi deniliyor. Ben Ankara’da hakkımızı teslim edecek hakimler olduğuna inanıyorum. Bazen Trabzonspor’un büyüklüğünün farkında değiliz. Trabzonspor’un 1975’de esmeye başlayan fırtınası belleklere öylesine işlemiş ki, Anadolu’nun bilinmeyen yerlerinde 40-50 yaş civarından müthiş taraftarlar toplulukları bırakmış. Bunlardan birisi de Karadeniz Teknik Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin misafir Öğretim Üyesi, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yar. Doç. Dr. Taylan Özgür Kiraz. Kiraz, şike sürecini yakından izledi. Trabzon’luların Trabzonspor’un haklı davasını Türkiye’nin kafasına beklenen şekilde kazıyamadığına inanıyor. Bu söyleşiyi vermesinin sebebi ise CAS’a gitmeden Avrupa İnsan Hakları mahkemesine gitme kararı ve davanın usülden bozulması. Kiraz, Trabzon’da KTÜ Hukuk Fakültesi, Baro ve değerli sivil toplum örgütleri bulunduğunu söylerken, ‘Maalesef, bir hukuk heyeti kurulamadı, kurulsaydı AHİM’den ret yemezdik’ diye de üzülüyor. İşte Kiraz’ın Trabzonspor sevdası ve şike süreciyle ilgili hukuki mesajları: Annem-Babam Trabzonspor Forması Getirdi TAKA: İzmir’de büyüdünüz Trabzonspor sevdası aileden mi geliyor? TAYLAN ÖZGÜR KİRAZ: Tokat kökenliyiz. Eğitim süresince İzmir’deydim. Babam öğretmendi. Ablam orada okuyordu. Babam da ‘kız çocuğu orada tek okumaz’ dedi tayinini istedi, taşındık. İzmir’de oturduğumuz yerde herkes Göztepeliydi. Ben Altunordu takımını tutuyordum. Hatta bizim kaleci Onur’da(kıvrak) Altunordu’dan gelme. Sokakta, okul önlerinde futbol oynuyoruz. Annemle, babam Kemeraltı’na gidiyorlardı, ben ‘ne olur bana bir Altunordu spor’ forması alın’ dedim. Neyse geldiler, akşamüstü formamı da almışlar. Giydim onları çıktım dışarıya ‘bakın dedim.’ Lisenin bahçesinde top oynuyoruz, bahçenin üstünde oturan bir abi dedi ki “Oğlum o Altınordu forması değil Trabzonspor forması.” Ben tabi şaşırdım, eve gittim anneme dedim ki ‘Trabzonspor forması aldınız.’ Annem-babam, ‘Oğlum bu takım Türkiye’de her yıl şampiyon oluyor. Altınordu formasına da benziyor. Altınordu kırmızı lacivert, Trabzonspor bordo mavi. O renk benzerliğinden benim hafızamda o şekilde yer edindi Trabzonspor. Öyle başladı Trabzonspor sevdam. ‘Trabzonspor Doğu Karadeniz’den Bir Güneş Gibi Doğmuş, Önder Olmuş’ TAKA: Anadolu’nun her köşesinde Trabzonsporlu var ama onları keşfedemedik? TAYLAN ÖZGÜR KİRAZ: Sayın Turgut, İzmir’de şunu gördüm ki, benim dışımda Konyalı, Ağrılı, Aydın’lı, Manisa’lı arkadaşlarım vardı, Trabzonsporlu. Trabzonlu olmayan Trabzonsporlular çok. Biz çoğu kez  Trabzonspor’un Karşıyaka maçlarına gittik. Aslında Trabzon şehri dışında tribünde gördüğümüz taraftarların 3’te 1’i Trabzonlu değil, hatta çok uç Hataylı, Mardinli, Trakyalı bile var. Trabzonspor doğu Karadeniz’den bir güneş gibi doğmuş. Bir heves olmuş, başka kulüpler için bir önder olmuş. İyi ki de olmuş ve iyi ki bana da o zaman annem, babam yanlış forma almışlar diyorum. Böyle bir lider ve karizmatik önder takım olmasaydı ben Türk futbolunun nereye gideceğini hiç düşünemiyorum. Şike davası siyaset üstü davadır TAKA: Direkten dönen şampiyonluklarımız var. 2010-2011 sezonu da var, hepsinde de haksızlığa uğratılmışız. En sona bakmak gerekirse çalınan şampiyonluğu neden kendi tarafımıza döndüremedik? Hatalarımız siyasi mi, hukuki mi? TAYLAN ÖZGÜR KİRAZ: Öncelikle bir bilim insanıyım. Trabzon’u biraz daha yakından görmek istedim. Ben Trabzon’a çok geldim, gittim. İstanbul ve İzmir kültüründe yaşadım. Trabzon’un mantalitesini bilen bir insanım. Handikapları şu çabuk sinirlenebilir. Şike süreci biz de(Trabzon) maalesef hep birilerinin üzerine yıkıldı. Mesela başkanın üzerine. Şehrin tek bir ses olarak davrandığını düşünmüyorum. Dışarıdan geldiğim için görüyorum, Trabzon’da siyasi anlamda da bir ikilem görüyorum. Trabzonspor, Trabzon’un en büyük sivil toplum örgütü. Burada Trabzonspor AK Parti’den de büyüktür, CHP’den de büyüktür, MHP’den de büyüktür. Bizim davamız siyaset değildir. Bizim davamız hukuktur. En çok da zoruma şu gitti, bu insanlar Aziz Yıldırım içerde olduğu dönemdeki birlikteliği ben başka bir takımın yapacağını tahmin etmiyorum. Bizim başımıza gelse öyle bir şey Trabzon kamuoyu o şekilde davranabilir miydi? Ama ne yaptı Aziz Yıldırım. Ne dedi, ‘dar ağacında da olsak son sözümüz Fenerbahçe’dir.’ Sanki büyük bir dava kendilerine teslim edilmişte haksızlığa uğramışlarda bunu diyor! Espri olsun diye şunu söylüyorum: “Bir Trabzonsporlu dar ağacında olsa ilk söyleyeceği söz: “Eşhedü enla İlahe İllallah” der ondan sonra Trabzonspor der” dedim. Önce Allah’ın adaletine teslim eder kendini sonra Trabzonspor’u destekler. Biz ilahi adaleti de biliriz. Hak teslimini isterken gerek siyasi, gerek hukuki hatalardan dolayı hiçbir siyasi renkle örtüşemeyiz. Bizim davamız başka bir dava. Siyaset üstü bir dava. CAS’a Gitmeden AHİM’e Gitmek Hukuki Hata TAKA: Hocam Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararının olumsuz olacağını önceden nasıl bildiniz? TAYLAN ÖZGÜR KİRAZ: Yaklaşık 2 ay önce Trabzonspor’un Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gittiğini duyunca Hukuk Dekanımız Osman Pehlivan’a dedim ki, ‘Ben kötü bir şey hissediyorum. Bizim bu davamız sanırım reddedilecek.’ Neden dedi. ‘Pek çok sebep var’ dedim. Osman bey, ‘Benim o kadar kulüple temasım yok, fakat Hüseyin Örs arkadaşımız var bu konularda gayet duyarlıdır endişelerini onunla bir paylaş dedi. Hüseyin beyle 5 dakika ayak üstü konuştuk ama benim hiçbir şeyden haberim yok. Dosyadan, içeriğinden. 2 sebepten dolayı ret edileceğini söylemiştim. Nitekim 1 ay sonra da reddedildi. Biz Avrupa İnsan Hakları mahkemesine gidebilirdik ya da CAS’a gidebilirdik. CAS bir hakem mahkemesidir. Ama biz öncelikle İnsan Hakları Mahkemesine gittik. AB İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidebilmek için Türkiye’de iç hukuk yollarını tüketmiş mahkeme kararlarına ihtiyaç var. Biz ‘kupamız verilsin söyleminde’ biraz erken davrandık. Bu söylemimizi söyleyecektik fakat karar Yargıtayca kesinleşmeden bir mahkeme kararı sabit olmaz. Trabzon Barosu Sonradan Hatırlandı TAKA: Önce Cas’a mı gitmeliydik? TAYLAN ÖZGÜR KİRAZ: Trabzonspor burada bir usul hatası yaptı. Öncelikle CAS’a gitmesi gerekirdi. Avrupa insan hakları mahkemesine iki şey için gitmiş olabilir. Altını çizerek söylüyorum dosyayı görmedim, gerekçeli karar da kulübe dahi gelmedi, görmedim. Bizim hukukçularımız Avrupa insan hakları mahkemesine neden gitmiştir? Ceza mahkemesini kriter alarak gitmiştir. Ama orada karar kesinleşmedi, kesinleşmemiş bir karara karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidilemez. Ve TFF kararına karşı gitmiştir, bize kupayı vermediği için. TFF bir yargı mercii değil. Bunlara karşı zaten Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde gidilemez, CAS’a gidilir. Artı bu davayı yönetecek heyet kimdi, ona da bakmak gerekirdi. İsim zikretmek istemiyorum ama Trabzon iki tane artısı var, birincisi Trabzon Barosu var, büyük bir baro. Başındaki insan Mehmet Bey(Şentürk) zeki bir adam benim gördüğüm. KTÜ hukuk fakültesi var. Trabzon ve Trabzonspor’u yönetenler  Hukuk Fakültesinin varlığını bilsinler  Hukuk Fakültesinden ve Barodan hukukçular heyeti teşekkül ettirilebilirdi. Bir heyet teşekkül ettirebilirdi. Meşhur bir lafı var ya, bizim yörenin. Bu olayla neden bizden heyet yapmadılar da İstanbul’dan iki hukukçu bu dosyanın lokomotifi oldu. Bu dava bizim gerçek davamız mı. Bu dava bizim hem hukuki hem manevi davamız. Buna ancak bir Trabzon heyeti sahip çıkabilirdi. O gün Hüseyin beye reddedileceğini söyledim ve ‘Hocam  bende bir yargılama hukukçusuyum bir kuruş para istemiyorum. Bana o heyetten soracakları bir şey olursa acizane bir katkım olursa bende katkı sağlamak isterim.’ dedim. Fakat bizim onlara ihtiyacımız yoktu. Peki avukat olarak tayin edilen insanların evveliyatta kimlerle hukukçuluk yaptıklarına bir baksınlar. Yerli hukukçu burada var, kendimi dahil etmiyorum, buranın hukuk fakültesi var, barosu var. Bunlar o dosyaları çok güzel taşıyabilir ve bizi rezil edecek bir noktaya getirmezlerdi. Çünkü AHİM’e çok acelece başvuruldu. TAKA: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden gelen ret cevabı önümüzdeki süreçte CAS sürecini etkiler mi? TAYLAN ÖZGÜR KİRAZ: Hayır etkilemez. Usulden reddin iki anlamı var. Biri İstanbul kamuoyu için zil takip oynama! Çünkü onlar bizim davamız usuldün ret edilin keyif yaptılar, usulden ret, esastan ret kavramları farklıdır. Bunlar, ‘Trabzonspor Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde de başarısız oldu’ dediler. Halbu ki usulden ret usulü bir eksiklik var ise o tamamlandıktan sonra tekrar açılabilir, yani engel değildir. Buradan usulden ret yememiz CAS’ı engellemez. Hatta Türk hukukuna yeni bir ara kanun geldi. Biz bu ceza mahkemesi kararı kesinleştikten sonra Anayasa Mahkemesi önünde itiraz yoluna da sahibiz. Daha Avrupa’ya gitmeden. Belki bize anayasa mahkemesi hakkımızı teslim edebilir. Bu da hiç ifade edilmiyor. Hep CAS deniliyor, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi deniliyor. Ben Ankara’da hakkımızı teslim edecek hakimler olduğuna inanıyorum. Bu ceza mahkemesi davasında da bırakın 6 maçta şike olmasını, tek maçta şike bile sabit kalsa hak teslim edilir. Bu ilk kez olmuyor ki 3. kez oluyor. 96 yılında da herkes biliyor. Biz 6 kez İstanbul Saltanatına resmi olarak son verdik, 3 kez de gayri resmi son verdik, bundan sonra da ya kendileri teslim ederler ya da biz futbolumuzla alacağız. TAKA: Trabzon Sadri Şener’e, Aziz Yıldırım’a sahip çıkıldığı kadar sahip çıkamadı ama Sadri Şener’de kendisine gözaltı kararı geldikten sonra gaza bastı. Bundan sonraki süreçte Trabzonspor kulübüne her türlü hukuki desteği vermeye hazır mısınız? TAYLAN ÖZGÜR KİRAZ: Kesinlikle, buradayız. Biz şehrin içerisindeyiz. Ben buraya katkı sağlamaya çalışan bir insanım. Tabiî ki de çocukluğumun takımına katkı sağlamak isterim. Ki ben bunu manevi olarak yapmaya hazırım. Trabzonspor’un bu davasına inanmış bir insanım. En başından beri ters gittiğini görüyorum. Biraz daha hukukçu olarak konuşmak istiyorum. Ben mümkün olduğu kadar Trabzon’a, İstanbul gözünden nasıl göründüğüne bakıyorum. Bir Trabzonsporlu olarak bakıyorum. Sadri Şener’in de yapmış olduğu hatalar olabilir. Yine de bizim her şeye rağmen Sadri Şener’in iç dünyasına rağmen ruhsal anlamda içsel ne düşündüğünü bir tarafa atıp son demdeki çıkışlarının arkasında olmamız gerekiyor. Yönetimde Başkanın yardımcısı o farklı bir şey söylüyor, bir siyasi farklı bir şey söylüyor. Futbolcu bir şey söylüyor, herkes bir şey söylüyor. Bir bütünlüğümüz yok. TAKA: Trabzonspor kendi hukuk bürosunu bir türlü kuramıyor? TAYLAN ÖZGÜR KİRAZ: Tonlarca paraya, tonlarca dünya yıldızı futbolcu transfer ediliyor. Bunların yanında olacak hukukçunun da bir kabiliyetli olması gerekir. Galatasaray’ın hukuk danışmanlığını Mehmet Helvacı yapmıştır. Mehmet Helvacı kimdir, bir akademisyen hukukçudur. Fenerbahçe’nin yıllarda avukatlığını Haluk Burcuoğlu yapmıştır. Bu adam da akademisyendir. Bunların hepsi hukuk hocasıdır. Trabzonsporlu da demiyorum. Trabzonlu olan pek çok akademisyen var. Bırakın onu benim gibi, Trabzonlu olmayıp da Trabzonsporlu olan hukukçular var. Kulübün bünyesinde kadrolu bir avukat bulunsun elbette ama bu tür ağır ve haklı davalarda bir heyet oluşturulsaydı şu usulden ret olayını biz yemezdik. Niye yemezdik en başta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmazdık. Heyet olarak biraz duralım derdik. Bu ciddi bir olay çünkü. Şike sürecine Trabzonspor bir heyet kuramadı.
Editör: TE Bilisim