Fernandez Palacios’un dosyasına; savcılık iddianamesi, 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararları ve 1. Etik Kurulu raporunun yanı sıra 3 bin sayfalık tapeleri koyduğu ortaya çıktı. Ortaya çıktı PFDK kararlarında etkili olan 2. Etik Kurulu raporunu görmezden gelen UEFA’nın, kulübe yolladığı gerekçelerde sarı-lacivertliler toplam 7 maçta şike girişiminde bulunmakla suçlandı. Türkiye’de 3 Temmuz 2011’de başlayan şike süreciyle ilgili soruşturmada adı geçen Fenerbahçe Kulübü’nü Disiplin Komitesi’ne sevk eden UEFA’nın, söz konusu işlemi savcılık iddianamesi, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararları, Mehmet Ali Aydınlar federasyonu tarafından hazırlanan 1. Etik Kurulu raporu ve mahkemeye delil olarak sunulan telefon kayıtları üzerinden gerçekleştirdiği ortaya çıktı. 3 Bin Sayfalık Ek Delil Beşiktaş ile birlikte pazartesi günü Fenerbahçe ve Başkan Aziz Yıldırım ile 4 yöneticiyi daha Disiplin Komitesi’ne sevk ettiğini açıklayan UEFA’nın, sarı-lacivertli kulübe 79 sayfadan oluşan gerekçelerin yanı sıra içinde tapelerin de bulunduğu 3 bin sayfalık “ek delil” dosyası gönderdiği öğrenildi. 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay ceza alan Aziz Yıldırım, 1 yıl 3 ay ceza verilen Ali Yıldırım, 1 yıl 10 ay ceza kesilen Şekip Mosturoğlu, 1 yıl 2,5 ay 10 gün ceza öngörülen İlhan Ekşioğlu ve 11 ay 7 gün ile cezalandırılan Cemil Turan’ın ömür boyu futboldan men edilmesini isteyen UEFA’nın, bütün gerekçelerini mahkemenin 682 sayfalık kararına ve mahkumiyetlere dayandırdığı belirlendi. İkinci Rapor Yok UEFA’nın, Fenerbahçe Kulübü’ne gönderdiği belgeler arasında TFF’nin hazırladığı 1. Etik Kurulu raporu da yer alırken, daha sonra hazırlanan ve PFDK kararlarında da etkili olan 2. Etik Kurulu raporunun bulunmaması dikkat çekti. 2. raporda Aziz Yıldırım’ın şike ve teşvik suçlamaları içinde yer almadığı vurgusu yapılırken, PFDK da kendisine herhangi bir ceza verilmesine gerek görmemişti. 7 Maç Esas Alındı Fenerbahçe Kulübü ve Başkanı ile yöneticilerine yönelik suçlamalar 2010-11 sezonunda oynanan 7 maç ile anıldı. UEFA’nın İspanyol Disiplin Müfettişi Miguel Lietard Fernandez Palacios’un raporuna göre Fenerbahçe-Ankaragücü, Fenerbahçe-İstanbul B.Şehir Belediyespor, Gençlerbirliği-Fenerbahçe, Sivasspor-Fenerbahçe, Bucaspor-Fenerbahçe, Eskişehirspor-Fenerbahçe ve Karabükspor-Fenerbahçe maçları, sarı-lacivertli kulüp ve yöneticileriyle ilişkilendirildi. 79 sayfalık gerekçelerle birlikte söz konusu maçları ilgilendiren tapelere de göndermeler yapıldı. 3 Kişilik Ekip Söz konusu iddialara karşı 20 Haziran’da Nyon’da savunma yapmaya hazırlanan Fenerbahçe Kulübü, dünyaca ünlü üç spor hukukçusunu bu iş için görevlendirme kararı aldı. İsimleri açıklanmayan yabancı hukukçuların daha önce pek çok CAS davasında da yer aldığı ve deneyim sahibi olduğu ifade edildi. Halen sarı-lacivertli kulüpte yönetici olarak yer alan Tolga Deniz Aytöre’nin de bu ekiple birlikte çalışacağı vurgulandı. İtiraz için bir hafta 21-22 Haziran’da Beşiktaş ve Fenerbahçe ile ilgili kararı vermek üzere toplanacak olan UEFA Disiplin Komitesi, raportörün öngördüğü cezaları onaylarsa, her iki kulübün Tahkim Kurulu’na itiraz için bir hafta süresi kalacak. Buradan da olumsuz bir sonuç çıkması halinde Fenerbahçe Kulübü konuyu Uluslararası Spor Mahkemesi’ne (CAS) taşıyacak. Sarı-lacivertliler ilk etapta UEFA tarafından verilecek olası cezaların durdurulmasını ve 2013-14 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etme hakkını kazanan takımın önündeki engelin kaldırılmasını talep edecek. UEFA 10 Gün Önce Sinyali Vermişti UEFA Genel Kurulu’nda kabul edilen ve 1 Haziran’da yürürlüğe konan bir madde, Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüpleri ile idarecilerin yargılanmasının önünü açtı. Daha önce her konuda, “yerel federasyonların aldığı kararlara saygı duyuyoruz” diyen UEFA, Londra’da yapılan genel kurulda, artık kendilerinin de işin içine gireceğini ve yargılamalara müdahil olabileceğini karara bağlamıştı. UEFA’ya çok geniş yetkiler tanıyan madde, Disiplin Talimatı’nın 23. maddesine, 4. fıkra olarak konuldu. Maddede şu ifadeler yer alıyor: “UEFA, kendisine bağlı bir federasyonun ve/veya onun üyelerinin soruşturmayı başaramaması ya da uygun olmayan bir biçimde yürütmesi, UEFA talimatlarının ciddi ihlali durumlarında, UEFA Disiplin Kurulu da bununla ilgili yargılama yetkisine sahiptir.” Talimatta açık bir şekilde yer almasa da ciddi ihlallerin şike, doping, ırkçılık ve sahtecilik olduğu belirtildi. İlk kez gerçekleşen bu durum karşısında UEFA’nın dosyaya hangi gözle bakacağı, yerel talimatlarını mı, yoksa kendi kurallarını mı uygulayacağı netlik kazanmadı. Ancak spor hukuku uzmanları, bu konuda yerel federasyonlara ait talimatların geçerli olması gerektiğini ifade etti.  ‘Tıpkı Mahkeme Gibi Çalışıyor’ UEFA Disiplin Komitesi’nden çok önemli bir isim, Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüpleriyle birlikte toplam 7 yöneticinin Disiplin Komitesi’ne sevk edilmeleriyle ilgili Milliyet’e prosedür konusunda bilgi verdi. Olası yaptırımlar ya da çıkacak kararla ilgili kesinlikle konuşamayacağını dile getiren yetkili, Disiplin Komitesi’nin tıpkı mahkemeler gibi çalıştığının altını çizdi. Hazırlanan raporun her iki kulübe gönderildiğini dile getiren UEFA yetkilisi, verilen savunma süresinin kısa olmadığını savundu. UEFA’nın, Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi’ne katılacak kulüpleri en kısa sürede netleştirmek istediğini kaydeden yetkili, davaya bakacak 4 kişilik komitenin içinde kendisinin yer almayacağını sözlerine ekledi. (İRFAN KURTULMUŞ) Duruşma Olursa Gidecek UEFA Disiplin Komitesi raporda yer alan suçlamalarla ilgili duruşma yapılmasına karar verirse başta Başkan Azız Yıldırım olmak üzere diğer 4 yönetici de Nyon’a giderek sözlü savunmalarını yapacak. Sarı-lacivertli kulübün savunmasını yapacak ekibin duruşma talep etmesi de izlenecek stratejiler içinde önemli bir yer tutacak. Şahıslar ve kulüp için hazırlanacak savunmanın 100 sayfayı aşacağı, temel görüşün halen devam eden Yargıtay sürecinin beklenmesi ve ileride telafisi olmayan, karşılıklı büyük maddi kayıplara yol açacak maddi zararın önlenmesi olacağı belirtildi. TFF’den Yardım Fenerbahçe Kulübü, Nyon’da yapılacak toplantı öncesi Türkiye Futbol Federasyonu’ndan da yardım talep edecek. UEFA Disiplin Komitesi’ne konunun “idari” yönüyle ilgili bilgi verilmesini ve Türkiye’deki hukuki sürecin anlatılmasını isteyecek olan sarı-lacivertli kulüp, yine TFF tarafından şike süreciyle ilgili kararın verildiğini ve anayasal dayanağı bulunan Tahkim Kurulu’nca da onaylandığının altını çizecek. Kim ne ceza almıştı? Aziz Yıldırım: “Örgüt kurup yönetmek ve şike” suçundan toplamda 6 yıl 3 ay hapis ve 1 milyon 312 bin TL. Şekip Mosturoğlu: Şikeden 1 yıl 10 ay 10 gün ceza alırken, örgüt üyeliğinden beraat etti. İlhan Ekşioğlu: Şikeden 1 yıl 2.5 ay 10 gün hapis ve 900 bin TL. Ali Yıldırım: ‘Örgüt üyeliği’nden 1 yıl 3 ay hapis. Cemil Turan: 11 ay 7 gün hapis. Sırada Hangi Kulüpler Var? UEFA Disiplin Komitesi Fenerbahçe Kulübü ve yöneticilerine yöneltilen suçlamaları yerinde bulur ve herhangi bir ceza öngörürse, mahkeme kararında adı geçen Sivasspor, Ankaragücü, Karabükspor, İstanbul BŞ Belediye, Bucaspor, Eskişehir ve Gençlerbirliği kulüpleri hakkında cezai soruşturma başlatılmasına kesin gözüyle bakıldığı kaydedildi.

Editör: TE Bilisim