AKP Rize Milletvekili Hasan Karal, çayın Rize’nin olmazsa olmazı olduğunu ifade ederek, üretilen çayı yurtdışına satmanın önemine değindi. Köy ve belde ziyaretlerinde AK Parti Rize İl Başkanı Hikmet Ayar, il yönetim kurulu üyeleri ve Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Aydıner’in eşlik ettiği Milletvekili Karal, köylerin yol ve diğer bütün sorunlarının iktidarları döneminde çözümleneceğini belirterek, “Son 6 yıl içerisinde Rize’nin tüm köylerine 180 trilyonluk beton döküldü. Bu Cumhuriyet tarihi boyunca Rize’de dökülen toplam betondan daha fazladır. Bunlar, Sayın Başbakanımızın başlatmış olduğu KÖYDES projesi ile beraber yapılan yatırımlardır” dedi. Rize’nin her tarafını karış karış bildiğini belirten Karal, ‘’Rize’mizin 347 köyünü ve 200 mahallesini avucumuzun içi gibi biliyoruz. 10 yıldan beri Rize’nin bu meseleleri ile uğraşıyoruz. Onun için Rize’nin her türlü sorununa vakıfız. Rize’mizin projelerini hayata geçirmek için bu dönem ciddi anlamda hizmet almasını sağlayacağız” diye konuştu. Türk çayı dünya markası olmalı Rize’nin olmazsa olmaz olan geçim kaynağı çayın önündeki engelleri kaldırmak ve çayın bir dünya markası haline gelebilmesi için mücadele başlattıklarını ifade eden Karal, şöyle devam etti: “Bunu sadece ÇAYKUR’un ve siyasi iradenin tek başına yapması mümkün değil. ÇAYKUR, siyaset ve üreticiler olarak hep beraber elele vererek Türk çayını bir dünya markası haline getireceğiz. Rize’de üretilen çayın Rize, Ankara veya diğer illerin marketlerinde satılması önemli değil. Önemli olan, Rize’de üretilen çayın İngiltere, Fransa ve Amerika’da satılmasıdır. Burada üretilen çayın dışarıya satılıp, dışarının parasının Türkiye’ye girmesi önemlidir. Onun için bunun tek bir yolu var; Türk çayını marka yapacağız. Çayımızın kalitesini artırmak zorundayız. Çayımızın önünde bazı engeller ve tehlikeler var. Yeni nesil pek çay içmiyor. Yeni gelen nesil artık kahvaltıda neskafe ve meyve suyu içiyor. Çay orta yaş ve üzerinin içeceği oldu. Kesinlikle bizim çayımıza sahip çıkmamız lazım. Gerçekten bir çiftçi anlayışı ile çaya bakmamız lazım. Çayı bir angarya işi olarak görmeyeceğiz. Bir an önce verelim satalım bundan kurtulalım anlayışı ile bu iş olmayacak. Çaylıklarımızı tarım arazisi gibi görüp, çiftçi gibi çayımıza sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim