Bugün yazı yazmak değil, Bursalı hemşerilerimle dertleşmek istiyorum. Çünkü Bursa denince ben bir başka olurum. Süper ligde en güzel maçlarımı orada yönettim. O stadın uğultusunu hem bir gazeteci hem de hakem olarak iyi bilirim. Bursalıları da ayrı severim. Çünkü, tüm Bursa’nın etkin spor gazetecileri arkadaşım. Onlarla Trabzon’da, Bursa’da da birlikteyiz. Trabzon’daki son maçta gazeteci arkadaşlarım ‘Ölmeden Avni Aker’de galibiyet görmek istiyoruz” demişlerdi. Kazandılar, gittiler. Bugün Trabzonspor’un puana ve puanlara ihtiyacı var. Mutlaka oynayan kazanacak. Bursa daha etkili çıkışları olan bir takım. Trabzonspor da yeni yeni toparlanıyor. Gevşeyen vidalar sıkıldı. Ama Trabzon’un Batalla’sı yok. İyi bir maç olacak. Ben elbette Trabzonspor’dan galibiyet bekliyorum ama Bursa taraftarından da bir şey istiyorum. Kaleci Onur’a saygı bekliyorum. İstanbul’da Fenerbahçe stadında 11 Fenerbahçeliye karşı birkaç oyuncuyla birlikte savaşan Onur’du. Şampiyonluğu elleriyle aldı ve Bursa’ya verdi. Saygıyı hak ediyor. Bir başka nokta var. Trabzonspor çok çileler yaşadı. 1996’da, 2005’de, 2010-2011 sezonlarında şampiyonluğu gasp edildi. İsyan etti. Polis, Savcı suçluları buldu, mahkeme ceza verdi ama sonuç! Değişmedi. Tıpkı Bursaspor’un İstanbul’da yaşadığı son olay gibi. Adam ceza almış ama uslanmamış. Hakem soyunma odasını basıyor. Fenerbahçe stadını bilirim. Orada maç yönettim. Orada hakem odası ile Fenerbahçe odası yan yana. Bu mutlak değişmeli. İşin özü şu: Bursaspor yukarıya doğru tırmanmaya başladı ve önü kesildi! Trabzonspor bunları çok yaşadı. İki kulübün kaderleri aynı. Bari dostlukları baki kalsın. Maç mı ne olur; Trabzonspor’un bu zorlu mücadelede kaybetmeyeceğine inanıyorum. Araya bir de Adrian ile golü sıkıştırırsa ‘galibiyet sürpriz olmaz’ diyorum. Bursa’da son olarak Jaja’nın golleriyle kazanılan maça gitmiştim. O tarihten bugüne ilk kez gidiyorum. Bir de bunun uğuru da var elbette!

Editör: TE Bilisim